Pusula Avrupa'nın önemli merkezlerinde -11-

Değerli PUSULA okurları. Bugün ekip olarak yatığımız kısa Avrupa turu yazı dizimizin son bölümünde sizlerle birlikteyiz.

Avrupa’da arka arkaya patlayan bombalar, metrolardaki ve havaalanlarındaki canlı bombalar, kurşunlamalar ve yüzlerce insanın terör nedeni ile canını kaybetmesinin hemen ardından sıcağı sıcağına gittiğimiz bu ülkelerde insanlar son derece etkilenmiş, korkmuş ve de endişe içerisindeler. Terörün yaşandığı şehirlerde çok etkileyici bir sessizlik hakim.

Birbirlerine sınırları açık olan ülkelere giriş ve çıkışlar ister karayolu ile olsun isterse hava yolu ile iki hatta üç ayrı güvenlik çemberi ile ancak aşılabiliyor.

Bunların arasında Fransa en sıkı tedbirleri uygulayan ülke konumunda.

Almanya-Belçika-Hollanda-Fransa ve İsviçre hattında terörden nerede ise etkilenmeyen tek ülke gibi görünen İsviçre’de yaşadığımız üzücü olay ise son bölümünde bizlerinde canını sıkan son kötü hatıra olarak kalacak.

“TÜRK DEĞİLİZ”

Zürih’e ikindi saatlerinde gelmiştik. Önce otele yerleştik. Kısa bir dinlenme üst baş değişikliği ve hızla kendimizi dışarıya atma faslı.

Zürih’in göz alıcı kafa karıştırıcı pahalı vitrinlerine bakarken dalmışız. Hava ne zaman karardı farkında bile değiliz. Hava kararınca ve de yorulmaya başlayınca “acıkmak” aklımıza geldi.

Bir Müslüman ya da helal yemeklerin yenebileceği adresi otelden çıkmadan lobide ki Denizlili bir müşteri temsilcisinden almıştık.

O adresi teyit etmek için bu kez bir taksi şoföründen de durumu onaylattık ve iki ayrı taksi ile aynı caddede buluştuk.

Aradığımız restoranda yemekler helal olabilirdi ve alkollü ortam kafamızı karıştırınca tekrar dışarıya çıktık.

Sağlı sollu restoranların cafelerin arasında yürürken hemen önümüzde yürüyen iki bayanın Türkçe konuşmasına şahit oluyorduk.

Mal bulmuşçasına selam verip biraz daha yaklaştık;

“İyi akşamlar sizin gibi Türkleri burada görünce çok mutlu olduk. Bir şey sorabilir miyiz?”

İki genç bayan son derece sert bir tonlama ile “Biz Türk değiliz”

-“Özür dileriz. Şu adresi arıyorduk ama olmadı. Bize Türk ya da helal bir mutfak tavsiyeniz olabilir mi?

***

Kızlar cep telefonlarını çıkardılar bize tavsiye edecekleri adresleri kendi aralarında Türkçe olarak değerlendirmeye devam ediyorlardı.

Dayanamadık;

-“Çok güzel Türkçe konuşuyorsunuz. Nasıl öğrendiniz?”

-“Biz çok dil biliyoruz da onun için”

-“Pardon nerelisiniz?”    

-“Kürdüz !!!”

***

Susmuştuk. Arka gruptan bizimle olan ekipten genç bir arkadaşımız ne konuştuğumuzu duymuyordu ama bize doğru seslendi;

-“Abi gittiğimiz yerde domuz filan olmasın”

İki genç bayandan birisi arka gruba doğru ters ters baktı ve “O kadar çok şey istiyorsanız size yardımcı olamayız”…

***

Nasıl da şaşkın ve suskunduk. Aradan üç saat geçip kendi bulduğumuz restoranda karnımızı doyurup aklımız başımıza geldiğinde birbirimize kızıyorduk “o anda niye sustuk?”

***

Ahhhh Zürih ahhhh.

O anı ve bu konuşmayı asla unutmayacağız. Tabii kendi suskunluğumuzu ve kendimize olan kızgınlığımıza da…

***

ZÜRİH İLE İLGİLİ DETAYLAR

-İsviçre'nin resmi başkenti Bern, ama pek çok bu soruya Zürih diyor. Çünkü İsviçre ile Zürih adeta özdeşleşmiş. Çünkü Zürih hem finansal bakımdan hem de kültürel başkent olma özelliklerine sahip.

-Zürih’te hava ne kadar soğuk olursa olsun, Zürih Gölü'ne mutlaka gitmelisiniz. Bu gölün çevresinde spor yapanları yürüyüş yapanları görmelisiniz. İmkânınız varsa bir yardım saat de siz yürüyüş yapmalısınız.

-Zürih’in dört bir yanında Alman ekolünü ve egemenliğini görebilirsiniz.

-Saatlerinizi mutlaka 1 saat geri almalısınız

- Zürih, temiz havası, güvenliliği, kaliteli toplu taşıma sistemi, ile pek çok alanda Dünya şehirleri sıralamasında hep ilk sıralarda yer alıyor. Ancak hava karardıktan sonra kaldırımlarda gezen kadınları her ülkeden dilencileri, alkolün dozunu kaçırıp bağıran çağıran bağımlıları da görmeye hazırlıklı olun.

-İster araçta olun isterseniz yaya. Dünya kenti Zürih’te bir korna sesi duymanız mümkün değil. Trafik sıkışıklığı, sistemsizlik diye bir şey burada hayal gibi bir durum.

-Zürih’te çöpleri, sadece bu iş için üretilmiş özel çöp torbalarında toplanıyor. Caddeler gün ağarmadan gece karanlığında belediye ekiplerince deterjanlı sabunlu sularla yıkanıyor.

-İsviçre denildi mi aklımıza ilk gelen unsurlardan birisi de kayak merkezleri kar muhteşem manzara.  Ama Zürih için hava bu kadar soğuk ve insanın içini titretir cinsten değil. Serin olabilir ama güneşyine de içinizi ısıtıyor.