Pusula Avrupa'nın önemli merkezlerinde -9-

Pusula Avrupa'nın önemli merkezlerinde -9-
Lüksün, kalitenin, refahın, sakinliğin, güzelliğin, düzen ve sistemin şehri: ZÜRİH

Hava kararırken Zürih’e giriyorduk. Yalnız doğruyu söylemek gerekirse tüm Zürih’e gireceğimizi sandığımız anda bir anda kendimizi Almanya’da bulduk. Beş dakika sonra yine Zürih dediler. Yani bu kesim Almanya ile iç içe girmiş gibiydi.

Zürih’in gecesinin ve sabahının detayına girmeden önce bu şehrin özelliklerinden söz edelim.

Zürih İsviçre’nin en büyük kenti. Nefis manzaralı tertemiz suyu olan yemyeşil dağlarla çevreli müthiş bir gölün kenarında kurulmuş. Biz burada iken hava sıcaktı ve dağlarda kar yoktu.

Bu dağların en büyük özelliği, yeşili kadar beyaz örtüsü imiş.

Şehrin yüzölçümü 92 kilometre iken bunun 22 kilometresi ormanlardan oluşuyormuş.

Ülkenin başkenti Bern olsa da ’yer yer İsviçre’nin kültürel başkenti olarak Zürih biliniyor.

Bu şehir bir dönem istatistiklerinde Avrupa’nın en yaşanabilir şehri unvanını kazanmış.

dsc_2872.jpg

Zürih aynı zamanda Avrupa’nın ekonomik alt yapısının en güçlü olduğu şehir imiş. Biraz sonra söz edeceğimiz güzelliklerinin yanı sıra Zürih Avrupa’daki en pahalı şehirler sıralamasında üçüncü sırada yer alıyormuş. Pahalılık gerçekten kendisini çok güzel(!) hissettiriyordu.

ZÜRİH’TE MÜKEMMEL BİR TOPLU TAŞIMA SİSTEMİ

Bizim Konya için en büyük sıkıntı şehir içi ulaşım sorunu ya. İnanın bu şehirde ulaşım var mı yok mu insanlar nasıl gidiyor geliyor sorularını sormadan edemiyorsunuz. Çünkü her taraf tramvay ağları ile donatılmış. Modern tramvay, otobüsler sabah 5.30’da seferlerine başlıyorlar gece yarısına kadar bom boş da olsa seferdeler. Ama sabah saatlerinde dışarısı daha simsiyah iken bu tramvaylarda ayakta dahi yer8 bulamıyorsunuz. Gece saatlerinde ise bom boşlar. Yani biz bu şehirde iki gece aldık ve hafta içi idi, anladık ki Zürih’te insan çalışıyorlar.

1a-(3).jpg

BİSİKLETLER ÜCRETSİZMİŞ

Tramvaylara olan ilgiyi görünce biraz bilgi edinmek istedik. Meğer Zürih dünyanın en düzenli, hızlı ve dakik demir yolu ulaşım ağna sahip imiş. Bu dingin şehrin her köşesine trenle gidebiliyorsunuz. Asla taksiye ihtiyaç duymuyorsunuz. Trenlerin gitmediği yerlere sarı renkli otobüslerle gidiliyor.

Avrupa’nın gelişmiş şehirlerinde görmeye alışık olduğumuz bisikletler Zürih’te yıl boyunca ücretsiz olarak kiralanabiliyormuş. Mayıs ve Ekim aylarında da belli istasyonlardan kiralanabiliyorlarmış.

ŞAHESER BİR TABLO GİBİ GÖL

Zürih gölü aynı zamanda şehre adını vermiş. Göle doğru giderken kendi kendimize söyleniyorduk. Çünkü burayı mutlaka görmemiz tavsiye edilmiş. Ancak altı üstü göl değil miydi? Bizimde gölümüz vardı. Yılda kaç defa Konya’dan kalkıp Beyşehir gölünü görmek için gideriz ki?

1a-(2).jpg

Şu işe bir bakın hele.

Zürih’e geliyoruz sabah kahvaltısının ardından göle gidiyoruz. Hey Allah’ım

Tabii gölü görünceye kadar bu düşünceleri taşıdık. Şehrin merkezinde sayılabilecek yerde ki gölü görür görmez kendi kendime yaptığımız tüm mırıldanmalardan utandık.

Gölün tertemiz sularının üzerinde insanların rahatsız etmediği kuğular ve ördekler öyle güzel bir görüntü veriyorlardı ki. Sessizlik ise bambaşka bir şeydi. Hafta içi olduğu için gölün kenarında sadece spor yapan insanlar vardı. Ama yaşlısı genci kucağına modern bir şekilde bağladığı bebeği ile koşan taze annelerden her yaş grubundan yürüyüş yapanlara kadar.

aslan.jpg

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.