Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

“Şehirlerin büyükleri ashaptır”

“Şehirlerin büyükleri ashaptır”

 

  • Peygamber Efendimiz’in ulaklarından Abdullah Enes’in kabrinin bulunduğu Şeyh Çabuk Mescidi, “Şehirlerin büyükleri ashaptır” düsturundan hareketle Mardin’de ilk ziyaret edilecek mekânların başında geliyor.

 

Şeyh Çabuk Camii

“Yapım tarihi belli olmamakla birlikte, bugünkü kimliğini 15. yüzyılda kazandığı tahmin edilmekte. 19. yüzyılda iki sefer onarım gören ve avlu denebilecek bahçe duvarları ile oldukça geniş bir alana yayılan Şeyh Çabuk Camii, Mardin cami ve mescitlerinin bir çeşit genel özelliği olan enine yayılan bir plana sahip. Ana mekân, enine uzun iki beşik tonozla örtülü neften oluşmakta. Güney tarafında bulunan çapraz tonozla örtülmüş mekânın türbe ya da zikir yeri olması muhtemeldir.”

Mardin Valiliği’nin sitesinden aldığımız bu kısa bilginin haricinde bu camiyi önemli ve değerli kılan asıl unsur ise, Peygamber Efendimizin ulaklarından sahabe Abdullah Bin Enes El Cüheyni’nin mezarının bu camide olmasıdır. 

 

Rabbime münacaat makamındayım

Çabuk Mahallesi’nde ve Birinci Cadde’nin güneyinde yer alan bu küçük mescide tazimle ve dualarla girdikten sonra iki rekât şükür namazının ardından son derece duygulanarak gözyaşlarımı kalbimde kopan fırtınaları teskin etmesi dileklerimle Yüce Rabbime münacaatda bulundum.

Mardin’de gökyüzünün sarardığı ve toz zerreciklerinin hafif yağmur damlalarıyla yeryüzünü ıslattığı bir zaman diliminden geçiyor olmanız dolayısıyla bu olağanüstü manzara ve atmosferden son derece etkilendiğim de düşünülebilir. Bu güzel ve yakışıklı sahabenin cami içindeki kabrini daha çok şehir dışından gelen misafirlerin ziyaret ettiğini söylemeliyim. Fotoğraf çektikten sonra bu mescidde vakit namazını veyahut da iki rekât şükür namazı kılmadan ne olur bu kadîm şehirden ayrılmayınız.

Hz. Peygamber’in elçiliğini de yapan Sahabe Cüheyni’nin rivayete göre; Hz. Peygamberin kendilerini İstanbul’a mektup götürmek üzere görevlendirdiği ve dönerken Mardin’e geldiğinde vefat ettiği ve çabuk hareket etmesinden dolayı buraya sonradan “Şeyh Çabuk” adıyla bir cami yaptırılarak defnedildiğini öğreniyoruz. Bir başka rivayete göre ise, Peygamber Efendimizin (SAV) davet mektubunu Mardin ve bölgesindeki Yakubiler (Süryaniler)’e iletilmek üzere Mardin’e gelmiştir.

 

Camiyi kimin yaptırdığı bilinmiyor

Vefat ettiği yere defnedilen Şeyh Çabuk (Abdullah Enes el Cüheyni)  Hazretlerinin makamı etrafına rivayete göre Artukoğulları devrinde cami yapılmış. Caminin yanında bir de zarif bir minare var. Camii'nin minaresi 1969 yılında Mardinli hayırsever Hacı İzzi Çaçan tarafından yaptırılmış. Peygamber Efendimiz ile düşman ordularının kumandanları arasında mekik dokuyarak haber ulaştıran Abdullah Enes,  hızlı haber ulaştırdığı için “Şeyh Çabuk” adıyla anılmış.

 

“İslam’ı anlatmak için Mardin’e geldi”

700 yıllık bu câmide 10 yıl imamlık yapan Selahattin Saidoğlu, düşünce ve duygularını şu kelimelerle aktardı: “Böyle mübarek bir insanın medfun bulunduğu bir mekânda imamlık yapmak benim için büyük bir şereftir. Peygamber Efendimizin postası ünvanını alan Şeyh Çabuk lakaplı Abdullah Enes el Cüheyni, Hz. Ömer'in halifeliği döneminde İslamiyet’i tebliğ için Mardin'e gelmiş bir zat. Malumunuz Hz. Peygamber’in veda haccında 120 bin sahabe hazır bulunmuş. Bu sahabeler, İslam’ı anlatmak için dünyanın değişik bölgelerine gönderilmiş. Burada yatan Abdullah Enes, bunların sadece bir tanesidir.

 

“Şehirlerin büyükleri ashaptır”

Eğer bugün biz dinimizi biliyor ve yaşıyorsak bunda bu gibi zatların büyük emeği vardır. Bu caminin farklı bir havası vardır. Burası farklı güzellikle sahip bir mekândır. Büyüklerimiz anlatırdı; camiler ahıra çevrildiği dönemde buraya hayvanlar getirilip camiye bırakılmış. Ancak hayvanlar caminin içine girmeden telef olmuştur. Mardin’i ziyaret edenlerin bu havayı teneffüs etmelerini isterim. Dünyanın her yerinde önce büyükler ziyaret edilir. Şehirlerin de büyükleri ashaptır. Rabbim, onların yolundan gitmeyi nasip etsin.”

 

YARIN: Şehidiye Medresesi.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan (Tarih Yazıları) Arşivi
SON YAZILAR