Süleyman Sayan

Süleyman Sayan

SEN DE HAKLISIN!

SEN DE HAKLISIN!

Nasreddin Hoca, kadılık yaparken bir gün bir adam burnundan soluyarak gelmiş. Hasmı için söylemediğini bırakmamış. Hocam, Allah aşkına söyle, demiş, haklı değil miyim? Haklısın, demiş. Adamın sinirleri yatışmış olarak gitmiş. Hemen arkasından hasmı gelmiş. Bu defa da o başlamış atıp tutmaya, yok bana şöyle, yok böyle yaptı demeye. O da sormuş, haklı değil miyim? Haklısın, demiş hoca! Adam da sakinleşerek gitmiş. Tüm bunlara tanık olan hocanın karısı bile bu işe şaşırmış kalmış. Senin kadılığında bir garip Hoca Efendi. İkisine de sen haklısın dedin. Hiç öyle şey olur mu? Nasreddin Hoca hanımının yüzüne bakıp: Hatun, demiş, sen de haklısın!

Şuan içinde bulunduğumuz durum biraz Nasrettin Hoca fıkrası gibi, yönetime sorsan ben halen önceki yönetimlerin borçları ile uğraşıyorum der, taraftara sorsan biz futbol görmek istiyoruz, gol istiyoruz kazanmak istiyoruz der, hocaya sorsan ben de onları istiyorum ama içerdekilerin parasını ödeyemez hale gelirsen bu defa işler daha kötüye gidiyor der.

Sezon başında, her kulüpte olduğu gibi bir takım planlar toplantılar yapıldı. Hedefler çizildi kadro tartışıldı ve birtakım kararlar alındı. Aykut Kocaman kendince haklı sebepler ile şuan ki kadro ile devam etmek istedi. Kadroya son anda dahil edilen isim ile transfer noktalandı. Bu isim geçmişte hepimizin saygı duyduğu bir isimdi fakat taraftarın belki de ilk defa bu denli kutuplaşmasına neden olmuştu. Kimileri takımda gruplaşmaya gittiği için zarar verdiğini düşünürken kimileri de başarılarımızın hepsinde bir şekilde rol aldığını savundu.

Sosyal medyada paylaştığım birkaç paylaşım yüzünden hem yanlış anlaşıldım, demek istediğimden farklı yönlere gitti olay, hem de işin aslını ne demek istediğimi açıklayarak başlamak istedim yazıma… Kullandığım cümle şu idi, “Konyaspor öndeyken onu yuhalayanlar kendisini büyük Konyaspor taraftarı ile karıştırmasın!’’ Bir önceki yazımda tribün içinde Konyaspor’un başarısızlığından nemalanan her kesimden birilerinin olduğunu düşündüğümü ve olası fırsatları provoke edebileceğini belirtmiştim. Bu hadi takımı protesto edelim şeklinde olmaz. Sesli düşünürler yanındaki temiz duygulu insanında duygu boşalması yaşamasını sağlarlar defalarca gördük bunu ve sesler giderek yükselir bu üç beş dakikada olur. Bu durumda tüm Konyalılar protesto etti diye lanse edilir ve fırsat bekleyen pusuya yatan 3-5 hadsize gün doğar. Ben bunu izah etmek istedim. Yoksa, Konyaspor taraftarı içinde ben de varım! Kendimi bildim bileli tribündeyim. Maç izlemeye gelen insanlar güzel futbol görmek istiyor hafta sonunu güzel geçirmek, yeni haftaya güzel başlamak istiyor. Tamamen hakları, hakkımız, hem fikirim. Benim belirtmek istediğim biz istesek de istemesek de bu takımla 7 hafta daha oynamak zorundayız. Çünkü gördük ki yedekte bekleyen arkadaşların aslında sahada olmak gibi bir amaçları yokmuş. On dönüm bostan yan gel yat Osman! Oh mis…

Zamanlama hatasından kastım bu idi çünkü ben ilk yarı oynanan oyunu beğendim. İkinci golü bulana kadar tehlikedeyiz. Bunu atmak için ise çok yoğun çaba gösterdi takım olmadı. İkinci yarı ise aslında hızlı hücumlarla şuursuz saldıran Gençlerbirliği’ni yakalayacak fırsatları yakaladık ama değerlendiremedik. Pozisyon olamadan bireysel hatalarla bitti. Gençlerbirliği maçı psikolojik bir maçtı. Yetenekleri değil morali olan kazanacaktı. Eskiden olsa uyuta uyuta kazanırdı takım ne olduğunu anlamadan maç biterdi. İki pas yapamadılar. Beni yanlış anlamayın! Diyorum ki psikolojisi ağır basan maçlarda takımınıza destek yerine ıslık yaparsanız takımınızın olmayan psikolojisi yerlere düşer aksine rakip takım oyuncularını iter. Bunu sabaha kadar tartışırız. Gel gelelim seyirciler de serzenişte bulunmakta haklılar. Bu senaryoyu görmekten usandılar. Şuan Süper Lig’de golcü olarak en zayıf takımız bu bir, duran topa vuracak hani sniper dediğimiz bir oyuncu Meha’dan beri yok bu iki. Bir de topu ayağında tutacak gerek sırtı dönük oynarken gerekse de topla gidebilen bir oyuncumuz Rangelov’dan beri yok buda üç. Başka şeyler düşünmek istemiyorum, en azından şimdilik.

Sonuç olarak; Bu rahatsız edici durumun geçici olduğunu düşünüyorum. Futbolcular da biraz çaba göstersin ama kardeşim bu insanlar sizin için geliyor oraya sırtınızda taş taşımıyorsunuz. Mücadeleyi bırakmayın! Kimse yenildiğinize bir şey demez. Jevtovic ve Jonsson hakkında kötü bir şey diyeni gördünüz mü?  Maçı izleyen Konyaspor’a gönül veren herkese diyeceğim ise şudur; bizi bizden başka seven yok. Kötülüğümüzü isteyenlere fırsat vermeyelim. Biraz sabır edelim rüzgâr kayadan ancak toz götürür. Biz şehir ve camia olarak çok daha zor günler geçirdik ve atlattık. Bunu da atlatırız. Umarım takımın içinde olumsuz bir şeyler yoktur. Sivas ve Beşiktaş maçları rüzgârı tersine döndürmek için fırsat aksini düşünmek bile istemiyorum. İnancımızı yitirmeyelim başaracağız. Birlikte…

Maçın sözü; Kötü durumlardan ders alın. Aşamadığınız engeller karşısında liderlik gücünüzü artıramazsanız, hem siz, hem de yanınızdakiler çaresiz kurbanlar olursunuz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Sayan Arşivi
SON YAZILAR