Gözler kör olmuşsa.

      Kulaklar da sağırsa.

      Bir de kalpler mühürlüyse. Allah onlara yardım etsin.

      Hakikatleri görmemek için gösterdikleri çabayı, görmek için gösterseler inanın daha az yorulurlar.

      Bir de yalan ve iftiraları olmasa. Her seferinde duvara tosluyorlar ama, bir türlü uslanmadıkları gibi, yüzleri de kızarmıyor.

      Pes doğrusu.

      Bu nasıl pişkinlik?

      Tayyip Erdoğan düşmanlığı, malum çevrenin hayat felsefesi olmuş. Bu insanlar, bu düşmanlıktan besleniyorlar.

      Başkan Erdoğan’ın gönüllülük esasına göre başlattığı “Yardım kampanyası" nı itibarsızlaştırmak isteyenler, sosyal medyada Putin'in kampanyasını alkışlıyorlar.

      “İşte para böyle toplanır” diyorlar.

      Paylaşılan metin aynen şöyle;

      “Putin; bankalarda 1.000.000 rubleden fazla parası olanların hesabından % 13 kesinti yapıp bu parayı işsiz kalan ve yoksul olan ailelere dağıtacağız.”

      Bu adamların ipiyle kuyuya inilmez.

      Başkan Erdoğan bu şekilde para toplasa neler söylenirdi, siz de biliyorsunuz.

      Kimsenin ümüğüne çökülmedi.

      Veren verdi. Vermeyene “neden vermiyorsun" denmedi. Hatta imada dahi bulunulmadı.

      Ne demekmiş milletin hesabına el koymak?

      Adı üstünde yardım. Zoraki yardım mı olur?

      Bunlar atalarından böyle görmüş. Vatandaşın ne düşündüğünün hiç bir ehemmiyeti yoktur.

      Emir verdik: Bu şapka giyile.

      Emir verdik: Ezan Türkçe okuna.

      Emir verdik: Kur'an öğretenler tutuklana.

      Emir verdik: Şu şu camiler kapana.

      Bu zihniyetin kamudaki uzantılarının, okumak isteyen kızlarımıza reva gördüklerini unuttuğumuzu sanmasınlar.

      Bu zihniyet, koronadan bile medet umuyor. Acaba işler tersine gider de, hükümet düşer mi diye hayal kuruyorlar.

      Biz bu vatana sevdalıyız. Çünkü bu vatan kolay kazanılmadı