Oktay Mermer

Oktay Mermer

Türkiye’de her şey çok hızlı değişiyor…

Türkiye’de her şey çok hızlı değişiyor…

12 Eylül 1980 öncesi Türkiye’de yaşamak bir mucizeydi.

Evlerde elektrikler sık kesilir her evde gaz lambası olurdu.

Sular sık kesilir. Her evde yine boy boy su bidonları sıralanır, tulumbaların önünde kuyruklar olurdu.

Her bakkalın önünde kuyruk, para ile margarin yok, çay yok, şeker yok, gıda adına çok şey yoktu.

Araban varsa diyeceğimde o tarihte kimsede araba yok, olan arabalara da yakıt yok, yakıt istasyonlarının önü kuyruk, toplu taşıma felç durumda.

Sınıflar 25-30 metre kare. Öğrenci sayısı başkentteki okullarda 50-60 kişi. Artık taşrayı siz düşünün.

Yol yok, ulaşım yok, sağlık merkezleri yok ya hiçbir şey mi yok? Evet hiçbir şey yoktu o dönmenler de.

Her gün ama her vakit terör var, üniversiteler bölünmüş, derslere giren öğrencinin can güvenliği yok anlayacağınız eğitim de yok.

1974 Kıbrıs Harekâtı olduğunda silahımız yoktu, savunma sanayi tamamen dışa bağımlı olduğumuz için elimiz kolumuz bağlı idi. Libya lideri Kaddafi’nin gemi dolusu gönderdiği silahlar ile Kıbrıs harekâtında Türk Mehmetçiği savaştı ve başarı kazandı.

2002 yılı sonrası Türkiye bilim, teknoloji ve ulaşımda bir devrim yaşadı.

Eski dönemlerde Dünyada Türkiye’yi bilen çok nadir ülke vardı. Çoğu ülke Türkiye’nin adını duymamış ya da haritada gösteremeyecek durumdaydı.

2002’li yılların başlarına kadar olan süreçte de her gün zam, enflasyon, devalüasyon ekonomi kelimelerine çoluk çocuk alışmıştık. Birde zam canavarı diye gazetede ağzından ateş çıkan ejderha fotoları yayınlanır,  fotonun altına da zam gelen ürünler yazılırdı.

Elektrik her ay otomatik zama bağlanmıştı.  Doğalgaz her ay dolar endeksi ile artıyordu. Ulaşım derseniz sadece otobüs vardı, uçak zengin ulaşım aracıydı. Sağlık sadece emekli sandığı mensuplarına hizmet veriyor, SSK’lının, Bağkur’lunun hastanesi ayrı, hatta ilaç verecek eczanesi de yoktu. 

Benim oğlum 20 yaşında, bu anlattıklarımın hiç birini görmedi, sadece televizyon kanallarında eskiler gösterilirse görüyor ve öğreniyor.

Genç ve yeni nesil nereden nereye geldiğimizi, tarihimizi ve üzerimizde yıllarca oynanan oyunları bilmesi lazım.

Gıdalarımız üzerinde oynanan oyunları görmesi. GDO ürünler ile biyolojik harp yaparak bizi bin türlü hastalık altında yok etme çalışmalarına göz açık olması lazım.

İsrail’de senede ortalama 70-80 kişide kanser görülürken. Bizde ve diğer ülkelerde bu sayının çok fazla olmasının sebepleri araştırılması ve bu konuda önlemler alınması için çok çalışmamız lazım.

Sağlık derseniz herkes eşit tüm hastanelerden yararlandığı ve 3500 yataklı şehir hastanelerin yapıldığı bir dönemdeyiz.

Ulaşımda duble olmayan yol kalmadı, uçak ile otobüs biletleri nerdeyse eşitlendi. Yüksek hızlı tren çalışmaları hızla devam ediyor yakında doğu batı YHT ile birleşecek.

Artık savunma sanayimiz ile dünya devleri arasında yarışmaktan gurur duyuyoruz.  Kendi silahımızı, gemimizi, tankımızı, helikopterimizi, uçağımızı üretiyoruz.

Savunma sanayi güçlü olmayan dışa bağımlı bir ülke sınır ötesi yapabilir mi?

Ülkeniz güçlü olmasa sizi birleri Musul’a Kerkük’e davet eder mi?

Sahada olmayan masada da olmaz. Biz kimsenin toprağında gözü olmayan bir ülkeyiz. Sınır ötesi topraklardan ülkemiz vatandaşımız zarar görüyorsa da milletçe gerekenini yaparız.

Çok çalışarak tarihten ders alarak gözümüzü açık tutup ben değil biz demeliyiz.

Artık eski Türkiye yok. Artık liderine hükümetine inanmış güçlü TÜRKİYE var. İnşallah çok güzel günler bizimle olacak.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Mermer Arşivi
SON YAZILAR