O devir gerilerde kaldı.
Ucuz kahramanlıkla bir yerlere varmak mümkün değil artık.
Bu saatten sonra kim ucuz kahramanlık yapıyorsa, bilmelidir ki akıntıya kürek çekmektedir.
İletişimin çıldırdığı günümüzde insanlar, isterlerse 1 saat içinde ülke gündemine girerler. Abartmıyorum. Gerçekten 1 saat yeter de artar bile. 
Çıkarsın orta yerde rüzgara karşı işersin, bakmışsın ki gündemi sen belirlemişsin.
Neye yarar? Hiç.
Attığın taş ürküttüğün kurbağaya değer mi? 
Gündemi belirleme iddiasında olan bir akılsız çıktı Kılıçdaroğlu’na yumruk attı. Neye yaradı? Gündemi oluşturdu ama, değdi mi? Kendisinin ve ailesinin çektiği çile keselerine kaldı. Yazık.
Ayrıca bu işin altından bir çapanoğlu çıkmasın da.
Bekleyip göreceğiz.
Öte yandan bir “Ucuz Kahramanlık” hikayesi de Pınar Kür denilen –sözüm ona- yazardan geldi.
“Başı örtülülerle, Playboy için soyunanlar zihniyet olarak aynı”  imiş.
Böyle diyor zat-ı şahaneleri.
“Düğün değil, bayram değil. Eniştem beni niye öptü” misali nereden çıktı şimdi bu başı örtülülere saldırı? O konuyu halletmiştik sanırsam. Kaşıdığına göre vardır bir bildiği. 
Yaptığına bakarak genelevdeki kadınlarla Pınar Kür’ün zihniyeti aynıdır desem yakışık alır mı? Tabi ki almaz. O halde ben de demiyorum.
Yani onun gibi ucuz kahramanlık yapmıyorum. Gereği de yok zaten.
Üstelik çok da dindar bir aileden geliyormuş dediğine göre.
“Teyzem ve nenem namaz kılarlardı” diyor. Katranı kaynatmakla şeker olsaydı biraz olsun nenesine çekerdi. Çekmemiş körolasıca…
Bunlar “Kür”lerinin, pardon türlerinin son örnekleri. Bunları Kelaynak kuşları gibi koruma altına almak lazım. Böyle hazımsız, böyle hoşgörüsüz, böyle aydın görünümlü gerici ve yobaz her zaman bulunmaz.
Kısaca, Allah hidayet versin