Güzel şehrimiz büyüklüğü, büyüklüğü yani genişliği kadar da derinliği ile gerçekten bir merkezden yönetilemeyecek kadar sıkıntılı bir şehir.

Bu şehrin güzel inşaları gelişmeleri de anında takip edebilecek kadar akıllı, zeki ve uyanıktır.

Mesela bir abimiz vardır. Hayır, hasenat işleri kadar bu gelişmişlikleri de takip eder.

Bu büyüğümüz yıllardır şu anda Karatay Kaymakamlığı’nın bulunduğu binaya bir asansör yapılması için kendi çapında inanılmaz uğraşlar verdi. Niye?

Vallahi ben de bilmiyorum kendisi de pek bilmiyor. Ama Karatay Nüfus Müdürlüğü’nde içinde bulunduğu bu binaya günde bin 500 kişinin giriş çıkış yaptığını düşünürsek gerisini varın siz hesaplayın.

Bu abimiz Sayın Valimiz Aydın Nezih Doğan döneminde de bu binaya asansör için büyük uğraş verdi. Mesela buranın parasının bir kısmını hayırseverlerden topladı geri kalan kısmını da Özel İdare bütçesinden yanılmıyorsam onaylatmıştı. Ya da sözünü almıştı.

Ama o günlerde bu binanın tarihi bir bina olduğu için asansör yapılamayacağı yönünde bir karar verilmişti.

Malum bizim Valilik binası da bu bina gibi tarihi bir bina. Ve malum valilik binasına asansör yapıldı. Ve de bir güzel hizmette.

Şimdi abimiz bu işe yine soyunmuş. Sayın Valimiz Muammer Erol Bey ile görüşmüş onay almış. Karatay Kaymakamımız ile görüşmüş onunda sözlü olarak olabileceği yönünde olurunu almış.

Ve şimdi tekrar kapımıza çalıyor ve diyor ki?

“Uğur Bey Karatay Kaymakamlığı’nın olduğu bu binaya yaşlı, engelli, çocuklu kadın erkek yüzlerce insan girip çıkıyor. O merdivenlerdeki rezilliği ve tabloyu bir görseniz. Bu binaya büyüklerimizin de onayı ile asansör niye yapılmaz? Bu günde bu teknolojide, bu insanlara yazık günah değil midir?” diyor.

Vallahi benim Karatay Kaymakamlığı ile de Karatay Nüfus Müdürlüğü ile de hiçbir işim olmaz. Yılda bir defa bu binaya girerim ya da girmem. Ama siz değerli okurlarımızdan gelen şikâyetler ile ilgili olarak birkaç defa buraya gittim ve fotoğraflar çektim. Durum gerçekten üzücü bunu da bire bir biliyorum. 

Valilik binasına haftada en az bir kere giderim. Ama asansörüne hiç binmedim.

Artık söz ve onay büyüklerimizde.

Biz sadece parası pulu ile koşturmacası, vakti zamanı, sağlığı ile bu işe baş koyan abimizin çalışmasında bir damla su olabilir miyiz, engelliye, yaşlıya yapılacak bir hizmette iğne ucu kadar katkı sağlayabilir miyiz diye düşündük ve durumu hem büyüklerimize, hem yöneticilerimize, hem de bu vesile ile kamuoyuna duyuralım istedik.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

En iyi insan sözünün eri insan imiş.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Çinili Çeşme kavşağında lüks jeepler ile sağ şeritten sola dönmediğimiz zaman ADAM oluruz.