Bugün hem kendimiz için, hem de millet için sıkıntılı bir konuyu dile getirmek zorunda kaldığımız için üzgünüz.
Ama bu konuya girmeden şehir merkezinde sürüler halinde dolaşan köpek sürüleri ile ilgili çok sevdiğimiz bir abimizin notunu ileterek yazımıza başlayalım.
Evet şehrin kenar semtleri değil en merkezi noktaları dahi bir, iki değil en az üç beş köpek sürüsü ile işgal edilmiş durumda.
Allah sizi inandırsın bazı noktalarda bu sayı 10’unu bile aşıyor.
Önceki gün iftara yakın bir abimiz aradı. Adeta yalvarıyordu.
Otomobili ile iftar saatine yakın Büyükşehir Belediye önündeki kavşağa girerken önündeki otomobil caddeye fırlayan iki köpeğe çarpmamak için aniden direksiyon kırar. Bu abimiz ise bu otomobile çarpmamak için zor durur. Öndeki araç sahibinin de bu işte bir kusuru yoktur.
Peki iftar vaktinde meydana gelebilecek maddi hasarlı kazanın sebebi o iki aç susuz köpek midir?
Tamam yasalar gereği belediyelerimizin de eli kolu bağlı.
Hem biz asla bu hayvanlara kötülük yapılsın zulüm yapılsın demiyoruz. Diyemeyiz de.
Ama vatandaş adına diyoruz ki, hiç değilse bu hayvanlar Büyükşehir’in önü, Zafer meydanı gibi insanların ve araçların en yoğun olduğu yerlerde bu halde bulunmasınlar.
En son nerede olmuştu tam hatırlamıyorum.
Sakarya ya da Eskişehir’de köpekler bir genç kızı parçalamıştı değil mi?
Allah korusun böyle bir durum Konya’da olursa sizin bir yakınınıza rast gelirse ne olacak?
Bu konuda aç susuz sahipsiz hayvanları da koruyarak acil bir alternatif üretmek lazım diye düşünüyorum.
................
Gelelim yazımızın başlığına.
Tamam, yeni Türkiye’de İmam Hatipli nesiller yetişecek.
Buna kimse karşı gelemez.
Siyasiler bu işi şimdi söylüyorlar.
Oysa biz sadece Konya basınında yazı yazan garip bir basın mensubu olarak 11 yıl önce şöyle yazmıştık, “Konya’yı yöneten nerede ise bütün isimler, ticaretteki örnek insanlar, spordaki sembol şahsiyetlerin hepsi İmam Hatip mezunu. Hepsi İmam Hatipli, demek ki yıllar önce İmam Hatiplerin eğitimi Fen Liselerinden özel kolejlerden bile iyi imiş. Ama bugün aynı eğitim performansından söz edemeyiz”...
Evet ben salak (!) o günkü çalıştığımız yerel gazetede bunları yazmışız.
Bu görüşüm o günden bugüne azalmadı aksine katlanarak büyüyerek geldi.
Bunu da zaman zaman her yetkili siyasetçiye ya da şahsa söylerim.
Mesela mı?
Mesela iki üç ay önce Sayın Milli Eğitim Bakan Yardımcımız benim için çok önemli düzgün bir siyasetçi Orhan Erdem Bey’e söyledim.
Söylediklerimi yazılı olarak da ifade edebilirim dedim.
Başka... Başka mı?
Evet mesela TİMAV yani Türkiye İmam Hatipliler Vakfı Genel Başkanı dostum Sayın Abdullah Ecevit Öksüz’e detaylı olarak bir bir anlattım.
Canlı şahidim de Mehmet Ali Korkmaz abimizdir.
İstesinler Sayın Cumhurbaşkanımıza bile yazılı olarak bilgi verebilirim.
30 yıl önceki İmam Hatip eğitimi (örnekleri ile her şey ortada) bence bugünkü İmam Hatip eğitimden çok ama çok daha iyi idi.
...........
Bunları geçtik. Bunlar da bizim boyumuzu aşar.
Gelelim sadede.
Önceki bir canım gibi sevdiğim çok güvendiğim bir kardeşim geldi.
Kendisi tertemiz pırlanta gibi bir insandır. Abdestinde namazında, dininin diyanetini bilen bir kardeşimizdir.
Kızı varmış Allah ömür versin 9-10 yaşlarında.
Evine yakın eğitim kalitesinin iyi olduğu bir okula kayıt için gitmiş.
Yetkili çok net ifade etmiş,
Okulun bahçesinde kızını yazdırabileceği iki tane okul var. Biri normal bir okul diğeri İmam Hatip Ortaokulu, eğer kızınızı normal okula kayıt ettirmek isterseniz “edemeyiz” !!! Çünkü ikametgah tutmuyor. Ama İmam Hatip’e yazdırmak isterseniz sorun yok. Hemen kayıt edelim.”....
................
Bu dostuma bu genç babaya gelin şimdi bir cevap verin.
Adalet bu mu? Eğitim bu mu?
Böyle bir uygulama sizce adil midir?
Eğitim de eşitlik derlerdi bir zamanlar o eşitlik bunun neresinde?
............
Şimdi siz kendinizi bu babanın yerine koyun ve İmam Hatipli nesillere sahip çıkın, bu pırıl pırıl gençleri kucaklayın.
..............
28 Şubat mağdurları bile sizce böyle bir uygulamayı tasvip ederler mi?
Yalnız burada bir şeyin altını da kalınca çizelim.
Bugün sözüm ona herkes 28 Şubat mağduru.
Niye... 28 Şubat mağduru olmak pirim yapıyor da onun için.
Peki siz 28 Şubat mağduru olup hâlâ evinden çıkamayanları tanıyor musunuz? (Ben tanıyorum)
........
Farkındayım.
Yine haddimi aşıyorum, boyumdan büyük laflar ediyorum.
Yok ne olur yanlış anlamayın sadece kendimi o 9 yaşındaki kız babasının yerine koydum ve bu uygulamaya çok şaşırdım.
Sürçü lisan ettik ise af ola.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Adalet kainatın ruhudur.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hatıp yolundaki sürücü kursu adayları eğitmenlerinin nezaretinde ders alırlarken akan trafiği tehlikeye sokmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Uğur Bey, 28 Şubat bitti ama 28 Şubat çılar üniversitede hala iktidardalar. Kapıda nöbet tutan ve tutturan, baş örtülü arkadaşlarımızı gammazlayan zatlar şuan dekan-müdür konumındalar. Bu da imam hatipli cumhurbaşkanı ve rektörün seçimi
Yanıtla (0) (0)biz normal lise mezunları tarihimizin en ezik günlerini yaşıyoruz abi.Gelecek imam hatiplilerin olacak bizi liselileri sürecekler memleketten zaten işe almazlar bizi bir yere atanmamız da mümkün değil biz eziğiz abi.
Yanıtla (0) (0)28 Şubat konusu geçtiğinde aklıma hep yaşadığım bir olay gelir. O zamanlar Selçuklu İlçesine bağlı Sancak Mahallesinde ikamet ediyordum. İşe genellikle tramvayla gidip geliyordum. Bir gün yine tramvayla işe giderken indikten sonra anahtarlarımın olmadığını fark ettim. Belki de tramvayda düşürmüşümdür diye geri dönüp görevlilere sorduğumda tramvayın son durağında unutulan, bulunan veya düşürülen eşyaların emanete alındığı yer var oraya bir bakın dediler. Bende tekrar tramvaya atlayıp son durağa kadar gittim. Tramvay hınca hınç dolu, üniversite öğrencileri daha fazla. Tramvayın son durağı aynı zamanda da hareket merkezi, burası Selçuk Üniversitesi Kampüsü ana giriş kapısına çok yakın. Neyse öğrencilerle birlikte hep beraber indik. O anda dikkatimi çeken bir şey oldu. Başörtülü kız öğrenciler, girişteki kontrol noktasında ayrı bir odaya geçerek başörtülerini çıkarmak zorunda kaldıklarını, peruk taktıklarını gördüm. Hani televizyonlarda hep izliyorduk ancak, canlı şahidi olunca yapılan muameleden dolayı gerçekten çok rahatsız oldum. Neyse ki o günler geride kaldı. Ama şimdi bakıyorum da her fırsatta 28 Şubat mağduru edebiyatı yapan ve sözde muhafazakâr geçinen bazı siyasilerin, cebren ve hile ile keyfi olarak emek ve hak gaspına uğratılmış bir kamu görevlisi olarak diyorum ki; Allah büyük, eninde sonunda bu devran dönecek. O insanlar, Allah’a karşı samimi oldukları, riyakâr olmadıkları için o sıkıntıları yaşadılar. Peki ya sizler ne kadar samimisiniz. Fazla uzatmadan yorumumu eski Konya Valilerinden “İmparator” lakaplı rahmetli Kemal Katıtaş’ın çok güzel bir dörtlüğü ile bitirmek istiyorum. “Doğruya engel olana, Hileyi düstur kılana, Menfaat denen ummana, Dalanın da avradını. Çifte rozet takanın da, Adaletsiz Bakanın da, Yağ çekerek makamın da, Kalanın da avradını. Saygılarımla…
Yanıtla (0) (0)evet imam hatibliler ülkeyi yönettikleri icin her seyin icine ettiler,ya ne dünyada nede komsularimizda dost bir ülke kalmadi, almanya resmen bizimle dalga geciyor dinleme skandali en sonunda ermeni tasarisi, peki biz karsiliginda ne yaptik almanlara incirlikte üs verdik sahi ugur bey bu üssü niye verdik, keske bu imamhatibli arkadaslara bunu bir sorabilsen, yolsuzlugun rüsvetin hirsizligin, fuhusun, her türlü pisligin neden arttiginida bir sorabilsen, bu imam hatibli arkadaslara
Yanıtla (0) (0)Kıymetli Uğur Abicim,ben 80’li yıllarda İmam-Hatip lisesinden mezun olan,sonra da eğitimci olan bir kişiyim.Ben bu güne kadar yaşadığım,gördüğüm kadarı ile net söyleyebilirim ki,bizim zamanımız dahil olmak üzere,eski İmam-Hatipler sizinde yazınızda belirttiğiniz üzere,nerede ise Fen liseleri ile başa baş bir eğitim gösteriyordu.Hatta eğitimin üzerine verilen ahlaki,dini ve hayata dair eğitimleri ile Fen lisesini bir çok defa geçtiğine eminim.Biz öğretmenlerimizden korkardık,ama bu korkma saygıdan dolayı idi.Nasıl evde babamızdan,annemizden,dedemizden saygıdan dolayı korkar ve saygıda kusur etmez isek,aynen öğretmenlerden de öyle korkar ve saygıda kusur etmezdik asla.Hem okulda öğretmenlerimize,hem dışarıda büyüklerimize saygı duyardık.Yaşca küçüklerimize asla eza,cefa çektirmezdik,bizde onlara örnek olur,saygılı,terbiyeli ve ahlaki,dini değerlere saygılı bir toplum yetişmesi için elimizden geleni yapardık.O zamanlar,öyle ya da böyle bu oldu,bunu başardık.Müthiş bir İmam_hatip ruhunu taşıyan gençlik yetişti bizim okullarımızda.Bu gençlik milletimizin bağrından koparak İmam-Hatip ruhu olarak devletimizin en üst kademelerine dahi çıkabildi hamdolsun. Ama bu günkü gençlik maalesef ölü toprağı üzerine atılmışçasına bitmiş,yokolmuş,mahvolmuş maalesef.Hem adına Anadolu lisesi denen kalitesiz liseler,hem Fen liseleri,Hem Sosyal Bilimler liseleri,hem de büyük umutlarla her sokağın başında türemiş İmam-Hatip liseleri ve ortaokulları maalesef bu bitişten nasibini almışlar ve alıyorlar.Eğitim sistemimizin genleri ile çok oynandığından ve habire bir sistem değişikliğinden dolayı eğitim seviyesi yerlerde sürünüyor.Bu her bir sokağa açılarak kalitesi düşen İmam-hatipler ile,İmam-hatip ortaokulları ile bu iş olmaz.Eski ruhu yeniden yaşamak istiyorsak eğitim sistemimizi bir daha değiştirmemek kaydı ile,genleri ile oynamamak kaydı ile artık oturaklı hale getirmemiz gerekir.Anadolu da bir tabir vardır “Nerde çokluk,orda b…..” diye.Özellikle İmam-Hatipler için konuşacak olursak,bir kere bu İmam_hatip sayısı azaltılarak işe başlanabilinir.Ayrıca ister inanın,ister inanmayın veya beğenin,beğenmeyin öğrenciyi disiplin altına almak için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.Hem de açıkça söylemek lazım ne gerekiyorsa.Bir kere öğrenci öğrenciliğini,küçüklüğünü bilecek.Ona göre öğretmenlerine,büyüklerine nasıl davranacağını öğrenecek,ona öğretilecek.Giyimine,kuşamına,traşına bir çeki düzen verilecek.Verilmezse, verdirilecek.Eski İmam-Hatip ruhu tekrar diriltecek inşallah…
Yanıtla (0) (0)