Rasim Atalay
Sabırlı yolculuklar!
Şehrimiz civar şehirlerden, uzaktan yakından, farklı ülkelerden çok sayıda misafirini ağırladı.
Türkiye’de düzenlenen en büyük mutfak etkinliklerinden biri olan Konya GastroFest, 4 gün boyunca Konya’nın lezzetlerini misafirlerine sundu, görücüye çıkardı.
GASTROFEST DAHA GENİŞ BİR ZAMANA YAYILSIN
Kalehan Ecdat Parkı’ndaki bu etkinlik o kadar yoğundu ki sanırsınız tüm Konya aynı anda bu parka gelmişti. Belki de sürenin 4 günle sınırlı olması yoğunluğun en üst seviyeye çıkmasını da beraberinde getirmişti. Etkinlik alanına girebilmek için bile sıra bekleyen insanları görünce bundan sonraki festivallerin yapılacaksa daha geniş bir zamana yayılması gerektiğini düşündüm.
MİSAFİRLERDEN KONYA GÜZELLEMELERİ
Yine haftasonu Konya’daki en önemli organizasyonlardan biri de millilerimize ev sahipliği yapmasıydı. Türkiye – İspanya maçı Konya’da oynandı. 42 bin kişilik stadyum tıklım tıkış doluydu. Bu dev maç da tüm gözleri Konya’ya çevirdi. Maç için Türkiye’nin dört bir yanından misafirler Konya’ya geldi. Konya’ya ilk defa gelenler de oldu. Aslında onların Konya’ya ilişkin yorumları da çok kıymetli ama asıl konudan sapmamak adına çok detaya girmeyeceğim. Konya’nın temizliği, nizami olması, yolların genişliği, şehir yapısı, evlerin şekli bile insanların dikkatini çekiyor ve takdir ediyorlardı.
Ah keşke bir de milli maç sonucu itibariyle de güzel oluvereydi, tadından yenmeyecekti. Ama yapacak bir şey yok. Hayırlı diyelim…
Artık önümüzdeki maçlara bakacağız.
SONBAHARIN GELDİĞİNİ TRAFİKTEN ANLIYORUZ
Sadece önümüzdeki maçlara değil, daime önümüze bakacağız.
Sonbahar’ın geldiğini anlayacağız mesela…
Koca bir yaz mevsimini geride bırakıp güz günlerine merhaba dedik…
Mevsimlerin karmakarışık olduğu yaz gününde baharı, kış ayında yazı yaşayabildiğimiz bir dönemdeyiz.
Bu nedenle mevsimin artık sonbahar olduğunu iklim koşullarından değil, özellikle sabah saatlerinde okula yetişmek için verilen trafik mücadelesinden anlıyoruz.
Bu sabah olduğu gibi mesela…
Şehirde belki de insan yoğunluğunun en az olduğu semtlerden birinde ikamet ediyorum. Sabah her zamanki gibi kalkıp işe gitmek üzere yola koyulduğumda, oğlumu da okuluna bırakmam gerektiğini eşim hatırlattı. Bindik birlikte aracımıza, düştük okul yoluna…
Önünden geçtiğim otobüs duraklarının hepsindeki insan yığınını; minibüslerin tıka basa dolu olduğun; trafikteki araç sayısının anormal bir şekilde arttığını, okulların önünde araç, öğrenci ve veli karmaşasını görünce, ‘tamam şimdi Eylül ayında olduğumuz kesin’ dedim.
Bugün ve bundan sonra uzunca bir süre trafikte yoğunluk devam edecek. Elbette ki bu yoğunlukta yapılacak olan yeni düzenlemeler nedeniyle bazı önemli güzergahlarda ana yolun kullanılamaması ve tali yollardan ulaşımın sağlanmaya çalışılması da etkili…
Ancak bugün zahmetini çekeceğiz ki yarın da konforlu seyahat edebilelim. Konforundan da geçtik, en azından seyahat edebilelim.
Bu süreç biz Konyalılar için sabır sınavı haline gelecek gibi görünüyor. Okullar açılmadan önce de şehirdeki birçok bölgede trafik yoğunluğu yaşanıyordu. Şimdi okulların açılması ile birlikte hemen her yerde ciddi bir kalabalık, beklenmedik bir yoğunluk var.
Hani bir ata sözümüz var ya ‘Ya bu deveyi güdeceksin ya da bu diyardan gideceksin’ diye…
Bizim gidecek bir yerimiz olmadığına göre önemli olan deveyi güdebilmek. Yani bu duruma alışmak, yoğunlukla yaşamayı kabul etmek...
Buna alışmanın en önemli yolu da gideceğimiz yere şayet zamanla yarışıyorsak daha erken çıkmak. 5-10 dakika daha erken çıktığımız zaman menzile daha rahat ulaşabiliriz.
Bir de en önemlisi sabır…
Önümüze direksiyon kıranlar, ters yoldan girenler, kırmızı ışık ihlali yapanlar, ada etrafında dönene yol vermeyenler, şerit ihlali yapanlar, şunlar, bunlar, kuralsızlar…
Sabah yaklaşık 40 dakikalık seyahatim sürecinde inanın bunların hepsini gördüm. Adam kırmızı ışıkta nizami bir şekilde bekleyen arabaların yanından geçip, yeşil ışık yandığında hemen önüne kırabiliyor.
Bunların hepsine müsamaha gösterelim demiyorum. Kurallar zaten uygulanmak için konulmuştur. Başkalarının mal ve can güvenliğini hiçe sayarcasına hareket edenlere artık diyecek söz bulamıyorum.
Ama yine de tüm sürücülere sabır diliyorum. Daha sabırlı olmayı tavsiye ediyorum. Trafik kurallarına uymayanları uyaralım ama sabrı da elden bırakmayalım.
Sabırlı yoluculuklarınız olsun. Yeni eğitim öğretim yılımız da hayırlı olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.