Ziya Uysal

Ziya Uysal

VURDUMDUYMAZLIK MI, BECERİKSİZLİK Mİ?

VURDUMDUYMAZLIK MI, BECERİKSİZLİK Mİ?

Kalifiye eleman sıkıntısı var. Özellikle de çok ihtiyaç duyulan mesleklerde ara eleman sıkıntısı var. Ülkenin ihtiyacı doğrultusunda, başarılı bir eğitim planlaması uygulanıyor olsaydı, bu durum olmazdı. Çünkü ihtiyaç olmayan mesleklerde de çok sayıda işsiz gencimiz var. Ülkemizdeki yabancı işçiler Türkçeyi tam bilmedikleri için daha da bir vasıfsızlar. Ama vasıfsız işçi ihtiyacını kısmen de olsa karşılıyorlar. Ancak onları kritik görevlerde çalıştıramıyorsunuz. Çünkü uyarı yazılarını okuyamıyorlar. Verilen talimatları ve eğitimleri de doğru düzgün anlayamıyorlar.

Dünya tam otomasyonla üretime, hatta robotik teknolojiyle üretime doğru kayıyor. Çünkü her alanda sürüp giden aşırı rekabet, her geçen gün daha da kızışıyor ve işletmeleri buna mecbur bırakıyor. Kalifiye iş gücü temini, günden güne biraz daha zorlaşıyor. Bu durum, iş gücüne bağımlılığı azaltan otomasyonu, zaman ilerledikçe biraz daha ön plana çıkarıyor. Dünya, neredeyse vasıfsız elemana hiç yer bırakmayacak bir noktaya doğru gidiyor.

Hal böyleyken eğitim, özellikle de geleceğin dünyasında vazgeçilmez yeri olan mesleklerdeki kaliteli eğitim, daha da önem kazanıyor. Örneğin elektrik, elektronik, bilgisayar, programcılık gibi mesleklerin daha yıllarca gözde meslekler olacağı görünüyor. Tüm dünyada, özellikle gelişmekte olan ülkelerde otomasyona ve bilhassa robotik otomasyona aç bir imalat sektörü var. Geri kalmış ülkelerde de bunun kısa zamanda oluşacağı açıktır. Çünkü dünyadaki yeni sömürü düzeni “Beş kuruşa ürettir, beş bin kuruşa geri sat” şeklinde işliyor. Ayrıca kaliteli eğitim almış gençlerin mesleklerindeki mevcut teknoloji düzeyini geliştirmek, yeni buluşlara imza atmak için daima önleri de açık olacaktır.

Eğitimli insan gücü açığı olan, aşırı ihtiyaç duyulan, dünyanın gittiği istikamete göre kritik önem arz eden mesleklere, eğitimde daha çok yönlendirme yapılması ve öğrencilerimize hiç değilse bundan sonra kaliteli eğitim verilmesi ülkemizin daha hızlı gelişmesi, hatta bekası için çok gereklidir.

Ancak yol kıyısında çoğu kez farkına bile varmadığımız bir otun bile sonu gelmez bilimsel gerçekler barındırdığını unutmamalıyız. Doğal çevrenin faydaları sadece bilinenlerle sınırlı değildir. Evrendeki ve çevremizdeki her şey ve olay, aynı zamanda bilimsel araştırma ve faydalı buluşlar için Yüce Allah’ın insanlığın dikkatine sunduğu birer esin kaynağıdır. O bakımdan çocuklarımıza ve gençlerimize kaliteli bir eğitimin yanında, araştırmacı bir karakter de kazandırmalıyız. Yoksa başkalarını hep geriden takip eden, bilinenden ötesini hiç merak etmeyen kopyacılar olmaktan kurtulamazlar. 

Bence İmam Hatip Okullarında okuyan gençlerimize çok ihtiyaç duyulan mesleklerden birer de meslek kazandırılmalıdır. Çünkü bitirenlerin tamamı üniversite okumuyor. Din görevlisi de olamamış veya olmamış çok sayıda mezun var. Din eğitimi elbette çok gerekli ve değerlidir. Ama din eğitimi tek başına bir meslek vermiyor. Bilindiği gibi her peygamberin bir de mesleği vardı. Onlar insanlığın önderleridir. Bu örnekten yola çıkarak, bu konu üzerinde çalışılmalıdır.

Dileyen üniversiteyi de okusun elbette. Din eğitimi almış Teknisyenlerimiz, Mühendislerimiz de olsa ne güzel olur. Çalışacak insan gücüne ihtiyacımız olduğu gibi işini iyi yapan, en azından batılılar kadar iyi yapma bilincini taşıyan insanlara da ihtiyacımız var. Üniversitelerimizden mezun olan mühendisler de uygulamayı iş hayatında öğreniyor. Aynı şekilde uygulamayı onlar da iş hayatında öğrensinler. Hiç değilse mesleki temel bilgileri bilen, eli anahtar tutan birer teknik eleman olarak mezun olmuş olurlar. Ülkemizin çok ihtiyaç duyduğu, kalifiye ara eleman ihtiyacını da karşılamış olurlar.

 

İmam Hatipte okuyan bir torunum var. Okulu kendi evlerine uzak, bizim eve çok yakındı. İlk yıl bizde kaldı. Bu esnada dikkatimi çekti: Bilgisayar konusunda hiçbir kursa ve derse katılmadığı halde çocuk, bilgisayarın, programların, akıllı telefonların adeta kırk yıl eğitimini almış gibiydi. Çevreye bakınca şimdiki çocukların da çoğunun böyle olduğunu gördüm, buna çok memnun oldum. Düşünün ki, bu çocuklarımız bir de bu konuların eğitimini almış olsalar ve mesleğine uygun iş yerlerinde uygulama yaparak yetiştirilseler ne destanlar yazarlardı! Allah’a emanet olunuz. 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Ziya Uysal Arşivi

SAPMA

16 Eylül 2019 Pazartesi 00:01
SON YAZILAR