Sadık Büyüksakarya

Sadık Büyüksakarya

Yaz tatilinde ödeve son!

Yaz tatilinde ödeve son!

Birkaç hafta önce ilk, orta ve lise düzeyinde eğitim gören öğrencilerin karne heyecanına şahit olduk. Kimisinin yüzünde bir sene boyunca çalışıp çabaladığını ve bu çabanın sonucunda istediğine ulaştığını belli eden sahici bir eda, kimisinin yüzünde ise önümüzdeki maçlara bakacağız resmiyetiyle tavır takınan masum bir surat.

Her iki öğrenci grubunun da ortak bir yerde durduğu ve sevince gark olduğu su götürmez bir nokta var ki o da okulun bitmiş olup yaz tatiline merhaba deyişleri.

Şehir dışına program yapanından yaz spor okullarına takvim belirleyenine, sanatsal faaliyetlerden kültürel ajandalara kadar her biri ayrı ve bir o kadar da tatlı telaşeye boyanmış vaziyette.

Ailelerin de çocuklarını bahane edip kaçamak yapma uğraşını bu noktada mazur görüyoruz. Öyle ya çocuk kısmı tek başına oraya buraya bırakılmaz. Maazallah başlarına bir şey geliverir!

Öğretmenlerin bu noktada ailelerle ağız ve fikir birliği yapmışçasına takındığı tavırlar şiddetli bir alkışı hak ediyor diye düşünüyorum.

Zira daha tatil bitmeden öğrenci dersten kafasını kaldıramasın niyetiyle, okulun son haftasında öğrencilerin not defterlerine ödev ve kaynak kitap listesini serpiştiren öğretmenler, uygulamak için oluşturulan planlara biraz set çekmiş durumdalar.

Ödevin karşısında dikilip düşmanlık besliyor değilim. Fakat ödev sisteminin dönüşüme uğrayacağı dönem geldi de geçiyor zannımca.

Örneğin öğrencinin bulunduğu il de ya da komşu illerde gezilebilecek bir müze listesi oluşturulabilir. Ardından haftalık tiyatro veyahut da sinema çizelgesi hazırlanabilir.

Bununla birlikte hafta da bir kitap bitirmek üzere okunmaya değer kitapları evdeki kütüphaneye yerleştirip, okuma sırası dahilinde vakti özümseme yolunu tercih etmek kıymete denk düşer düşüncesi ben de ağır basıyor. (Bu süreçte ortaokul ve lise öğrencilerinin okuyacağı ilk kitap Nietzsche ve Babaannem olmalı. Ufuk açıcı, hayata farklı bir pencereden bakmaya vesile olabilecek müthiş bir kitap)

Tabii bu noktada bendeniz Medeniyet Tasavvur Okulu öğrencisi olarak şunu söyleyebilirim ki Yusuf Kaplan hocanın 100 kitap listesi muhakkak incelenmeli ve imkan dahilinde icra makamına koyulmalı.

Bilhassa lise öğrencileri Medeniyet Tasavvuru Okulu’nun başvuru programlarını takip edip vakti geldiğinde başvuru yapmaktan geri durmamalı.

Şu an itibariyle Medeniyet Tasavvuru Okulu’nun bana neler kattığını saymakla bitiremem. Ve aynı zamanda Yusuf Kaplan hocamızın bize gösterdiği ilgi, alaka ve muhabbetin ne denli kıymetli olduğunu aktarmaya da kelam yetmez.

Öte yandan Savaş Barkçin’ in MYMecra’da muhtelif konular üzerine aktarmaya çalıştığı kısa videolar kesinlikle izlenmeli. Özellikle aileler izleyip sindirdikten sonra çocuklarını yönlendirirse daha sağlıklı olur diye düşünüyorum. Çünkü ilk elden öğrencinin kavramaya çalışması yetersizlik gösterebilir.

Haddim olmadan güzelliklere kapı aralasın niyazıyla cümleler sarf ettim. Biraz da buna mecburum gibi hissediyorum. Zira okul çağındaki yaş grubunun kendini keşfedemeden, neyi yapıp neyi yapamayacaklarını göremeden benliğini sadece ve sadece okula adapte etmesini doğru bulmuyorum.

Bir çay ocağında çay içip acı mı acı Türk kahvesi yudumlamanın bile oradaki kozmopolit insan profilini görmeye, sosyolojik zenginliğe aşina olmamıza kapı aralayabileceğini unutmayalım ve vakit kaybı deyip yolumuzu değiştirmeyelim.

Ayakkabılarımızı boyayan emekçi abiye selam verip gönlümüze de bir cila vurmasını istediğimiz zaman bizi geri çevirmeyeceğini yüzündeki hoş gülümsemesinden anlayabilecek olgunluğa ulaşmak için gayret gösterelim.

Mendili torbasındaki miniklerin yorgun dudaklarıyla dillendirdikleri telaşlı iltifatlarını kulak arkası yapmadan en az onlar kadar içtenlik gözetmeye çalışıp mukabelede bulunalım.

Yaşama gayretimizin ölümü gücendirip küstürmemek üzere olduğunu sakin endamla vitrinlere döşeyelim ki camın incesi ve kırılganı bizden incinmesin.

Evet dostlar,

Gördünüz değil mi?

Ödevden nasıl da ders çıkardık ama!

Selametle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Büyüksakarya Arşivi
SON YAZILAR