Ahmet Öztemel

Ahmet Öztemel

ALO 147’DEN ALO 184’E

ALO 147’DEN ALO 184’E

Yeni kabinemizin yeni Milli Eğitim Bakanı Sn. Prof. Dr. Ziya Selçuk 12 Temmuz 2018 günü Milli Eğitim İl Müdürlerine yeni dönemin yol haritası hakkında bilgiler verdi ve ilk icraat olarak “ALO 147” şikayet hattını kaldıracağını açıkladı; bu hattın bir milyonluk öğretmen camiası ve okul idarecileri için çileye dönüştüğü yorumunu yaptı. Kendisini kutluyorum. Bizim öğrencilik yıllarımızda okulu, öğretmeni şikayet etmek hayal ötesiydi. Rahmetli ebeveynlerimiz böyle bir yakınmayı asla kabul etmez, bir azar da onlardan gelirdi, zaten biz de böyle bir davranışta bulunamazdık. Okulun mutlak hakiminin öğretmenler olduğu günlerdi ve öğretmenlerimizin bir bakışı bile bizi düzene sokmaya yeterdi. Günümüzde yeni nesil öğrenciler elinde çoğu öğretmen sınıfın hakimi değil hatta not takdiri bile çoğu öğretmenin elinde değil maalesef. Bunda ben şikayet hatlarının da etkisi olduğunu düşünürüm. Sn. Bakanımız sözlerini güzel sürdürmüş, “Öğretmenlerimizin kalbine, gönlüne dokunmayan bir sistemin başarılı olamaz”, “Sevgiyle dokunamadığın hiçbir yerden sonuç alamazsın”, “İl Milli Eğitim Müdürleri öğretmenler odasının havasını teneffüs edecek.”

 Yeni Milli Eğitim Bakanımızı kutladığım konuda yeni Sağlık Bakanımız Sn.Dr. Fahrettin Koca’dan dileğim Alo 184’ü de yeniden değerlendirmesi. Bu hat uygulamaya alındığı 2003 yılından beri sağlık çalışanları üzerinde baskı oluşturdu. Hekimler de elbette yaptıkları ve yapmadıklarından sorumlu olmalı ki zaten bu konuda yasal düzenlemeler de yapıldı. Ancak ALO 184 her türlü şikayeti araştırmadan gerçek kabul ederek savunma alınması, her durumda hasta veya yakınının haklı olduğu yaklaşımları ile başta hekimleri yıldırdı. Geçmişte istenen savunmalar nedeniyle intihar eden meslektaşımız oldu, tuvalete gitmek zorunda olduğu için polikliniği terkettiği gerekçesiyle savunma veren hekim oldu. Hastanelerimizde zaten “Hasta Hakları” birimleri var. Elbette Hekim Hakları birimi de var ancak faal olduğu söylenemez. Hastane “Hasta Hakları” biriminin çalışma mentalitesi ile ilgili bir olayı aktarmak istiyorum. Şikayete giden hasta yakını “doktoru öldüreceğim” ifadesi kullanır, Hasta Hakları görevlisi bunu hekime “hasta yakını agresifti, isterseniz adli uyarıda bulunalım” önerisi ile bildirir, ancak “peki siz tanık olur musunuz?” sorusuna “ben Hasta Hakları görevlisiyim, hastadan taraf olmak zorundayım” cevabını verir. Sağlık Görevlilerine saldırıların artışında bu yaklaşımların etkisi yok mu sanıyorsunuz?

Hekimler mesleğini en iyi şekilde yapmak durumunda. Allah kimseyi hekime düşürmesin, eksikliğini de vermesin sözü boşuna değil. Ancak hasta-hekim; hasta-sağlık çalışanı ilişkisi de itinayla yürütülmeli.  Sağlık çalışanları elbette daha iyi çalışma koşulları, daha iyi şartlarda emeklilik hakkı, asla çıkmayan yıpranma düzenlemesini arzu eder ama önemli beklentileri gerçekten kendilerine değer verildiğini hissetmeleridir. Maalesef günümüzde inşallah benim bildiklerim istisna ve azınlıktır ancak hastane yöneticileri ile sağlık çalışanları arasındaki kopukluk ve temassızlık motivasyonu olumsuz etkiliyor. Hekimine randevu vermeyen, asla sorununu sormayan, polikliniğe uğramayan, iftar kaynaşma toplantısında bile idareci masasını ayıran yöneticiler var maalesef. Eski Bakanlarımızdan Sn. Mehmet Müezzinoğlu’nun yaş günü ve bayram telefon mesajları hoş bir anı olarak kaldı hafızalarımızda.

Sn. Bakanımız Dr. Fahrettin Koca’ya başarılar diliyorum. Bakanımızın işe sağlık çalışanlarının dert ve dilek anketini uygulaması ile başlamasını diliyorum. Hastane başarı performans kriterleri arasında yer alan hasta sayısı, randevulu muayene sayısı, sevk oranı gibi kriterler arasına çalışan memnuniyetini de almasını umuyorum. Çok hasta bakmak değil nitelikli hasta bakmanın önemini hastane yöneticilerinin anlamasını, 420 dakika mesaide 100 hasta bakmanın riskini ve bazı ihtisas dallarında imkansızlığının değerlendirilmesini bekliyorum.

Sağlık çalışanları mutluluğu hasta memnuniyetinin olmazsa olmazlarındandır. Sağlık çalışanı hasta olursa sistemin sağlıklı olması mümkün değildir çünkü. Sağlık çalışanları da sevilmeli, sayılmalı, değerli olduğunu hissetmelidir. Marifet iltifata tabidir zira. Yeni dönem hayırlı olsun. Saygıyla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Öztemel Arşivi
SON YAZILAR