Süper Lig başlamadan Konyaspor’u destekleyenlere yani bizlere Konyaspor ligin 13.haftasına geldiğinde nerede olur diye sorsalardı cevabımız ne olurdu?

Eminim birçoğunuz altıncı sırada diyemezdi. Lamı-cimi yok kardeşim oynuyoruz veya oynamıyoruz biz şuan ligin seçkin takımları arasında yer alıyoruz. Bunu bizden başka herkes biliyor ama biz nedense kabul edemiyoruz.

Geçen sene ligin ilk yarısını 17 puanla bitirmiş bir takım vardı ve bu sene daha ligin ilk yarısının bitmesine dört maç kala yirmi puanı gördük. Macera aramaya, şımarıklık yapmaya hiç gerek yok diyorum.

Rakibimiz olarak gördüğümüz takımların durumları ortada ve kendimizi bu kadar küçümsemek bu şehre ayıp olur. Aykut Kocaman bize mükafattır. Gerek kişiliği, gerek tekniği gerekse disiplinli yapısıyla emin ve kocaman adımlarla ligde yolumuza devam ediyoruz.

Elindeki mütevazi kadro ile olması gerekenden fazlasını yapıyor, yapmaya çalışıyor. Mütevazı diyorum çünkü elindeki en pahalı futbolcu Abdou Razack Traoré ve temsilcimiz takım değeri olarak ligde 16. sırada yer alıyor. Bizim Samuel Eto'o’muz yok ama ligde Antalyaspor’dan daha iyi konumdayız. Trabzonspor’un sekiz A Milli oyuncusu var ama onlardan da daha iyi yerdeyiz. Bizim iki kat takım değerimize sahip olan Bursaspor’dan da iyi konumdayız.

O halde ağırlığımızı, yerimizi, haddimizi hatta kıymetimizi bilelim. Bu şartlar altında Çaykur Rize’den yani deplasmandan aldığımız puan da altın değerindedir. Bazen bir puan alırız ama rakibin de iki puanını yeriz. Kesinlikle kötü değildik ama çok da iyi değildik. Son üç maçlık periyotta Kayseri deplasmanından bir puan, Galatasaray’ı kendi evinde konuk ettiği maçtan üç puan ve deplasmanda Osmanlıspor’dan yine üç puan alan Çaykur Rize karşısında daha tutuk bir futbol oynayıp yenilebilirdik. Ama öyle olmadı.

Özellikle ilk yarısında oyunun tamamına hakim olduğumuz maçta temsilcimiz maçın tamamında da topu yüzdelik dilimde ayağında tutmayı gayet iyi başardı. Maçın üçte birlik diliminde biz mi çok iyi başladık yoksa Çaykur Rize mi çok kötü başladı diye sorguladım. Ve maçın ilk on dakikasında beş altı kez rakipten top çaldık. Farkına varamamış olsak da ligde en çok top çalan oyuncuyu kadromuzda bulunduruyoruz. Kaptanımız Ali Çamdalı lig başından bu yana toplam 44 kez top çalarak zirvede oturuyor.

Hızlı başladığımız maçı rölantide götürmeyi başardık. İkinci yarı Rize’nin hızlı üç kontra atağına yenik düşsek de Serkan Kırıntılı kalemizde devleşerek gol yollarını iyi yer tutarak kapatmayı başardı. Şimdi kendi evimizde Samuel Eto'o’lu Antalyaspor’u konuk edeceğiz. Sonrasında Trakya’nın zorlu üç takımıyla karşılaşıp ligin ilk yarısını sonlandıracağız. Mücadelenin, koşunun, atağın, Fair Play’ın, takım ruhunun, az da olsa seyircinin olduğu maçta neredeyse her şey vardı ama gol yoktu. Aldığımız deplasman puanı için Kocaman ve talebelerine, centilmenlikleri için Hikmet Karaman ve ekibine, adil maç yönetimi için ise hakem Bülent Yıldırım’a teşekkür ediyorum.