Emrullah Nergiz

Emrullah Nergiz

Başbakan için susmak, Davutoğlu için konuşmak!

Başbakan için susmak, Davutoğlu için konuşmak!

Geçen yıl eylül ayıydı. Başbakanlık makamını devralan Sayın Ahmet Davutoğlu ayağının tozuyla Konya’ya gelmişti. Kısa sürede güzel bir miting organize edildi. O günün ardından görülen eksikleri dile getirdiğimiz bir yazı yazdık. Ardından bir düğüm saplandı boğazımıza. O gün bugün bu konuyla ilgili tek kelam etmedik. Sebebini söyleriz de... Önce o düğümü bi çözelim.

İsteyen “Konya mitingi ders olsun” başlıklı yazıyı arşivlerden tarayabilir. Dediğimiz özetle şuydu: Biz dostuz. Hocanın ilk mitingi ders olmalı. Yapmaması gerekenler şunlar şunlar…

Ertesi gün bunları dile getirme cesareti gösterebilen herkese yapıldığı gibi tukaka ilan edildik.

Söylenilen şuydu. Yıllar sonra bir başbakan çıkardık. Onu eleştirerek elinize ne geçecek?

Doğru. Ne geçecek?

Sustuk. Ama bugün geldiğimiz noktada şunu anlamış olduk. Susmak hiçbir işe yaramamış. Başarı, eleştirilere kulak vermekle doğru orantılı değil midir?

Kimse Hoca sevgimizi ve saygımızı teste kalkışmamalı. Ama bir şeyler de anlaşılmalı artık.

Aramızda çok konuştuk. Yazmak için çok cedelleştik kendimizle. Ama o “başbakan için sus” cümlesi çınladı kulaklarımızda…

Diğer şehirlerde şu ya da bu yapılmamıştır, seçimde onlarca yüzlerce nedenlerden kaynaklı oy kayıpları yaşanmıştır vs… Bu eleştirileri varsın kendi aralarında tartışsınlar. Afyon’daki son istişare toplantısında doğulu vekillerin “Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da devlet sahada yok” uyarılarına kulak tıkamak, zaten malumun ilanı değil midir bugün?

Biz Konya için konuşalım.

Kimse Konya bu seçimlerden başarı ile çıkmıştır safsatasına inanmamızı beklemesin. Güya rakamlarla kendilerini kandırmasınlar.

Bunun tanımı ‘mağluptur bu yolda, galip’tir…

Milli Görüş geleneği akraba siyasetini kabul etseydi, bugün Türkiye gündeminde en çok Fatih Erbakan’ı konuşuyor olmamız gerekirdi.

Kabul edelim Konya’da “dayatılan” akraba siyaseti çökmüştür. Akraba siyasetine bağlı tüm argümanlar iflas etmiştir. Bir zincir gibi ardı ardına gelen teşkilat seçimleri, aday belirleme süreçleri akraba etkisinden kurtulamamıştır.

2002’de kardeşlik ruhu varken bugün akraba ruhu galip gelmiştir.

Şehrin en ekabir takımı dahi bu ağabeylerin kapılarında mum edilmiştir. 2002’de siyaset yapanlar, bu şehre abi olmayı başaranlar kapı dışarı edilmiştir.

Bayrak asmak için can veren bir topluluktan, bayrak asmayı zül addeden bir güruh çıkarıldı. Ehil olmayanlara, geçmişten bu işleri bilmeyenlere verilen sorumluluklar ne yazık ki o insanların bu görevlerin altında ezilmelerine sebep oldu.

Lafa geldiğimizde 21 yaşında İstanbul’u fetheden o kutlu kumandanı Fatih’i örnek alırız. Ama onun o yaşa kadar nasıl yetiştirildiğini kimse söylemez. Bugünkü internet neslinden nasıl böyle bir yetişme tarzı beklenebilir?

Parti 3 dönemliklere en çok ihtiyaç duyduğu zamanda onları kaybediyor. Tecrübenin ne demek olduğunu sadece yaşlılar mı anlamalı?

Teşkilatın başına geçmekle, teşkilatçılığın temelinden gelmek çok farklı şeyler…

“Öz yurdunda garip bir başbakan” demiştim. Başbakan’a sahip çıkmanın ne demek olduğunu anlatmıştım. O da var arşivde. Gün, derleyip toparlama kabiliyeti olan insanların sahne alma günüdür. İnşallah herkes hissesine düşeni anlamıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Emrullah Nergiz Arşivi
SON YAZILAR