Erol Sunat

Erol Sunat

Bizim zaten akıllı bir şehrimiz var!

Bizim zaten akıllı bir şehrimiz var!

Akıllı şehir olurda, akıllı şehrin masalı, akıllı şehrin hikayesi olmaz mı?

Romanı bile olur!

Hatta destanı da!

Konya, hikayelerin, masalların ve destanların iç içe yaşandığı efsane bir şehir!

Anadolu’nun ilk kadim Başkentlerinden!

Akıllı şehir konusu ise eskilerin tabiri ile muallakta!

Yani havada, yani boşlukta!

Akıllı şehir olma konusu daha öncede gündemdeydi.

Bu konuda çok daha başka, çok daha anlamlı kelimeler ve başlıklar bulunabilirdi diye düşünüyorum. Hiç kimse merak etmesin, şehir dünde akıllıydı, bugünde akıllı, yarında öyle olacak!

Bizim zaten bildik bileli akıllı bir şehrimiz var!

Bu akıllılık bugün bulunmadı, bugün keşfedilmedi!

Akıllı olmak bu noktadan sonra başlıyor!

Bugün gelinen nokta, yine aynı nokta!

Tek bir eksiğimiz var! Akıl sahiplerini bir araya getirememek!

Ortak akıl tamda burada lazımdı! Lakin; Bu yönde akıl tutulması yaşamaya devam ediyoruz!

Rabbimiz, biz acizlerin hatırlayabildiği kadarıyla yüzyıllardır, akıl sahibi insanları aralıksız bu şehre göndermeye devam ediyor!

Biz ise bunu bile isteye görmemeye, fark etmemeye çalışan bir rota izliyoruz!

Bu şehir aklı başında bir şehir, aklımızla ona yardımcı olmamızı bizden bekleyen bir şehir.

Kendine akıllı şehir denmesine ihtiyacı hiç ama hiç olmayan bir şehir!

*****

Biz Hoşgörü şehriyiz! Hoş görüde, sevgide, saygıda, birbirimizi tanıma da ve anlamada güzel ve hoş adımlar pekala atabiliriz, ancak gurur gibi, kibir gibi, Konya tabiriyle gubuzluk gibi, mağrurluk gibi özellikler, hoşgörünün önüne geçiyor!

Bunlar yetmiyor, birde barışık olmadığımız olmazsa olmazlar var!

Mesela, Tarihle barışık değiliz! Kültürle de…

Bu barışık olmamak, deşilmesi gereken mevzuları deşmemek, araştırmamak, bula bula böyle bir şey mi bulundu demeye gelen mevzulara yol açıyor!

Merak etmeyin şehrin aklı yerinde çok şükür! Esas bizim aklımız nerelerde oralara bakmak lazım!

Bizim aklımız, akıl yarıştırmakla meşgul!

Akıllıyı severim, benden akıllısını yanımda tutmam, bulundurmam mantığı!

Bu mantık, yerinde sayma mantığı, bir araya gelememe mantığı, kapıları kapatma mantığı, akıllı insanları küstürme, bezdirme, bıktırma mantığı!

Böyle olunca da; şehre akıllı şehir gibi absürt, trajikomik yakıştırmalar yapılması kaçınılmaz!

Şehriniz akıllıysa, akıllı şehirlerde akıllı insanlar el ele verecek!

Sen denilmeyecek!

Ben denilmeyecek!’

Sizden-bizden denilmeyecek!

Kim bu şehrin hayrına bir şeyler söyleyecekse!

Fikir beyan ediyorsa, güzelce dinlenecek!

*****

Alaeddin Keykubad’a neden Uluğ Keykubad denmiştir bilir misiniz? Yaşadığı dönemin dünyasında ilim sahibi, alim sıfatlı ne kadar insan varsa Konya’ya davet etmesiyle ünlüdür.

Bu davetin içinde Hz. Mevlânâ ve ailesi de vardır.

Konya o dönemin, maddi ne manevi zenginliklerine kavuşmuş, ulaşmış, dünyanın en gözde şehirlerinden biridir.

Akıllı şehir akıllı insanların buluştuğu, toplandığı, bir araya geldiği şehirdir. Akıllı hükümdarlar, akıllı yöneticiler, akıllı insanları tarihin her döneminde bazı merkezlerde bir araya getirme başarısını göstermişlerdir.

Selçuklu döneminin Uluğ Keykubad’ı bu şehri kendi tarihimiz içinde ilk akıllı şehir haline getiren hükümdar olarak öne çıkar! Selçuklu Payitahtının bu akıllı hükümdarı her nedense akıllı şehir açıklamalarının içerinde yer almıyor!

Biz ne yazık ki, bu şehirde zaten var olan bir özelliği, yeni bulmuş, yeni keşfetmiş gibi yapıyoruz!

Tarih bilgisi ve kültür tam da böyle zamanlarda lazım! Kültür kanadı kırık şehir dediğimiz haller işte böyle haller. Bu şehrin akıllı, çok akıllı, pek bir akıllı diye kelime oyunlarına da ihtiyacı yok!

Biz ne mi yapıyoruz? Akıllı davranmaktan imtina eder bir görüntü çiziyoruz! Akıllıysan, var bir akıllıya daha danış diyen Hz. Pir bu şehirde yaşadı. Türbesi ve ahfadı bu şehirde.

*****

Akıllı insanlara kucak açmamakla, elinden tutmamakla, bir araya gelmeyi, kendi arasında bir araya gelmek sayan bir akıllılık sergilemek, akıllı şehrin yapacağı işler değil. Hiç olmadı!

Şehir bildik bileli akıllı, bizden öncede akıllıydı, bizden sonrada akıllı olacak.

Zaten akıllı olan bir şehre, her defasında akıllı diye hitap etmek, yaklaşmak, akıllı olduğunu ispata kalkışmak, şehrin aklıyla, hafızasıyla aramızda bilemediğimiz, anlayamadığımız bir şeylerin var olduğu çağrıştırıyor!

Bu şehirde akıllı kavramı en bariz bir şekilde akıllı hastaneyle başlamıştı, yada alevlenmişti. Şu andaki Numune hastanesi akıllı hastane oluyordu. Bendeniz o akıllı hastane ile ilgili basın toplantılarının hemen bir çoğuna iştirak etmişlerdenim.

Bu şehir zaten akıllı! Aslında bu şehirde yaşayanlar olarak aklımız başımızda! Aklımız yerinde!

Atalar aklın yolu bir derken, neyi kastetmişler acaba?

Madem ki, aklın yolu bir!

Akıllı şehir;

Akıllı insanların toplandığı,

Buluştuğu,

Şehrin hayrına güzel şeyler ortaya koyduğu şehirdir.

Neden bir araya gelinemiyor?

Neden bu ayrılık-gayrılık?

Var mı bir cevabı olan?

*****

Bu şehrin her köşesi;

Akıllı insanların…

Kılavuz insanların…

Ardından gidilmekle…

Onlardan ilham alınmakla…

Şehri ihya edecek adımların atılabileceği insanların izleriyle dolu!

Beklediğimiz ne mi?

Gelin bu izlerde buluşalım! Tanışalım, konuşalım, şehrimiz için birlikte yürüyelim çağrısı!

Kim bu çağrıyı yaparsa, inanın arkasından yürünen o olacak!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR