Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

“Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli…”

“Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli…”

İstiklâl Marşı şâiri Mehmed Âkif Ersoy’u son derece seven ve onun şiirlerinden oldukça etkilenen üstâd Ali Ulvî Kurucu, hatıratında dedesi Hacı Veyis Efendi’yi anlatmaya geçmeden önce, bir anısı var ki…

Üzerinde durmadan geçemeyeceğim.

 

***

“Sulukahve’de Dansözler

 

Mevlâna Dergâhı’nın önündeki, Sulukahve dediğimiz gazino, tam kadro ve tantana ile çalışıyordu.

Burası Sultan Selim Camii’ne bağlı Yusuf Ağa Kütüphanesi’nin bitişiğiydi. Büyük iki mağazayı birleştirip, kocaman bir gazino hâline getirmişlerdi. Kışın camları kapalı olurdu. Ama yazın dışarı taşarlardı. Üç dört tane de zilli çengi kız getirmişlerdi. İçerler, çalıp kızları oynatırlardı.

Gerek amcam, gerek babam camilerine giderken bu gazinonun önünden geçiyorlardı.

Bir yaz akşamıydı. Masalar dışarıya, kapının önündeki meydana çıkarılmıştı. Rakı şişeleri ve mezelerin etrafına sarhoşlar oturmuş içiyorlardı. Çalgılar çalınıyor, zil takınmış çengi kızlar masaların arasında göbek atıyorlardı.

Sarhoşların kimi bağırıyor, kimi el çırpıyor, kimisi de “Filân şarkıyı isterim!” diye haykırıyordu.

O sırada Sultan Selim Camii’nin baş müezzini, sesiyle, makam bilmesiyle, güzel okumasıyla meşhur Hafız İsmail Efendi, yatsı namazını okumaya başladı. Fakat ezan, çalgıdan, çengiden, bağırtıdan… duyulmuyordu.

Amcam durdu. Bir minareye, bir sarhoşlara baktı. Sonra başını kaldırıp müezzine seslenir gibi, acı bir sesle şunları söyledi:

“Hafız İsmail Efendi! Ezanını insanlara dinlettiremedin; meleklere dinler! İsmail Efendi, insanlar dinlemiyor, insanlar çalgı sesiyle, nâra sesiyle meşgul; ezan sesini dinlemiyor. Ezanını, insanlara dinletemedin, meleklere dinlet… Semâlara söyle, semâlara dinlet!”

Amcam merhum derdi ki:

“Ne garip tecellidir. Ben oğlumu ve iki talebemi okutamıyorum. Kaçak ders veriyorum… Sarhoş bağırıyor, ezan sesleri duyulmuyor… Hâfız İsmail’in ezanını dileyemeyiz, sarhoş seslerini dinleriz.” (M. Ertığrul Düzdağ, Üstad Ali Ulvî Kurucu Hatıralar-1, s. 66)

 

***

Bu hatırayı okuyunca, Mehmed Âkif’in:

“Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli!”

Mısraları gözümün önünde canlanıverdi.

Şimdi çalgı, çengi ve dansözler Büyülü Kutu’yla birlikte evlere kadar girdi.

Ey Hafız Ali İnan! Zafer’de ve senin camine yakın yerlerden sokaklara ve caddelere kadar yayılan çalgı, çengi ve şarkı bağırtılardan senin okuduğun ezan sesin duyulmuyor. Güzel sesinle ve makamla okuduğun o ezanlarını “insanlara dinlettiremedin, meleklere dinlet… Semâlara söyle, semâlara dinlet!”

İnsanlar televizyon ekranından gelen türkü ve şarkı seslerinden, ezan seslerini duyamaz hale geldi!

Ey güzel sesli hafızlarımız!

Minarelerden yurdumun üstünde inleyen, arza yayılan ve “şahadetleri dinin temeli” olan ezan seslerine karşı insanımız artık eskisi kadar hürmet göstermiyor.

Allah beş vakit kendi evine Müslümanları davet ettiği ve çağırdığı halde, cami ve mescidlere gidenlerimiz ve davete icabet edenlerimiz de azaldı.

 

***

“BU EZANLAR

 

Hak’tan bize rahmet ile nurdur bu ezânlar,

Dergâhına dâ’vet ve huzurdur bu ezânlar.

 

Haykırmada dünyâlara, ses vermede yer yer,

İlân ederek “Hak yücedir, en yücedir” der.

 

Perâz ediyorken, yedi kat göklere birden,

Her lâhza o nûr saçmada yükseldiği yerden.

 

Aksetmede âlemlere âvâzı Bil’al’in,

Birleştiği günden beri, yıldızla hilâl’in.”

 

Tâ haşre kadar şevkle okundukça ezânlar;

Göklerde bu avâz ile Hakk’ın sesi çınlar.

 

Coştukça müezzin, gelerek aş ile vecde,

Sürmekte minâremde kıyâm, kubbede secde.

 

Eller açılır rahmet-i Rahmân’a gönülden,

Bin râyiha birden yayılır ufka Rasûl’den.

 

Yâ rab! Bizi mahrum ederek nârına, yakma,

Mâ’betsiz ezânsız bizi dünyâda bırakma!..

 

(Nuri Baş, “Nurlu Ufuklara” adlı eserinden).

 

 

AZİZİM DİYOR Kİ…

“Sevgiden tortulu, bulanık sular, arı-duru bir hale gelir, sevgiden dertler şifâ bulur.

Sevgiden ölüler dirilir, sevgiden padişahlar kul olur.” (Hz. Mevlâna)

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan Arşivi
SON YAZILAR