CMK soruşturma evresinde ifade süreci
İFADE NEDİR
İfade verme, şüphelinin kolluk görevlileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından soruşturma konusu suçla ilgili olarak dinlenmesi anlamına gelir Uygulamada ekseriyetle kolluk kuvvetleri GSM marifetiyle çağrılma yahut yakalama emri çıkarılmak suretiyle gerçekleştirilir. İfade alma, Kolluk kuvvetleri yahut savcılık vasıtasıyla yapılır. Soruşturma aşamasında yapılan ifade alma işlemi kanunda belirtilen bu görevlilerden başka kişiler tarafından yerine getirilemez.
İFADE VERME SÜRECİNDE KİŞİ SUSMA HAKKINA SAHİP OLUP KOLLUK VE SAVCILIK AŞAMASINDA BU HAK KULLANILABİLİR
Sorgu, şüpheli veya sanık sıfatına haiz olan kişinin yetkili sulh ceza hakimliğince soruşturma veya kovuşturmaya konu olan adli vakıa ile alakalı olarak dinlenmesi anlamına gelmektedir. Sorgu, hem soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimliği tarafından hem de kovuşturma aşamasında ceza davasının açıldığı yetkili ve görevli mahkeme tarafından yapılmaktadır.
ŞÜPHELİ İFADE SONRASI SAVCILIK TARAFINDAN ADLİ KONTROL YAHUT TUTUKLAMA TALEBİ İL SULH CEZA MAHKEMELERİNE SEVK EDİLEBİLİR
Sorgu ile ifade alma işlemi arasında çok keskin bir farklılık bulunmaktadır. ifade alma işlemi kolluk görevlileri Yahut savcılık tarafından yapılırken, Sorgu yapma işlemi bir hakim tarafından yapılır.
ŞÜPHELİ SANIK TUTUKLU HÜKÜMLERİ KAVRAMLARI NEYİ İFADE EDER ?
ŞÜPHELİ : SORUŞTURMA AŞAMASINDA GÖZ ALTINA ALINAN KİŞİYİ
SANIK : SORUŞTURMA AŞAMASININ AKABİNDE İDDİANAME TANZİMİ İLE BERABER KOVUŞTURMA AŞAMAISINDA YARGILANAN VE SUÇ ŞÜPHESİ ALTINDA BULUNAN KİŞİYİ
TUTUKLU : SORUŞTURMA YAHUT KOVUŞTURMA SÜRESİNCE CEZEVİNDE TUTULAN SUÇ ŞÜPHESİ ALTINDA BULUNAN KİŞİYİ
HÜKÜMLÜ : CEZA YARGILAMASI KAPSAMINDA DOSYASI KESİNLEŞMİŞ VE CEZASI İNFAZ EDİLEN KİŞİYİ İFADE EDER
İFADE VE SORGU USULÜ VE İFADE VE SORGUNUN TARZI
Madde 147 – (1) Şüphelinin veya sanığın ifadesinin alınmasında veya sorguya çekilmesinde aşağıdaki hususlara uyulur: a) Şüpheli veya sanığın kimliği saptanır. Şüpheli veya sanık, kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür. b) Kendisine yüklenen suç anlatılır. c) Müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukukî yardımından yararlanabileceği, müdafiin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceği, kendisine bildirilir. Müdafi seçecek durumda olmadığı ve bir müdafi yardımından faydalanmak istediği takdirde, kendisine baro tarafından bir müdafi görevlendirilir. d) 95 inci madde hükmü saklı kalmak üzere, yakalanan kişinin yakınlarından istediğine yakalandığı derhâl bildirilir. e) Yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu söylenir. f) Şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek olanağı tanınır. g) İfade verenin veya sorguya çekilenin kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır. h) İfade ve sorgu işlemlerinin kaydında, teknik imkânlardan yararlanılır. i) İfade veya sorgu bir tutanağa bağlanır. Bu tutanakta aşağıda belirtilen hususlar yer alır: 1. İfade alma veya sorguya çekme işleminin yapıldığı yer ve tarih. 2. İfade alma veya sorguya çekme sırasında hazır bulunan kişilerin isim ve sıfatları ile ifade veren veya sorguya çekilen kişinin açık kimliği. 3. İfade almanın veya sorgunun yapılmasında yukarıdaki işlemlerin yerine getirilip getirilmediği, bu işlemler yerine getirilmemiş ise nedenleri. 4. Tutanak içeriğinin ifade veren veya sorguya çekilen ile hazır olan müdafi tarafından okunduğu ve imzalarının alındığı. 5. İmzadan çekinme hâlinde bunun nedenleri. İfade alma ve sorguda yasak usuller Madde 148 – (1) Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz. (2) Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez. (3) Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez. (4) Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz. (5) Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir.
İFADE ALMA AŞAMASININ AYRINTILARI VE USULU CMK 147 VE 148.MADDELERDE AÇIK ŞEKİLDE BELİRLENMİŞTİR. MÜDAFİİ AVUKAT OLMADAN ALINAN İFADENİN SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA AŞAMASINDA DELİL OLARAK KABUL EDİLMEMESİ
Müdafii avukat olmadan şüpheli tarafından hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından kabul edilmedikçe delil değeri yoktur, hükme esas alınma imkanı bulunmamatadır CMK’nın 148/4 maddesinde yer alan “Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz” ve aynı yasanın 213. maddesinde yer alan “Aralarında çelişki bulunması halinde; sanığın, hâkim veya mahkeme huzurunda yaptığı açıklamalar ile Cumhuriyet savcısı tarafından alınan veya müdafiinin hazır bulunduğu kolluk ifadesine ilişkin tutanaklar duruşmada okunabilir.” şeklindeki yasal düzenlemelere göre; sanığın önceki ifadesinin duruşmada okunmasının ilk koşulunun iki ifade arasında çelişki bulunması, ikinci koşulun ise sanığın önceki ifadesinin; hakim, mahkeme ya da Cumhuriyet Savcısı tarafından alınması veya kollukta alındığı taktirde ise ifadeye müdafiinin katılmış olmasıdır. Somut olayda her ne kadar sanığın kolluk ifadesinde, müştekiye hakaret ettiğini kabul etmesine rağmen bu ifadenin müdafii huzurunda alınmadığı, sanığın talimat mahkemesindeki duruşmada bu ifadesini doğrulamadığı, bu nedenle sanığın kolluk ifadesinin duruşmada okunamayacağı, hükme esas alınamayacağının gözetilmemesi, bozma nedinidir (Y18CD-K.2017/6905).
MÜDAFİİ HUZURUNDA KOLLUKTA VE SAVCILIKTA VERİLEN İFADE KOVUŞTURMA AŞAMASINDA DEĞİŞTİRİLEBİLİRMİ ?
ÖNCELİKLE OLARAK KOLLUK VE SAVCILIKTA VERİLEN İFADE MÜDAFİİ HUZURUNDA VERİLMİŞSSE KOVUŞTURMA AŞAMASINDA DEĞİŞTİRİLSE DAHİ BİRÇOK SORUNLA KARŞILAŞILMAKTADIR. ZİRA EMSAL YARGITAY KARARLARINDA GENEL OLARAK ÇELİŞKİ İÇEREN İFADELERDE OLAYIN SICAĞI SICAĞINA VERİLEN İFADENİN HÜKME ESAS ALINMASI YÖNÜNDE KARARLAR KURULMAKTADIR. DOLAYISI İLE SANIĞIN KİMLİK BİLGİLERİ DIŞINDA SUÇU İNKÂR HATTA YALAN SÖYLEME İMKÂNI YASAL OLARAK VARDIR. SANIK BEYANLARI ARASINDAKİ ÇELİŞKİ VE İNKÂRA YÖNELİK SAVUNMALAR DELİLLERLE SANIĞIN SUÇU İŞLEDİĞİ KONUSUNDA EN KÜÇÜK KUŞKUYA YER VERMEYECEK KESİN VE İNANDIRICI DELİLERLE İSPATI HÂLİNDE MAHKÛMİYET KARARI KURULABİLECEKTİR. ANCAK MAĞDUR VE KATILANIN BÖYLE BİR YASAL HAK VE İMKANI BULUNMAMAKTADIR. SORUŞTURMA AŞAMASINDA VE KOVUŞTURMA AŞAMASINDA KİŞİ ALEYHİNE KONUŞMAYA ZORLANAMAZ VERMİŞ OLDUĞU TÜM BEYANLAR LEHİNE VE ALEYHİNE KULLANILABİLİR.
Tanığın/mağdurun değişen beyanlarının, dosya içeriği ve hayatın olağan akışı ile uyumsuz olduğu hâllerde sanığın savunmasına itibar edilmeyebilir. SONUÇ OLARAK Sorgu ve ifade alma aşamalarında öncelikle olarak mutlaka müdafii yahut vekil eşliğinde ifade verilmelidir. Ceza yargılamalarında 1 cümle ile ifade edilen hususun ilerde kişilerin lehine yahut aleyhine büyük sonuçlar doğrucağı aşikardır.....
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.