Dişi mi? Erkek mi?
Kars-Merkezdeki Abdiağa Camiinde bir kurban bayramı vaaz ediyordum. Balkondaki müezzinin vaktin tamam olduğunu belirten elektrik lambasını yakmasını beklemeden ileri giden saatime bakarak kürsüden on dakika önce inmiştim. Cemaatin hocanın bilgisi yeterli olmadığı için on dakika önce kürsüden indi kanaatine varmaları ve şehirde bunu yaymaları ne hazin olacaktı. Yanlış anlamaya mahal vermemek için mihrapta ayakta durarak cemaata hitaben, “ Ey Cemaat! Kürsüdeyken sadece ben konuşuyordum. Şimdi bana sual sorun, ben de cevaplayayım ve daha samimi olalım.” dedim. Başbakan Bülent Ecevit’in her gelişinde evinde kaldığı bir muhtar, “Hocam! İbrahim peygambere inen hayvan dişi mi, yoksa erkek mi?” diye sordu. Ben de, “Lütfen dünya ve ahirete faydası olmayan sualler sormayalım.” diyerek münasebetsizliği giderdim. Görüldüğü üzere kurban hakkında inançlı veya inançsız bazı insanların cahilce anlamsız düşünceleri ve sözleri olduğu görülmektedir.
Müslümanlıkta hayvana acımak yok mu? Bıçakla kesmek acımasızlık değil mi? sorularına şöyle cevap verilir: Bugün Avrupa’da büyük baş hayvanların başına tokmak vurularak, küçükbaş hayvanlar da elektrik şokundan geçirilerek bayıltılıp kesiliyor. Hayvanların başına tokmak vurmak ve elektrikle şoklamak eziyet olur. Ateistler ve Avrupalılar hayvan kesimine değil, kurban kesimine karşıdırlar. Kendileri et yemiyor mu? Hayvanları öldürüp kürklerini giymiyorlar mı? Müslümanlığa olan düşmanlıklarını hayvana acıma perdesi altında yürütüyorlar.
Hayvanların bıçakla kesilmesini emreden Allah’tır. Allahü teâlâ hayvanlara eziyet edilmesini hiç ister mi? Hayvanlara acınmasını bildiren Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
“Yerdeki mahlûklara acımayana, gökteki melekler acımaz.” (Taberani). Dinimiz savaşta şehidin ölüm acısı çekmediğini bildiriyor. Bir kolu kesildiği halde farkında olmadan savaşan insanların bulunduğunu kitaplarda okuyoruz. Bunlar acı duymadığı gibi kurbana da Allahü teâlâ acı hissettirmez. Maksadı dinimizin kurban kesme ibadetini kast etmiyorsa, niye yılbaşını hindi keserek kutlayanlara bir şey denmiyor? Yani açıkça “Biz Müslümanlığa ve müslümana karşıyız” demiyorlar, (Biz gericiliğe ve gericilere karşıyız) diyorlar. Dine hep şaşı bakıyorlar, dinî emirlerin her birine bir kulp takıyorlar.
Kurbanı veresiye veya kredi kartıyla almak caizdir. Faizli kredi ile almak caiz olmaz. İki kişinin kurbanı karışırsa, her birinin kendinin sanarak kestiği, kendi kurbanı olur. Allah rızası için niyet ettikten sonra, ayrıca çoluk çocuk çok et yesin diye semiz koyun almayı niyetine karıştırmamalı, semiz alırken sadece sevabını düşünmeli. Borcu olmayan fakir, kurban keserse, çok sevap olur. Borcu varsa, önce borcunu vermelidir; çünkü borç ödemek farzdır. Hacda kurbanı kestireceklere vekâlet verilir. Kestirecek kimsenin de, her hayvanı hangi hacı için kestirdiğini bilmesi şarttır. Kurbanını bir hayır kurumuna hediye eden kimse de, bu işle görevli kişiye, (Allah rızası için, bayram kurbanımı kesmeye, dilediğine kestirmeye, etini ve derisini dilediğine vermeye seni umumi vekil ettim) demelidir. Görevli satın alacağı kurbana bir numara bağlar. Kesilirken, sahiplerinin ismini söyleyerek kasapları vekil eder. Böyle kesilirse hacdakiler ve hayır kurumundakiler sahih olur. Rastgele bir hayvanı kesip de, (Vekâlet verenlerden birinin olsun) denirse sahih olmaz. Allahü teâlâ bilgili ve bilinçli Müslüman olmayı nasip eylesin.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.