Ligde esiyoruz. Geçen hafta şampiyonluğun güçlü adaylarından Fenerbahçe'yi kendi saha ve seyircimiz önünde yenerek ligdeki istikrarımızı devam ettirmiştik.
Bu hafta da küme düşmemek için mücadelesini sürdüren Eskişehirspor'a konuk olduk. Açıkçası bu maçın Fenerbahçe müsabakasından daha zor olacağını düşünüyordum. Konyaspor'un istikrarını sürdürebilmesi, Avrupa hayallerine bir adım daha yaklaşabilmesi için kazanması gerekiyordu.
Eskişehir cephesi ise ligde kalmak adına adeta bir puana bile altın gözüyle bakıyordu. Bu şartlar altında öğlen sıcağında başlayan mücadelenin kırılma anı kaleci Ruud Boffin'in Riad Bajıc'e ceza alanı içerisinde yaptığı ve kırmızı kart gördüğü hareketle oldu.
Kendisine yapılan bu faulü penaltı atışıyla gole çeviren Bajic böylece takımını deplasmanda rahatlatan skoru ve ilkyarı sonucunu tayin etmiş oldu.
İkinci yarı başlarında Volkan Fındıklı'nın sert şutuyla farkı ikiye çıkardık. Son dakikalarda üzerimizde baskı oluşturan kırmızı siyahlılar kazandığı penaltı atışını gole çevirince maçın sadece skor tabelasını değiştirebilmiş oldu.
Sahada centilmenlik çerçevesinde dişe dişe bir mücadele tribünde ise her iki taraftar grubunun takımına desteği görülmeye değerdi. Birbirini kardeş kulüp olarak gören taraftarlar karşılıklı yaptığı jestle skorun değil dostluğun baki olduğunu herkese kanıtladılar.
Aslında bu hafta pek tadım yok, kaleminde yazmıyor.
Futbol Federasyonu'nun Fenerbahçe maçı sonrası kulübümüze verdiği cezadan sonra aslında söylenecek çok şey olmasına rağmen daha ketum kalmak istiyorum. Anadolu takımlarına karşı gaddarca tutum sergileyen federasyonunu kınıyor ve adaletli olmaya davet ediyorum.
Çünkü bu sene ligde en beyefendi taraftara sahip olan Konyaspor ve taraftarını cezalandırmak, Türk futbolunu cezalandırmaktır.