“EŞİME İLK GÜNKÜ GİBİ AŞIĞIM”

“EŞİME İLK GÜNKÜ GİBİ AŞIĞIM”
Resim yaparak yepyeni bir dünyaya kucak açan, hayatın farklı desenlerini keşfeden İlhan Sekmen’i konuk ettik bu hafta satırlarımıza… Her cümlesini hayranlıkla dinlediğimiz sanat ruhlu doktoru yakından tanıdığımız için çok mutlu olduk.

Emekli göz doktoru olan İlhan Sekmen yıllarca ülkemize ve şehrimize en iyi şekilde hizmet vererek birçok önemli başarıya imza atmış. Emekliye ayrıldıktan sonra içinde bir köşede saklı duran o resim aşkı yeniden gün yüzüne çıkmış. Bu kez kesin kararlı olan ve bolca vakti olan Sekmen, resimle içli dışlı olmaya karar vermiş. Bütün cesaretini toplayarak fırçasını tablolarla buluşturmanın heyecanıyla resim atölyesine başlamış. “O gün benden mutlusu yoktu, ilk çalışmamı yaptığım o anı unutamam” cümleleriyle heyecanını dile getirmişti İlhan Sekmen. En sevdiği yerlerden birisi olarak tabir ettiği Orhan Cebrailoğlu Resim Atölye ’sinde buluşmuştuk. Karşımda çok doğal, samimi, hayat dolu, sıcakkanlı bir insan vardı. Muhabbetine doyum olmuyordu, yaptığı tablolar gibi yüreği de çok güzeldi. Ve o sohbetten sonra öğrenmiştim ki İlhan Sekmen tam bir Beşiktaş aşığıydı… Hayatındaki en önemli şeylerin içerisinde Beşiktaş’ın ilk beşte yer aldığını söyleyince çok duygulanmıştım. Beni en çok etkileyen ise 42 yıldır evli olduğu eşine ilk günkü gibi âşık olduğunu söylemesiydi. Sahi “Kaldı mı böyle aşklar?” İlhan Sekmen ile tanıştıktan sonra klişeleşen “evlilik aşkı öldürür” cümlesini bir kez daha sorgulamaya karar vermiştim.

Röp: Emine Şeyma Yıldız

sam_0145-(copy).jpg

 Sizi yakından tanımayı isteriz…

1945 yılında Bayburt’ta dünyaya geldim. Babamın mesleğinden dolayı ortaokulu Ankara’da okudum ve Konya Erkek Lisesi’ni bitirdim. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezunum. Baba mesleğini tercih ederek göz doktoru oldum. Ankara Numune Hastanesi’nde göz istidası yaptım. Diyarbakır’da askerliğimi yaptıktan sonra Konya’ya yerleştim. Konya’da uzun yıllar göz doktoru olarak çalıştım. Yaklaşık dört yıl önce emekli oldum. Evliyim, iki oğlum, iki torunum var.

“KONYA İKİNCİ VATANIM”

Neden Konya?

Baba mesleğini devam ettirdiğim için Konya benim için daha avantajlıydı. Lise ve üniversite hayatım genelde Konya’da geçtiği için ikinci memleketim olmuştu. Konya’yı da çok sevince buralara geri dönmüştüm. Ama şu bir gerçek, eski Konya çok güzeldi.

sam_0146-(copy).jpg

Eski Konya ile yeni Konya arasında bir kıyaslama yaptıralım o zaman size…

Eskiden herkes birbirini tanırdı, bütün doktorlar içli dışlıydı. Çok samimi bir ortamı vardı. Şimdi öyle değil. Konya çok büyüdü. Büyükşehir havasına girdi. O samimi ve içten Konya öldü maalesef.

Eşinizle nasıl tanıştınız?

Eşim üniversite ve yurttan çok samimi olduğum bir arkadaşımın amcasının kızıydı. Tabi bundan sonradan haberim olmuştu. Öğrenim gördüğüm sıralarda Ankara’ya geldiğinde arkadaşımın kız kardeşi tesadüfen tanıştırmıştı. İlk gördüğüm anda âşık olmuştum. Allah’a çok şükür evlenmek nasip oldu. 42 yıldır evliyiz. Eşimi çok seviyorum.

Genelde aşk evlilikleri uzun sürmez. Nedir bu 42 yıldır hiç bitmeyen sevginin sırrı?

Bunun sırrı doğru insanı yakalamak ve saygının hep var olması. Uyumlu bir çift olduktan sonra bitmez ki… Biten evliliklere bakacak olursak gençliğinde bir şeyleri yaşayamamıştır, sonra da patlak vermiştir. Eli para gördükten sonra ya da sosyal hayata aktif girdikten sonra heyecan arayışına girmiştir. Gerçek sevgi değilse her türlü biter zaten.

“RESİMLE YENİDEN DOĞDUM”

Şu an hayatınızın nasıl bir evresindesiniz?

En güzel evresindeyim diyebilirim. Emeklilik tam bana göre…

sam_0149-(copy).jpg

Resimle tanışma hikâyenizi anlatabilir misiniz?

Resimle tanışmam biraz geç oldu. Ortaokul, lise hayatımda da resme karşı kabiliyetim vardı. Öğretmenlerim yaptığım resimleri beğenirlerdi, daima iyi notlar alırdım ama yönelmek nasip olmadı. Meslek hayatım boyunca resme olan hevesimi kaybetmedim. Amatör olarak resim yaptım. Emekli olduktan sonra kendimi tamamen resme verdim.

Resim yaparken neler hissediyorsunuz?

Kendimi unutuyorum. Hiçbir şey duymuyorum, görmüyorum ve düşünmüyorum.

En çok ne resimleri yapmaktan hoşlanıyorsunuz?

Doğa ve manzara resimleri yapmayı çok seviyorum.

“EŞİME HER GÜN KAHVALTI HAZIRLIYORUM”

Resim dışında uğraştığınız sanat dalları oldu mu?

Evet, ses telimden ameliyat olmadan önce eşimle birlikte müzik korosundaydım. Eşim solist, ben koristtim.

sam_0155-(copy).jpg

Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?

Yemek yapmaya çalışırım. Tabi her şeyi yapmayı beceremiyorum. Her gün sabah kahvaltılarını hazırlarım. Spora aşırı düşkünüm. Bol bol spor yaparım. Futbol müsabakalarını yakından takip ederim. Bu soruyu sordunuz, söylemeden olmaz. Koyu bir Beşiktaş taraftarıyımdır. Hatta hastasıyım.

Hayatınızda bir öncelik sırası yapsanız ilk beşe ne girer?

Eşim, çocuklarım, torunlarım, sağlıklı yaşam ve Beşiktaş girer.

Üzüldüğünüz anlarda o ruh halinden çıkmak için neler yaparsınız?

Ağlarım… Çok hassas bir bünyeye sahibimdir. Bazen de seyahate çıkarım ama en çok beni Beşiktaş’ımın maçlarını izlemek rahatlatır.

sam_0156-(copy).jpg

Ağlamak demişken en son ne için ağladınız?

Yakın zamanda çok sevdiğim bir arkadaşımı kaybettim. Onun için ağlamıştım.

Geçmişe dair özlemini çektiğiniz bir şey var mı?

Üniversite hayatımı, yurtta kaldığım günleri özlüyorum. O zamanlar İstanbul çok başka, çok güzeldi. 

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum