Muzaffer Kırmacı

Muzaffer Kırmacı

Gamsız insanlara imreniyorum

Mümkün olsa da bir daha dünyaya gelsem, dünyanın en gamsız insanı olmayı isterdim. Programsız ve anlık yaşardım. Çocuklarımı da bu anlayışla büyütür, onları da benim gibi çilekeş olmaya zorlamazdım. Dünyanın derdi ile dertlenmez, “Aman kimseye bir zararım dokunmasın” paranoyası ile dünyamı yaşarken zindan etmezdim.

            Bir keresinde bir arkadaşın dükkanında bir psikologla tanıştım. Hassasiyetlerimi anlatınca bana “Sen yaşadığımız dünyadaki yüzde 10’luk dilim içindesin” demişti. “Çözüm” dedim. “Yüzde 90’a uyacaksın” dedi. “Kusura bakma da psikolog arkadaş, sana bir psikolog lazım” dediğimde karşılıklı gülüştük.

            Bu yazımda hassasiyetlerimden birinden bahsetmek istiyorum. Umarım siz de bana psikolog arkadaşın dediğini demezsiniz.

            Konya’da araç o kadar çok ki maşallah, yeteri kadar park alanı olmadığı için zaman-zaman çeşitli sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Mesela adamın biri arkanıza öyle bir park ediyor ki, çıkmanız imkansız. Dakikalarca arıyorsunuz. Bulmanız ne mümkün. Gideceğiniz yere zamanında gidemiyorsunuz. Sinir katsayılarınız artıyor. Şimdi siz olsanız bu adam gibi gamsız olmak istemez misiniz? Plansız, programsız ve anlık yaşamak kadar güzeli yok vesselam.

            Şimdi ben bir teklifte bulunacağım. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne de mail attım. Dikkate alırlarsa sevinirim. Diyorum ki, insanlar zaman zaman başkalarının hareket kabiliyetini felç edecek şekilde park edebiliyorlar. Bu durumda araçların camlarında sürücüye ulaşabilecek bir telefon numarası konulması zorunlu hale getirilmelidir. Bunu yapmayanların cezalandırılması gerekmez mi sizce de? Ben de başkalarının çıkışını engelleyecek şekilde park ettiğimde aracımın camına kartvizitimi bırakıyorum. Ama bir dahaki dünyaya gelişimde bunu yapmayacağım, bilmiş olun.

            Apartman hayatında mekanları ortaklaşa kullandığımız için vicdani ve insani kurallarınızın olması gerekiyor. Çocukların da bu kurallara uymaları hassasiyetle anlatılacaktır. Bu kurallar şunlardır: Evde koşmak, top oynamak, bilye oynamak, koltukların üzerinden atlamak, hoplamak, zıplamak, yüksek sesle müzik dinlemek zinhar yasaktır. Buna uymayanlar cezalandırılır. Bazı anne-babaları gördüğüm zaman çocuklarıma eziyet ettiğimi anlıyorum. Çocuk deşarj olacakmış. Çok fazla müdahale çocuğun psikolojisini bozarmış. Zaten diğer aileler de çocuklarına müdahale etmiyorlarmış. Bakar mısınız değer yargılarına?

            Ben yaptığımın doğru olduğunu biliyorum. Diğer insanlara hiçbir zararım olmasın diye gösterdiğim hassasiyet beni rahatsız etse de böyle hassas olmak benim kanımda var. Öfkeyle kalkanların zararla oturduğunu biliyorum.

            Bin kere de dünyaya gelsem, doğru bildiğimden şaşmam.

            Doğrulardan şaşmayanların bereketlenmesi dileğiyle…

            

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Muzaffer Kırmacı Arşivi

Can Çıkmayınca Huy Çıkmazmış

06 Ocak 2021 Çarşamba 00:01

Tehlikeli Alkışlar

28 Aralık 2020 Pazartesi 00:02

Maske Takmama Özgürlüğü

22 Aralık 2020 Salı 00:01

Oynamayı Bilmeyen Gelin...

14 Aralık 2020 Pazartesi 00:02

Ahmaklar Olmasa, Uyanıklar Aç Kalır

16 Kasım 2020 Pazartesi 00:02

Günah Keçisi Müteahhitler

10 Kasım 2020 Salı 00:01

Depremin Düşündürdükleri

05 Kasım 2020 Perşembe 00:02

Sahte İçkiden Uzak Durun

02 Kasım 2020 Pazartesi 00:01

Meslek Odaları

29 Ekim 2020 Perşembe 00:01

Men Dakka Dukka

27 Ekim 2020 Salı 00:01