GENT'İN ETTİN GENT'İN BULDUN

Sabaha kadar oynasak gol atamazdık diye tabir edebileceğim maçı Belçika deplasmanında Gent karşısında kaybettik. Geçen sezon yakalamış olduğumuz başarıyla bu sene UEFA kupasında Shakhtar Donetsk takımını evimizde konuk eden temsilcimiz herkese tarihi anlar yaşatmıştı. Güçlü rakibi karşısında taraftarının da desteğini arkasını alan yeşil beyazlılar maçın son çeyreğinde kalesinde gördüğü golle mağlup olmuş fakat otoritelerden yine de tam not almayı başarmıştı. Fakat bu maçta harcanan üstün enerji sanırım başımıza iş açmaya başladı. Önce Gençlerbirliği ile sahamızda berabere kalırken ardından Trabzon'da maçın son dakikasında yediğimiz golle bordo mavililere yenik düştük. 
Son birkaç senedir üst üste pekte alışık olmadığımız puan kayıpları bazı homurdanmalara sebep olsa da bunun ötesine gidemedi. Avrupa arenasında ilk deplasmana çıkacağımız Belçika'nın Gent takımı köklü bir geçmişe sahip olmakla beraber Şampiyonlar Ligi'nde de mücadele etmiş deneyimli takımdı. İlk deplasman tecrübemizi de deneyimli takımla oynamak bize dezavantaj gibi görünse de ilk olmanın heyecanını fırsatlara çevirmesini bilseydik belki de puan ya da puanlarla dönebilirdik. 
Konyaspor'u, Gençlerbirliği'nin hocası İbrahim Üzülmez gibi çok iyi analiz eden Gent takım direktörü Hein Vanhaezebrouck da olayı ilk yarı hatta maçın otuzuncu dakikasında bitirdi. Ağır bir zeminde zaman zaman artan yağışın etkisiyle oyuna konsantre olamayan Kocaman'ın öğrencileri, üzerindeki ölü toprağını atmaya çalışırken on beş dakikada kendi kalesinde gördüğü iki golle galibiyet ümitlerini neredeyse bitirdi. Maçın ikinci çeyrek diliminin başlarında atak yaparken kontraya tutulan yeşil-beyazlılar adeta ilk golü kalesinde yıldırım gibi gördü. Orta sahayı tabiri caizse ışık hızıyla geçen Gent toplam yedi pasla filelerimizi havalandırarak skor avantajını yakaladı. 
Burada Gent takımının başarısından ziyade bizim beceriksizliğimiz ön plana çıktı. Olur böyle şeyler, toparlanırız derken maçın üçüncü çeyreğinin ilk dakikalarını da boş geçmeyen Gent, maçın kırılma anı olarak tabir ettiğim on üçüncü dakikasında yaptığı faul ile oyundan kırmızı kart ile atılması gereken fakat hakemin inisiyatifiyle sarı katla oyunda kalan Renato Neto'nun ayağından ikinci golü kalesini gördü. Böylelikle Gent, Konyaspor'un çırpınışları karşısında müsabaka tamamlanıncaya kadar sahada elini kolunu sallayarak gezdi. Sadede gelecek olursam son iki haftada ikisi Avrupa kupaları olmak üzere yine ikisi deplasmanda olan dört müsabakadan üç mağlubiyet bir beraberlik alarak adeta puan dağıttık.  Gecen sezon yakaladığımız başarının kredisini de böylelikle çok çabuk tüketiyoruz. Şimdi ligde konuk edeceğimiz Adanaspor müsabakasından sonra milli takım maçları nedeniyle verilecek arada kendimizi toparlayıp yeni bir çıkış yakalamak umuduyla diyelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hasan Durucan Arşivi

KAYBEDENLER KULÜBÜ

10 Aralık 2019 Salı 00:00

EVLAT

29 Kasım 2019 Cuma 00:03

DELİ GİBİ SEVMEK, RUHUMUZDA VAR

30 Ekim 2019 Çarşamba 00:00

AH BE SERKAN!

22 Ekim 2019 Salı 20:00

KALAN SAĞLAR BİZİMDİR

09 Ekim 2019 Çarşamba 00:00

SAVUNMA (!) YAPMAYIN DA ZEVK ALALIM

17 Eylül 2019 Salı 19:00

VARDIR VAR, BUNDA DA BİR HÂYR

03 Eylül 2019 Salı 20:00

JONSSON CAN

28 Ağustos 2019 Çarşamba 20:00

NE VEREYİM ABİME?

23 Ağustos 2019 Cuma 00:01