Hıncal Uluç, Ekrem İmamoğlu'nu topa tuttu: "Allah Türkiye'yi İmamoğlu'ndan korusun!."

Hıncal Uluç, Ekrem İmamoğlu'nu topa tuttu: "Allah Türkiye'yi İmamoğlu'ndan korusun!."
Sabah yazarı Hıncal Uluç, "Tanıştığım, çok sevdiğim ve arkadaş olduğum, böyle bir deha Beylikdüzü'nde ziyan oluyor." dediği Ekrem İmamoğlu'nu yerden yere vurdu. Uluç, "Hayatımda beni senin kadar yanıltan başka insan çıkmadı, İmamoğlu!." dedi.

Sabah yazarı Hıncal Uluç, "Tanıştığım, çok sevdiğim ve arkadaş olduğum", "Böyle bir deha Beylikdüzü'nde ziyan oluyor. İstanbul'a layık" dediği istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu yerden yere vurdu.

"Hayatımda beni senin kadar yanıltan başka insan çıkmadı, İmamoğlu!." diye yazdan Uluç, "Allah Türkiye'yi İmamoğlu'ndan korusun!." ifadelerini kullandı.

İşte Hıncal Uluç'un o yazısı:

"Her şey çok güzel olacak" ne güzel slogandı. Bu sloganı kullanan da, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı'ndan tanıdığım, yaptıklarını gözlerimle gördüğüm, tanıştığım, çok sevdiğim ve arkadaş olduğum Ekrem İmamoğlu idi.
Binali Yıldırım'ı da yakından tanıyordum. Bu yüzden "Hangisi kazanırsa kazansın, İstanbul kazanacak" diye yazdım.
İmamoğlu kazandı ve her şey çok güzel değil, çok.. çok.. Hayır, her şeyin çok ne olduğunu yazmaya terbiyem izin vermez..
İstanbul'u, cumhurbaşkanlığı için basamak olarak kullanma duyusunu çok çabuk ele veren İmamoğlu, etrafına topladığı yeni gurupla, bu yeni hedefe yürürken, eski dostlarını sildi.
İstanbul için her şeyi geçtik. "Tek güzel şey" yapmadı..
"Yaptığın bir güzel şeyi söyle, köşemde yazayım" dedim. Ona bile cevap vermedi. Veremedi çünkü.
Yaptıkları mı?. Berbat..
İşte Beşiktaş meydanı örnek..

Dünyanın en büyük metropollerinden biri, ama meydansız şehir İstanbul'da bir Beşiktaş Meydanı vardı. Ortasında anıtı ile bir yeşillik.. İmamoğlu o meydanı otobüs deposu yaptı iyi mi?. Çirkinlik bir yana.. Havaya yayılan zehirli egzoz gazları bir yana..
O otobüs deposu yüzünden, Dolmabahçe'den gelip Ortaköy'e giden ve Barbaros Bulvarı'na dönen kavşak da yok edilip trafik içinden çıkılmaz, devamlı kilitlenen bir hale getirildi. Yardımcılarım Caner ve Nihat'a, "Mecbur kalmadıkça, Beşiktaş kavşağından geçmeyeceğiz" dedim..
TEM ve E-5'teki dünya güzeli dikey bahçeleri nasıl piç ettiğini daha önce yazdım..
Bir şey, ilaç için bir tek şey söyle İmamoğlu..
"Geldim de, şunu şöyle düzelttim" de, lütfen..
İlk zamanlarında dostluğumuz devam ediyordu.. Daha etrafını saran yalakaların oyuncağı olmamıştın. Kuzguncuk'ta bir çift lafla düzeltilebilecek bir sorunu görmen ve çözmen için seni kahve içmeye davet etmiştim. Yanında bilmem ne müdürüymüş, bir burnu büyükle geldin.
Size durumu anlattım.. Senden evvel davrandı o ukala.. "Başkanım Kuzguncuk'un tüm trafiğini ele alıyoruz.
Bu da o arada çözülür" dedi.
Sene geçti aradan İmamoğlu, sene geçti.
Kuzguncuk trafiği değişti, ukalanın dediği gibi. Ama aynen Beşiktaş Meydanı gibi değişti. Şimdi Kuzguncuk eskisinden beter. Durmadan kilitleniyor. Korna sesinden kaldırım kafelerinde oturulamıyor.
Bu arada güya el koyduğunuz sorun da aynen devam ediyor. Ukala adamınız sorunu çözmedi, beter sorunlar yarattı Kuzguncuk'ta..
"Her şey çok güzel olacak" diyene İstanbul halkı şimdi nasıl yalvarıyor, biliyor musun, İmamoğlu..
"Gölge etme başka ihsan istemez!."
"Böyle bir deha Beylikdüzü'nde ziyan oluyor. İstanbul'a layık" diyen ben ne diyorum peki?.
"Allah Türkiye'yi İmamoğlu'ndan korusun!."
Hayatımda beni senin kadar yanıltan başka insan çıkmadı, İmamoğlu!.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.