Erol Sunat

Erol Sunat

'Karadır bu bahtım kara!'

'Karadır bu bahtım kara!'

Büyük usta rahmetli Neşet Ertaş’ın ölmez eseri, “Karadır bu bahtım kara” 2022 yılının giriş şarkısı adeta.

Ne demiş Ertaş Baba;

“Karadır bu bahtım kara / Sözüm kâr etmiyor yâre / Yüreğimi yaktı nara / Eyvah eyvah eyvah eyy /

Kendim ettim kendim buldum / Gül gibi sararıp soldum / Eyvah eyvah eyy”

“Bilmez yar gönülden bilmez / Akar göz yaşlarım dinmez / Bir kere yüzüme gülmez / Eyvah eyvah eyvah eyy / Kendim ettim kendim buldum / Gül gibi sararıp soldum/ Eyvah eyvah eyy”

Eyvah ki, eyvah!

Hani Aşık Veysel demiş ya…

“Kara bahtım kem talihim /Taşa bassam iz olur / Başım bir Erciyes dağı / Yaz günleri kış olur / Ben feleğe neyledim / Kırdı kanadımı heder eyledi”

Sonra’da devam etmiş “Ağustosta suya girsem /Balta kesmez buz olur” diye….

Bahtımız kara olur da, kem talihimiz bizi bırakır da gider mi?

Halk aşıklarımız yıllar öncesinden sanki bu günleri bilir gibi vurmuşlar sazın teline…

Sözler halimizi anlatıyor.

Bahtımız kara diye, ebedi yas tutacak halimiz yok elbet!

Düşmez kalkmaz bir Allah!

Biz kul değil miyiz?

Kul dediğin, düşer de, şaşar da!

Yanlış da yapar, yanlıştan da döner!

Bağrına taş basmasını da bilir, yanlış yoldan gerisin geriye dönmesini de…

Bu saatten sonra eyvah deyip çırpınmanın yararı var mı?

Yok deniyorsa, aklın yolu bir!

Yıl yeni, yolun başı, bahtım sürekli kara olacak değil ya…Sözüm kâr etmiyorsa yâre, sözümün kâr etmediği yar düşünsün bundan sonra!

*****

2018 Ağustos ortasından bu yana, üç koca yıl geçti, dördüncü yıla döndü.

Onulmaz yaralar açan, can evimizden vuran onca sıkıntılı, elem ve keder dolu, hüzünlere gark olduğumuz ay geçti!

Nice depremler geçti, enkazlar, feryatlar, çığlıklar sarsıntılar geçti!

Köyleri, kasabaları, ilçeleri önüne katan, insanlarıyla birlikte sürükleyen seller geçti!

Ormanlarımız yakıp kül eden, içimizi derinden yakan yaralayan yangınlar geçti!

Virüs denen bela varyantlarıyla birlikte canlarımızı, sevdiklerimizi, dostlarımızı, arkadaşlarımızı, komşularımızı alıp geçti!

Enflasyon vurdu, kırdı, döktü, yıktı geçti!

Nasıl bahtımız kara olmasın diye kara yaslar bağladık, sessiz-sessiz ağladık!

Kör ışıklı tünellerden, çıkış yolu aramak için düşe kalka, sürüne-sürüne gelmedik mi bugünlere…

Hak etmedik mi artık mutlu olmayı?

Hak ettik etmesi de, işin içinde birde felek var!

“Ah felek zalim felek / Kime kavun kime kelek / Kimine urba giydirdin / Kimine yırtık bir yelek” denilen o felek!

*****

Bu bahtı kara hali hak etmek için ne yaptık biz diye çoktan sormaya başladık.

Sözümüz kâr etmedi sevdiklerimize.

Kâr etse başka olurdu, böyle olmazdı en azından diye az düşünmedik!

Değilse sevildiğimizi anlardık!

Yüreğimizde hissederdik!

İçimiz, yüreğimiz nara öyle bir yandı ki, her geçen gün yana yana kül oldu gitti.

Yandım diyen daha çok yanıyor.

Kendim ettim kendim buldum sözü pişmanlıkları karşılamıyor artık.

Eyvah demek, kurtarıcı olma vasfını kaybeden bir kavramın çaresizliğine ağlaması gibi!

Eyvah ben ne yaptım, ne ettim diyen, dövünen, çırpınan bu zamlar karşısında düşse bayılsa ne çare?

Velhasılıkelam umduklarımız!

Gönül verdiklerimiz!

O çok güvendiklerimiz!

Bizi kesinlikle üzmez dediklerimiz!

Ne yüzümüze gülüyor! Ne yüzümüze bakıyor! Ne halimizden anlıyor!

*****

Ertaş Baba akar gözyaşlarım dinmez demiş ya…

Bizim gözyaşlarımızı gören de yok,

Silen de,

Neden ağlıyorsun diyende…

Kendim ettim kendim buldum dememiz ondan…

2022 yılı girerken mutlu yıllar demişlerdi ya hani…

Doğalgaza yüzde 25, Elektriğe yüzde 130, akaryakıta şu kadar, vergiye, harca yüzde 36 bilmem kaç zam yaptık, size ne zam yaptıysak, daha elinize geçmeden elinizden aldık, değilse, daha başka nedir bu olan-biten ve demek istenen?

Sonrada mutlu yıllarınız olsun inşallah!

Olsun olmasına da…

Nasılsa o mutluluk?

Mutluluğa bile, mutlu olmaya bile zam yapmışlar haberimiz yok!

Mutlu yıllar zammı olur mu?

Olur, olur bal gibi olur diyorlar ya hani!

Bal gibi de oldu!

Kutlu olsun mutlu yıllar zammımız, pardon zamlarımız!

*****

2022’de mutlu olun!

Mutlu kalın!

Mutluluklar sizi bulsun!

Sizin olsun demişlerdi ya hani!

Kime dilediler o mutluluğu?

Bize mi?

Yeminle bize değil!

Bizim mutlu olacak halimiz mi kaldı ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Mayıs

01 Mayıs 2024 Çarşamba 00:02

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR