KİTAP OKUYANLARIN SAYISI DEĞİŞMİYOR

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl dünyaca ünlü bilim tarihçimiz Prof. Dr. Fuat Sezgin anısına düzenlediği Konya Kitap Günleri’nde TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan da bir söyleşi gerçekleştirmişti. 

Selçuklu Kongre Merkezi'nde açılışı yapılan kitap günlerinin ilk günü, yazarlar; D. Mehmet Doğan, Erol Göka, Kemal Sayar, Beşir Ayvazoğlu ve Uğur Derman tarafından kitap üzerine söyleşi gerçekleştirilmişti.

Yazarların okuyucuları ve Konyalıların büyük ilgi gösterdiği söyleşide konuşan Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, kitapların hayatındaki yeri hakkında bilgiler verdi.

Çocuk yaştan itibaren hayatının kitaplar içinde geçtiğini, evinde kitap koyacak yer kalmadığı için başka bir eve taşınmak zorunda kaldığını ifade eden Doğan, “Bir evimizde sadece kitaplar var diğerinde oturuyoruz ancak kütüphaneye gider gibi her sabah kitapların bulunduğu eve gidiyoruz. Şimdi kitaba ulaşmak çok kolay bizim gençliğimizde kitap hem çok değildi hem de ulaşılması güçtü. Kitap fuarları 1980’li yıllarda başladı. Belki o zamana kadar Türkiye’de canlı bir kitap piyasası yoktu. Kitap basımları üç bin, dört bin beş binleri geçmiyordu. 1980’den, 1990’dan sonra bu fark arttı ve şimdi büyük artışla 50 bini geçmeye başladı. Kitaba ulaşılması şimdi daha kolay, maddi şartlar da eskisine göre daha iyi ama buna rağmen bizim kanaatimiz kitap okuyanların sayısında ciddi bir artış yok.” diye konuştu.

Ankara’da Gazi Lisesinde okuduğunu ve o yıllarda kitabın zor elde edildiğini söyleyen D. Mehmet Doğan, kitap okumak için gösterdiği çabayı da şöyle anlattı: “Liseye yakın Kediseven Sokakta bir apartman dairesinde İl Halk Kütüphanesi vardı. Bodrum katlar kitap deposu, zemin kat okuma salonu, üst katlar ise kütüphanenin idaresiydi. Liseden çıkar çıkmaz buraya uğrar, katalogdan kitap seçer ve bu kitapları eve gidiş saatine kadar okurdum. Çünkü o kitapları piyasada mevcut olsa bile almam mümkün değildi. Bir kısmı da piyasada bulunmayan eski kitaplardı. Orada çok sayıda kitap okudum.”

Nihat Sami Banarlı’nın “Resimli Türk Edebiyatı Tarihi”nin yanı sıra birçok felsefi, edebi ve şiir kitaplarını bu kütüphanede okuduğunu ifade eden Doğan, “Kütüphaneciliğin fiziki şartları pek iyi olmayan yıllardı. Şimdi, kitabın kaderiyle kütüphanelerin kaderi de birbirine benziyor. Kütüphanelerimiz fiziki olarak daha iyi mekânlara taşındılar. Koleksiyonları daha da genişledi ama kütüphanelerimizin müdavimleri nüfusumuza göre maalesef yeterince artmadı.” dedi.

Konuşmasında gençlerin ders çalışmak için kütüphanelere gittiklerini söyleyen D. Mehmet Doğan, “ Ankara’da milli kütüphane var. Çok kalabalık bir kütüphane ama kalabalığı meydana getirenler ders çalışmak isteyen öğrenciler. Ne zaman gitsek onlardan yer bulmamız mümkün değil. Bu ne anlama geliyor, başkentte dahi gençlerin rahatlıkla merkezi yerlerde ders çalışabileceği mekânlar yok. O yüzden gelip milli kütüphaneyi işgal ediyorlar. Buna da bir çözüm bulmak lazım. Kitap fuarları bir çözüm yeri değil ama yazarlar, okuyucular, kitap fuarı düzenleyen yöneticiler buradalar. Asında bu konuda neler yapılabilir, bunun üzerinde durmak gerekir.” ifadelerini kullandı.