Ulaş İnbaşı

Ulaş İnbaşı

Kocaman’a e-muhtıra(!)

Kocaman’a e-muhtıra(!)

Konya’ya geleli bir buçuk sene civarında oldu...

Geldiğim günden beri bir Aykut Kocaman muhabbetidir sürüp gidiyor...

Vay defansif futbol oynatıyormuş, oyunu zevk vermiyormuş...

Vay soğukmuş, yöneticileri antrenmana sokmuyormuş...

Vay futbol bilgisi yetersizmiş, oyunu okuyamıyormuş...

Vay yetersiz bir hocaymış, takım daha iyi olabilirmiş...

Bunları söyleyenler bir yılda 32 transfer yapılarak küme düşülen günlerden geliyor...

Bir yıl önce de söylemiştim; “Bu eleştirileri yapanlar Diego Simeone ve Jose Mourinho’ya da futbolun dahi çocukları diyordur.”

Zaman beni çok fazla da yanıltmadı.

Aslında dün biraz daha gün yüzüne çıkan ortam geçen sezon başından beri vardı.

Bir iki kez de ısıtılmıştı. Ne zaman mı?

Sezon başında basın üzerinden oynanan futbolun takımın en başı tarafından eleştirilmesi ilk hamleydi. Aykut Hoca, bu konu ile açıklama hakkını saklı tuttuğunu söylemişti.

İlişkiler o gün koptu diye düşünüyorum.

Bu gerilimin üstü çabuk küllendi ve herkes kendi işine döndü.

Devre arasında Aykut Hoca bu kez de yaşama bakışıyla ilgili ortaya atıldı... Küller hafiften bir kez daha köze döndü... Bu kez de taraftar hocanın arkasında durunca, nefesler yeniden tutuldu... Ta ki düne kadar...

Öyle ya matematiksel bir başarı var... Başarı da hep saha içindekilere mal ediliyor. Bir türlü istediğin övgü sana gelmiyor... O zaman ilk tökezlemede kendimi hatırlatırım. Bunun adı bildiğin şark kurnazlığı...

Hocanın tedbir alması gerekiyormuş bunu da en kısa sürede yapacağına eminmiş... Doğrudur, haklıdır. Belki hoca ile görüşülmesi gerekiyordur... Hepsine eyvallah... Çağırırsın hocayı ya da ziyaret edersin, “Ne oluyor hocam” dersin.

Resmi siteden ayar vermeye kalkmak neyin nesi?

Üçüncü kişilerin görebileceği bir yerden teknik adamına yön vermek hangi aklın ürünü?

Sezon başında hayallerinin takımını “Benim takımım, namusumdur. Lige bu kadar kısa süre kalmışken gelmem” diye geri çeviren adama, resmi site üzerinden ayar vermeye kalkmak en hafif deyimle ucuzluktur.

Bir takım geldiği noktayı, yakaladığı başarıyı kalıcı kılmak istiyorsa, bütün bileşenleri ile gereken ilerlemeyi göstermeli...

Dünkü açıklama bu konuda kimin ne kadar ilerlediğini, kendini geliştirdiğini bir kez daha ortaya koydu.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Ulaş İnbaşı Arşivi
SON YAZILAR