Hafta sonu oldukça sıcak olsa da sağlıklı nefes almanın, özgür ve kimseye muhtaç olmamanın şükrü içerisinde dur durak bilmeksizin koşturduk. Ama bir şeyi itiraf edelim mi düğün dernek sünnet koşturmacası o pilavdan bu pilava göstermelik de olsa oturmaktan yorulduk.

Şehrimizin bu mükemmel geleneksel adetinde nereden nereye geldiğimizi ise en güzel kulakları çınlasın Süleyman Işıkçeviren abimiz anlatıyordu. Uluırmak’ta mahalle aralarında nasıl pilav kaynatıldığından tutun da kayınpederlerin kazanı nasıl karıştırdığına kadar tek tek heyecanla anlatan Süleyman abi bir ara “Uğur’cum şu güzel pilavlarda en çok üzüldüğüm şey israf olan yemekler. Ne olur şunu köşende yaz da yemeyeceğimiz tabakları istemeyelim ne olur” diyordu.

Aslında çok da doğru söylüyordu. Arka arkaya üçüncü pilav masasına otururken yine gözümüzün önünde etler bamyalar irmikler uçuşuyor ve ha bire tabağa kaşık sallıyorduk. Masaya arka arkaya konulan tabaklara içimizden hiç biri asla “Tamam yeter” demiyor gelen tabakları temizleyeceğiz diye kıvranıyor sonra da o güneşin altında beyin kanaması geçirmeyelim diye dua etmeye başlıyorduk.

Cuma akşamı tirit ile başlayan iki günlük pilav macerası pazar akşamı hâlâ pilav sofraları ile devam ediyordu.

Cenab-ı Allah’ım olmayana versin. Bizlerin gözünü doyursun. Şükürsüz bırakmasın. Ve bizi israftan korusun.

TIP DOLMUŞLARI ÖĞRENCİ OLMAYINCA

Tıp dolmuşlarından istifade eden okurlarımız adına bir isteği yerine getirmeden 15 Temmuz kutlamalarından kalan geciken bir teşekkürü yerine getirmek istiyorum. Minibüsçüler Odası Başkanı Sayın Muharrem Karabacak 15 Temmuz günü en nazik jesti yapan oda başkanı idi. Yayın Grubumuzu ve çalışanlarımızı çiçeklerle güllerle donatan Sayın Karabacak’a bu gecikmiş teşekkürümüzü ilettikten sonra

Meram Tıp Fakültesinin üst kısımlarında oturan mahalle sakinleri adına bir ricada bulunacağız.

Bu mahallede oturan vatandaşlar özellikle üniversitenin tatil olduğu günlerde dolmuşların en son durağa kadar çıkmadığını belirterek, “Öğrenci yoksa biz dolmuşlardan aşağıda inmek zorunda kalıyoruz. Gece gündüz çoluk çocuk yürüyerek tırmanarak evimize çıkıyoruz. Bu konuyu bir yazar mısınız?” diyorlardı.

Biz de yazdık ve topu Sayın Başkan’a attık.

PAZAR YERLERİNDEKİ KAÇAK SİGARA VE TÜTÜN MESELESİ

Şehir ve ülke duyarlısı sosyal başarılı bir bürokrat abimiz aylar önce bize ilettiği bir konuyu tekrar üzüntü ile bizim yazmamızı istiyordu.

Bakın bürokrat abimiz ne diyordu;

“Selamünaleyküm.

Kaçak tütün ve kaçak sigaranın PKK’nın gelir kaynağı olduğunu belirten Başbakanlığı kamu spotu olmasına ve televizyonlarda sürekli gösterilmesine rağmen halen Konya’da Selçuklu’daki nerede ise tüm pazarlarda alenen kaçak tütün ve kaçak sigara satılmakta ve başta zabıtalar olmak üzere yetkililer konu ile ilgili hiçbir şey yapmamaktadırlar.

Bu konuyu belediyeye ilettik. Belediye ile de görüşünce konunun muhatabının kendilerinin olmadığını söylüyorlar. Organize Kaçakçılık Şubesinin alanında olduğunu belirtiyorlar. Oysa hiçbir pazarda düzeni polis sağlamaz. Malum pazar işi belediye ve zabıtaya bağlıdır.

Diğer tütün shop adı altındaki satış yapılan yerlerdeki kaçak sigara ve tütün de yine vergi yönünden maliyeyi kaçak olması yönünden organize şubeyi ilgilendirir diye düşünüyorum.

Selamlar…”

MERAM SON DURAKTAKİ SAKSI (!)

Hep diyoruz “bizim okurumuz dikkatlidir, hassastır, duyarlıdır”…

Her gün oradan en az iki defa geçerim inanın biraz sonra aşağıdaki konum hiç dikkatimi çekmemişti.

Okurumuz bu fotoğrafları bize gönderdikten sonra şöyle diyordu

“Meram son duraktaki bu kavşakta bunun faydası ne? Trafiği engellemekten başka ne işe yarıyor ki? Nasıl bir estetik anlayışıdır?”

KONYA’DAKİ ET BALIK KURUMUNDAN HABERİNİZ VAR MI?

Yanılmıyorsam iki haftaya yakın bir süre oldu. Ama siyasi lüzumsuz koşturmacadan dolayı bu konuyu köşemize taşımakta geciktik. Önce bizi bu konuda uyaran abimizden özür dileriz.

Ben bilmiyordum bu abimizin uyarması ile öğrendim.

Bakın 2015 yılından bu yana Konya merkezde Et ve Balık Kurumunun resmi bir şubesi yokmuş.

İki ayrı yerde Et ve Balık Kurumunun levhası olan yerde et satışı yapılıyormuş ama bunlar abimizin bize ilettiğine göre resmi değilmiş.

Bu durumu Et ve Balık Kurumunun Genel Müdürlüğü’ne kadar iletmiş. İnternet sitesinde bile geçtiğini söylemiş. Kurum yetkilileri biz bir şey yapamayız demişler.

Bu konunun üzerinde hassasiyetle duran okurumuz “Konyalı diğer illerdeki gibi niye daha ucuz et yemez? Konyalı niye Et ve Balık Kurumundan istifade edemez? Yoksa Et ve Balık Kurumunun Konya’ya karşı bir durumu mu söz konusu? Ya da bu konuda siyasiler niye güçlerini kullanmazlar?” diyordu.

Biz de elçi olarak görevimizi yapıyor ve durumu siyasilere iletiyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Başarının sırrını bilmiyorum ama başarızılığın yolu herkesi memnun etmeye çalışmaktan geçer.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Dügün pilavlarının verildiği salonların çevrelerinde araçlarımızı diğer araçların hareket etmelerini engelleyecek şekilde park edip pilava gitmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.