Bir şeyler yapılması için daha kaç ölüm olmalı bilmiyorum.

En son iki kişinin feci şekilde can verdiği kazayı gördünüz değil mi?  Adana çevre yolu Küçükkumköprü Mahallesi’nden Çataltömek – İstiklal Mahallesi çıkışına giden yolda. Yeşil ışıkla birlikte karşıya geçen hafif ticari araca çarpan kamyon, kırmızı ışığa riayet etmediği için iki can aldı. Bir de yaralı var…

Çocukluğumuz o mahallelerde geçti. Birebir şahit olduklarımızın yanında bize anlatılanlarla birlikte 25-30 yıldır o kavşakta neredeyse her yıl birkaç kaza olur. Yıllardır ölümlerin ardı arkası kesilmedi. Sayısını ben hatırlamıyorum. Üç tekerlekli motor ile yaşlı bir amca da orada vefat etmişti. Küçük bir okul çocuğu da…

Mustafa Özkafa Belediye Başkanı iken o bölge için önemli yatırımlardan biri olan İstiklal Konutları’nın yapılmasıyla araç trafiği arttı. Kavşağın bir köşesinde Yaşar Doğu İlkokulu var. Daha sonra Uzmanlar tarafından okula ek bir bina daha yapıldı. Tam o kavşak civarında Karatay Belediyesi’nin 3 ayrı kooperatifi var. Diğer büyük kooperatifleri hiç söylemiyorum.

En önemlisi de bu kavşak Karatay Şehir Hastanesi’ne sadece 1 km uzaklıkta. Hastanenin aktif olmasıyla birlikte yaşanacak yoğunluğu düşünebiliyor musunuz?  Karatay Üniversitesi ve çevresindeki okulların çoğu araçları da bu geçidi kullanıyor.

Zaman içinde trafik ışığı yapıldı. Kavşak yapıldı. Yol yükseltildi. Yayalar için üst geçit iki kez yapıldı. Hiçbiri o geçitteki ölümlere çare olmadı.

Son ölümlerdeki dramı haberlerde gördüğünüz için yeniden burada değinmiyorum. Yürek parçalayıcı. Elbette her ölüm acı. Allah sabır versin.

Bu ölümlerde vebal sahibi olmamak adına; Karayollarının, Belediyelerin, Emniyetin ve UKOME’nin yapması gerekenler var. Zira yeterli tedbir yok. Acilen bu bölgeye yeni bir planlama yapılmalı. Ölümlerin önüne geçilmeli. Üst geçit, alt geçit ya da ne bileyim kavşak mı yapılacak…

Bunca ölüme ve bizim bunları hatırlatarak yaptığımız uyarılara rağmen orada yeni bir düzenleme yapılmazsa; maalesef o kameradan daha çok kez kaza görüntüleri izleyeceğiz.

Lütfen bölge halkını rahatsız etmeyecek şekilde bu ölüm kavşağına bir çare bulun. Vatandaş olarak bunu istemek o bölgede yaşayan özellikle düşük gelirli insanların en büyük hakkı.

ŞEHİR MEZARLIĞI

Kule’nin tepesine çıkıp şehrin merkezini gözlemlediğinizde en geniş yeşil alanlar olarak göze çarpan yerler Musalla ve Üçler Mezarlığı’dır. Buralar hem ölülerin hem de dirilerin nefes alma yeridir bir bakıma.

Bilirsiniz yıllardır Muhacir Pazarı’ndan Eski Garaj mevkiine hatta Karaman Yolu’na doğru merkezin büyük bölümünün mezarlık olduğu anlatılır. Kazınca kemik çıkar. Bu alanlarda vakıf arazisi de çoktur.

Artan nüfusla birlikte son yıllarda merkezdeki mezarlıklar iyice doldu.  Konya arazi olarak geniş topraklara sahip. İstanbul, İzmir, Karadeniz gibi değil.

Dirilerimiz kadar ölülerimizin de önemli olduğunu bilmeliyiz. Konya’da medfun peygamberlerin evliyaların kıymetini bilmeliyiz.

Sözü getireceğim yeri açık ettim sanıyorum. Hem bizler hem de gelecek nesillerimiz adına güzel projeler düşünürken şöyle uygun bir yere genişçe bir Şehir Mezarlığı yapsak iyi olmaz mı? Hayırlı bir işle anılmaz mıyız?

Şu 3 günlük dünyada her gün yeni bir maceranın peşinde koşuyor ömür tüketiyoruz. Her nefis gibi bizler de ölümü bir gün tadacağız. Dünyalık yatırımlara koştururken diğer tarafı da ihmal etmemeli insan…

Hülasa ölülerimize saygı önemli. Yıllar önce belirlenen Musalla, Üçler, Hacıfettah, Sarıyakup gibi mezarlıklar sayesinde şehrin nefes aldığı ağaçlık alanlar oluşmuş. Yine merkeze yakın geniş bir arazide şimdiden ağaçlandırma başlarsa; gelecek nesiller merkezde şöyle kallavi bir ormanın yükseldiği mezarlığa sahip olabilir. Biz tohumu atalım da… Bitmezse utanacak olan belli elbette.