Epey bir süredir, hiç inanmadığım, samimi bulmadığım dahası TBMM muhabirliği yaptığı 90 lı yılların başından buyana hep bir tiyatro oyunu gibi gördüğüm Ankara siyasetinden kendimi uzak tutuyordum. Ama bir faka bastık ve sabahtan gece yarısına kadar Ankara siyasetinin göbeğinde dolaştık durduk. Bu işin genel haber durumunu gazetemizde ve internet sitemizde genişçe bulacaksınız.

Bugün izninizle biz işin yorum kısmını sizlerle paylaşalım.

Önce bir iki konuya değinelim.

KONYALI TÜRK BAYRAĞI MI ASAR?

Harekâtın başladığı gün bir gönül dostumuz şöyle yazıyordu;

“Canım abim merhaba. Bugün milli duygular içerisinde bir şeyler paylaşmak istedim Fırat’ın Doğusuna harekat başladı. Mehmetçiğe destek devlete destek olmak İçin bayrakları asma zamanı değil mi? Bunu Konya’mızda göremiyoruz. Üzücü durumumuzu sizinle paylaşayım istedim…”

Bu abimiz yüzde yüz değil yüzde bir milyon haklı idi.

Önceki gün harekatın başlaması, dün sabah ve bu satırları yazıncaya kadar şehri gözlemledim.

Ilgın’da bile Bayrak as kampanyası başlamıştı.

Büyükşehir de trafik panolarını al beyaz bayrakla donatmıştı.

Gerisi ???

Tabi ki koskocaman bir fiyaskoydu.

Kimse alınmayacak, darılmayacak.

Biz toplasan 40 kişiyiz. Ve birbirimizi çok iyi biliriz.

Konya lafa geldi mi, sosyal medyada ya da kuru kuru demeç vermeye başladı mı mangalda kül bırakmaz. Ama kapısına penceresine dükkanına camına da Türk bayrağını asmaz. 

O yüzden hiç böyle bir beklentim yoktu ve dün hayal kırıklığına uğramadım. Durum böyle olunca da bazı duyarlı dostlar gibi ne üzüldüm ne de kızdım.    

AHMET BİLGİÇ’İ KUTLUYORUM

VE DE TEŞEKKÜR EDİYORUM

Büyükşehir Belediyemizin Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı yaklaşık 20 yıldan bu yana Selçuklu Belediyesinden Büyükşehir’e gelen bu riskli başkanlığı üstlenen akıllı tabandan gelen kendisini yetiştirmiş akıllı ve zeki aynı zamanda Uğur İbrahim Altay’ın da A takımından Ahmet Bilgiç kardeşimiz ile dün bir grup gazeteci ile birlikte olduk. Çok özel ve samimi sohbet için buradan Sayın Bilgiç’e ve yardımcısı Cemil Anıl Doğan’a yerel ve ulusal basın için yeni düşünceleri planlamaları hedefleri için çok teşekkür ediyorum.

……….

Şimdi gelelim siyasete

MURAT KURUM KONYA

İÇİN BÜYÜK KAZANÇ

Sayın Bakan Murat Kurum ile yaklaşık üç saat çok samimi ve pek çoğu da şimdilik kaydı ile yazılmamak şartı ile sohbette bulunduk. Bakan Kurum’u düne kadar Erdoğan ailesinin çok güvendiği, kendisini yetiştirmiş akıllı zeki ve çalışkan bir genç siyasetçi olarak 7 den 77 ye tanıyanlar bilenler sonradan bu duruma şahit olanlar hep bize anlatıp durmuşlardı.

Eeeee ömrünü gazeteciliğe vermiş birisi olarak bizimde en büyük özelliğimizi insanı tanımak olduğuna göre bize düne kadar Kurum’la ilgili artı yönde ne anlatıldı ise hepsinin doğru dahası eksik bile olduğuna şahitlik yaptık.

Güzellikler bir yana Sayın Bakan gerçekten burnunda Konya kokan samimi bir insan idi. Şehir için Türkiye için çırpınıyordu. Yalnız bu samimi sohbette üzülerek bir şeyi daha gördük, Sayın Bakana Konya ile ilgili her şeyin de tam olarak aktarılmıyordu. Bakan Beyde bunu fark etti. Bunun için yakın ekibine talimat verdi. Bu görüşmeler bundan sonra daha sık olacak. Ve inanıyoruz ki bu görüşmelerden de Konya kazanacak.

TAHİR BAŞKAN’DAN GÜLAY

SAMANCI’YA BİZİM VEKİLLER

Bir ara Meclise de uğradık. Elbette ki bizi ilk bekleyen konuk etmek için ev sahipliğine hazırlanmış Komisyon Başkanı eski Büyükşehir Başkanımız Sayın Tahir Akyürek idi. Tahir Beye Sayın Etyemez’den Orhan Erdem Beye, Gülay Samancı Hanım’dan Ahmet Sorgun abimize eşlik eden vekillerimiz Tahir Beye olan saygılarında en ufak bir kusur etmiyorlar, asla önüne geçmiyorlardı. Tahir Beyi sevmeyenler için (!) bir çift söz edeyim Tahir Başkan tüm mütevaziliğine rağmen Mecliste de sadece Konya vekilleri için değil pek çok ağır Bakandan siyasetçiye, hatta gazeteciye kadar saygı görüyordu.

GENEL MERKEZ SAKİN İDİ

Bir ara Ak Parti Genel Merkezine geçtik. Reis sınır ötesi hareketi verdiği anlarda biz Genel Merkezde idik. İnsan sakin gibi görünse de oldukça heyecanlı idiler. Bizi bekleyen Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta Hanım Konya’dan gelmekte olduğu için randevu saatimizde bizi Sayın Abdullah Ağralı ile İl Başkanı Hasan Angı Bey karşıladı. Abdullah abimizin günleri oldukça yoğun idi. Çünkü özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinde yapılacak kongreler için görevli idi. Bu konu içinde inşallah daha sonraki günlerde ayrı bir paragraf açarız. Konya’dan gelen Usta Hanımefendi ise her zaman ki gibi kibar, narin ve ince idi.

KÜLLİYE’DE MUSTAFA AKIŞ’IN YÜKÜ AĞIR

Ankara’ya gidilir de Külliye’ye uğranmaz mı? Cumhurbaşkanımızın Baş Danışmanı her gecen gün kendisini kat be kat geliştiren Sayın Akış her zamanki gibi enerjik ve dolu dolu idi. Özel konukları için Güney Afrika’dan getirdiği çayımızı yudumlarken yine yazılmamak kaydıyla Akış’tan ülke geleceği adına pek çok detayı öğreniyorduk.     

Sonuçta Ankara siyaseti yalan dolan da olsa bizim yerel siyasetten çok kaliteli ve ölçülü idi. Ne diyeyim başka bir şeyde diyemiyorum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Artık içimize de atamıyoruz çünkü orası da doldu

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Milli gün ve bayramlarda, Mehmetçiğin ölüme gülerek oynayarak koşa koşa gittiği böylesine özel günlerde varlığımızın ve geleceğimizin temsilcisi bayrağımızı gururla onurla evlerimizin dükkanlarımızın işyerlerimizin araçlarımızın camlarına asabildiğimiz gün daha iyi ADAM oluruz.