KÜLTÜR SANAT DÜNYASINDAN KISA KISA

KÜLTÜR SANAT DÜNYASINDAN KISA KISA
Türk kültürünü tanıtma adına atılan önemli adımlar

TÜRK KÜLTÜR AJANDASI

Yunus Emre Enstitüsü, 2020 yılına özel, Türk kültür ögelerine ilişkin bilgilerin yer aldığı "Türk Kültür Ajandası" hazırladı. "Türk Kırmızısı" ve "Saray-ı Hümayun" temalarıyla, Enstitü uzmanlarının bir yıllık çalışmasıyla hazırlanan ajanda, Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı'nda düzenlenen sergiyle tanıtıldı.

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, serginin açılışında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Enstitünün temel amacının yurt dışında Türk kültürünü tanıtmak olduğunu, ajandada da mimariden giyim ve iletişim tarzına kadar birçok alandan örnekleri bir araya getirdiklerini söyledi. Ajandadaki eserlerin benzerlerinin yer aldığı sergi için mekan olarak garın seçilmesinin anlamına işaret eden Ateş, şöyle konuştu: "Bizim kültürümüzde hayatı da böyle iki kapı bir han gibi görürüz. Bir taraftan girer bir taraftan çıkarız. Bu süre içinde ise hayatı güzelleştirmemiz gerekiyor. Türk kültürü de hayatı estetik şekilde yaşamayı gerektiriyor. Bu değerlerimizi hatırlatmak ve yansımalarını halkla buluşturmak için eserlerin bir kısmını burada sergilemek istedik."

Daha sonra, kurum yöneticileri ve ajandayı hazırlayan ekip kurdele keserek serginin açılışını yaptı. Sergi, 24 Ocak'a kadar ziyaret edilebilecek.

Türk Kültür Ajandası'nın kapağında Osmanlı ciltçiliğinde yaygın olan deri cilt ve mıklep kullanıldı. Ön kapak üzerinde Topkapı Sarayı'nın sembol yapılarından "Babüsselam"ın baskısı yer aldı. Türkçe ve İngilizce anlatımların yer aldığı ajanda, Türk kültürünü yansıtan çeşitli konular ile Türk motifleri ve sembollerinin anlamlarına yer verilerek "Türkiye'nin kültür mirasının küçük bir albümü" olarak hazırlandı.

TÜRK EDEBİYATI DAHA ETKİN TANITILACAK

Türk edebiyatını dünyaya daha etkin şekilde tanıtma amacıyla iki önemli projenin çatı markası olarak oluşturulan Turkish Culture Abroad (TURCA) tanıtıldı.

Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu (YAYFED) Yönetim Kurulu Başkanı Münir Üstün yayıncılık sektörünün ekonomiye olan katkısının yanı sıra toplumsal, kültürel ve sosyal yapıyı da kapsayan yelpazesiyle hem ulusal hem de uluslararası ölçekte büyük öneme sahip olduğunu söyledi. İstanbul Fellowship'in Türk edebiyatının önemli eserlerinin dünyaya tanıtılmasına ve yayıncıların kitaplarının telif satışlarını yapmasına katkı sağladığını vurgulayan Üstün, "Bizler kültür alanında yapacağımız her yatırımın gün geçtikçe etkisini arttıracağını biliyoruz. Bunun ülkemizin geleceğine yapacağı katkının büyüklüğünün de bilincindeyiz." şeklinde konuştu.

Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği (TBYM) Başkanı Mustafa Doğru, İstanbul Fellowship'e az bir zaman kaldığını anımsatarak, "Dünya yayıncılarıyla Türk yayıncılarının karşılıklı iş birliğinin artırılması ve İstanbul'un bir telif marketi haline getirilmesi amacıyla ilk kez 2016 yılında düzenlemeye başladığımız İstanbul Fellowship Uluslararası Telif Zirvesi, her yıl hedeflerini büyüterek yayıncılık dünyasının kalbini İstanbul'a taşıyor." ifadesini kullandı. Kültürlerin ve fikirlerin bir araya geldiği İstanbul'u yayıncılık dünyasının bir merkezi haline getirmek istediklerini dile getiren Doğru, "Hep dediğimiz gibi İstanbul kitaba, kitap da İstanbul'a çok yakışıyor. 2010 yılında Türk yayıncıları 210 milyon bandrollü kitap üretmişken 2019 yılında YAYFED'in açıkladığı son verilere göre 424 milyona ulaştı. Bu büyümeyi ve dinamizmi yurt dışına da açmalıyız. Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği olarak diğer paydaşlarımızla bu büyümeye destek olmaya çalışıyoruz. Geçen yıl 103 ülkeden 575 başvuru aldık. Katılımcılarımız geçen sene 72 ülkeden 191 yabancı ve 95 yerli ile toplam 286 yayıncıya ulaştı, 3 bin civarında planlanan görüşme yapıldı ve bini aşkın telif anlaşması imzalandı. Bu yıl da 98 ülkeden 620 başvuru arasından 54 ülkeden 180 yayıncının başvurusunu kabul ettik. 163 yerli başvuru arasından da 95 yayınevi kabul edildi." dedi. Fellowship sayesinde Türk yayıncıların dünya yayıncılarıyla çok kolay buluşabildiğini kaydeden Doğru, "Kitaplarımız yurt dışında ve farklı dillerde de yayınlansın istiyoruz. Türk yazarları yurt dışında daha çok tanınsın istiyoruz." Şeklinde sözlerini bitirdi.

İstanbul Fellowship ve Turkish literature Abroad (TURLA) projelerinin çatı markası olarak oluşturulan Turkish Culture Abroad (TURCA) markasının, yayıncılık dünyasında kültürel diplomasinin önemli aktörlerinden biri olması ve Türk edebiyatını dünyaya tanıtması amaçlanıyor.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.