Muzaffer Kırmacı

Muzaffer Kırmacı

Leblebi yerken ıslık çalınmaz

Başlığa aldanıp da gerçekten leblebi yerken ıslık çalınmaz sanmayın. Elin oğlu hem ıslık çalıyor, hem de mumları üflüyor. “Nasıl yapıyor”  derseniz, onu ben de bilmiyorum.  Peki leblebi yerken ıslık çalınmalı mı? Bence çalınmamalı.

Şimdi  “bu leblebi muhabbeti de ne oluyor”  diye soruyorsunuz değil mi?

Büyükşehir Belediyesi Konya’nın birçok yerinde çalışma başlattı biliyorsunuz. Bu vesile ile de yolların bir kısmı ya kapalı, ya da atıl kapasite ile çalışıyor. Durum böyle olunca trafik felç durumda. İnsanlar ister sürücü olsunlar, isterse yaya fark etmiyor. Bu durumdan ciddi anlamda rahatsızlık duyuyorlar. Ulaşımda ciddi anlamda aksamalar oluyor. Bazı otobüs seferleri önceden gittikleri yerlere gitmiyor, ya da gidemiyor. 

Vatandaşlar,  önceleri bu durumdan rahatsız olsalar da şikâyetlerini içlerine atıyorlardı. Ancak başlanılan işlerin bir türlü bitmemesi, yapılan işlerin tekrar-tekrar kırılıp dökülmesinden homurdanmaya başladılar. Bu homurtuları biz duyuyorsak, ilgilileri de duyuyorlardır. İlgililer “İş yapıyoruz. Sıkıntılarına da katlanacaksınız” diye düşünüyorlarsa yanılıyorlar.  Seçim önü belki “Çalışıyoruz, boş durmuyoruz. Hizmet üretiyoruz” imajı verilmek istenebilir. Bunlar makul şeylerdir. Ancak bu anlayış ters tepmiş durumda bilesiniz.

Söz konusu çalışmalardan esnafların da şikayeti oldukça fazla. İşlerinin ciddi anlamda durduğunu ifade ediyorlar. Bu durum muhalefetin de ekmeğine yağ sürmüş anlaşılan. Bir türlü sonuç alınamayan işlerin faturasını iktidara kesmek istiyorlar. Haksız da sayılmazlar aslında. İşler yılan hikayesine dönmüşse, başlanılan işler bir türlü bitmiyorsa, şehrin bir çok noktasında insanlar burnundan soluyorsa birilerinin dikkatini çekme zamanı gelmiştir.

Çalışmalara hız verin de bitsin artık şu işler. Sağ elimizle sol kulağımızı göstermemizi istemeyin bizden. Zor oluyor. İnşaatların bittiği, yolların kapanmadığı, her yıl kaldırımların yenilenmediği bir şehirde yaşamak istiyorum. Huzurlu bir şehirde yaşamak istiyorum.

Bütün bu olumsuzluklar yaşanırken, trafik akışı bari rahat olsa. O da yok. İnsanlar metropol bir şehirde değil de, sanki kasabada yaşıyor gibiler. Herkes bulduğu yere arabasını park ediyor. Kafasına göre takılıyor. “Sen ne yapıyorsun arkadaş” diyen bir Allah’ın kulu da yok. Şehrin trafiğini de ben mi düzelteceğim arkadaş?

Bu yazdıklarımdan alınganlık gösterecek bir ilgili varsa tebdili kıyafetle şehri beraber gezelim de görün neler olduğunu.

Ey Huzur! Neredeysen çabuk gel. Seni çok özledik…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Muzaffer Kırmacı Arşivi

Can Çıkmayınca Huy Çıkmazmış

06 Ocak 2021 Çarşamba 00:01

Tehlikeli Alkışlar

28 Aralık 2020 Pazartesi 00:02

Maske Takmama Özgürlüğü

22 Aralık 2020 Salı 00:01

Oynamayı Bilmeyen Gelin...

14 Aralık 2020 Pazartesi 00:02

Ahmaklar Olmasa, Uyanıklar Aç Kalır

16 Kasım 2020 Pazartesi 00:02

Günah Keçisi Müteahhitler

10 Kasım 2020 Salı 00:01

Depremin Düşündürdükleri

05 Kasım 2020 Perşembe 00:02

Sahte İçkiden Uzak Durun

02 Kasım 2020 Pazartesi 00:01

Meslek Odaları

29 Ekim 2020 Perşembe 00:01

Men Dakka Dukka

27 Ekim 2020 Salı 00:01