Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Mezopotamya’nın kalbinin attığı yer: URFA VE GÖBEKLİ TEPE

Mezopotamya’nın kalbinin attığı yer: URFA VE GÖBEKLİ TEPE

  • Mezopotamya'ya ve Ortadoğu'ya açılan bir kapı olması dolayısıyla İpek Yolu üzerinde olması dolayısıyla stratejik önemini muhafaza eden Urfa; Göbekli Tepe kazılarında ortaya çıkarılan bulgulara göre insanlık tarihi açısından M.Ö 9 binli yıllara kadar uzanan tarihi geçmişiyle, çiğköftesi, batlıcan kebabı ve diğer yemek kültürüyle insanı âdeta cezbediyor.

 

 

Göbekli Tepe’deki arkeolojik kazılardan elde edilen bulgulara göre Urfa, daha çok kazı yapılsa belki de Dünya’nın en eski tarihe kaynaklık eden şehri.

Mezopotamya'ya ve Ortadoğu'ya açılan bir kapı olması dolayısıyla ticaret (İpek Yolu)açısından stratejik önemini muhafaza eden Urfa’ya, 1920'deki şanlı direnişinden dolayı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce 1984 yılında “Şanlı” unvanı verilmiştir.

Âdeta bir açık hava müzesini andıran Şanlıurfa’nın; bu özelliğinden dolayı “Müze Şehri Urfa” olarak anılması gayet tabiîdir.

“Bereketli Hilâl” içerisinde yer alan Mezopotamya’dan dolayı ilk buğday ve mercimeğin vatanı olan Urfa, resim ve mimarlık tarihinin başlangıcı, dünyada ilk defa hayvanların evcilleştirildiği yer olarak kabul edilen Göbeklitepe ve Göbeklitepe ile aynı döneme ait keşfedilmeyi bekleyen birçok sit alanı, başka örneği olmayan, sadece Urfa'ya ait özgün arkeolojik varlıklardır.

Göbeklitepe’deki kazıları burada anlatmaya kalksam Urfa’nın ne kadar önemli bir şehir ve bölgede olduğunu dile getirmek açısından bu sayfalar yetmez.

 

İNSANLIK TARİHİ - GÖPEKLİ TEPE VE ÇATALHÖYÜK

“Göbekli Tepe” adlı eserinin başında “Kültür Doğu’dan gelir” sözünü kullanan Klaus Schmidt, Çatalhöyük’te ortaya çıkarılmış hayvan kemiklerinden, bura sakinlerinin hiç kuşkusuz, ekonomilerinde büyük rol oynayan evcilleştirilmiş boğa beslediklerinin anlaşıldığından bahsediyor. Bundan daha şaşırtıcı olan ise, bu hayvanların da sembol dünyasında kendilerine bir yer bulamamış olmasıdır diyor yazar. Daha sonra ise şöyle devam ediyor: “Duvar resimlerindeki çok sayıda hayvan sahnesinde ise evcil boğa değil, tam aksine yaban öküzü (Aureochs), yani yabani boğa (Bos taurus primigenius) resmedilmiştir. Acaba gerçekten Çatalhöyük sakinleri sadece avladıkları hayvanları mı sanatsal olarak ebedileştirdiler?” diye soruyor.

Mezopotamya bölgesi ile Göbekli Tepe’de araştırmalar yapan bilim insanları, Nuh Tufanın kaynağının, tuzlu su içeren Pasifik’te oluştuğu ve etkilerinin Mezopotamya’dan Afrika’ya kadar ulaştığını açıklıyor. "Dünyada en çok arkeolojik kazı yapılması gereken yer" niteliğini hâlâ koruyan Urfa, ilkel dinlerden, çok tanrılı ve tek tanrılı dinlere ait inançların ve bu inançlarla bağlantılı kültürlerin yüzyıllarca yoğrulduğu, kaynaştığı tarihi bir şehir olarak kültür ve dinî gezi açısından birçok peygamberi bağrından çıkarmış; birçok peygamberin uğrak yeri olmuş ve ev sahipliği yapmış, dünyanın en önemli şehirlerinden biri. Urfa, enbiyası, evliyası, ereni, ermişi ile gönül sultanlarının mekânı aynı zamanda. Buğdaygillerin ve baklagillerin gen merkezi olan Urfa, Nuh tufanından sonra kurulan ilk şehirlerden birisi midir?..

Göbekli Tepe’den ayrı olarak Urfa’da Karahantepe, Sefertepe ve Hamzantepe gibi tarihi öneme sahip alanlara şimdiye kadar herhangi bir kazma vurulmadı.

 

MUSEVİLER AÇISINDAN ARZ-I MEV’UD NERESİ?

Hazreti İbrahim nerede, yoksa Urfa'da mı doğdu? İbrahim Peygamber'in oğlu İshak, baba vasiyetine istinaden Harran'a gelip evlenmiş. Hz. Yakup, kardeşi İys'in gazabından kaçarak Harran'a gelmiş, Harran'da dayısı kızıyla evlenmiş ve 15 yıl kadar Harran'da çobanlık yapmış, oğlu Hz. Yusuf henüz iki yaşında iken ailesi ile Kenan eline göç etmiş. Museviler açısından Urfa, Hz. İbrahim, Hz. Yakup ve Hz. Musa'nın yaşadığı topraklar olması dolayısıyla Arz-ı Mev’ud yani Hz. İbrahim'den dolayı vaat edilmiş topraklar içerisinde kalan en önemli merkezlerden midir? Hıristiyanlar açısından Urfa, Hz. İsa'nın kutsadığı bir şehir midir ki, en kıymetli emanet olan "Kutsal Mendil ve Kefen" neden Urfa'ya aittir. Bu kıymetli eser İtalya'nın Torino müzesinde "Urfa'ya ait Kutsal Kefen" adıyla niçin ve neden sergilenmekte…

 

Müslümanlar açısından Urfa, İbrahimî ve Eyyubî bir şehirdir. Hz. İbrahim'in soyundan olan Hz. Eyyub Şam diyarından gelerek Eyyubnebi Beldesi'ne yerleşmiş, bu bölgede sabrın sultanı olmuş, vefatının akabinde bu beldeye defnedilmiştir. Hz. Eyyub'u görmeye gelen Hz. Elyasa, onu göremeden vefat etmiş ve Eyyubnebi beldesine defnedilmiştir. Eyyub'un sabrını miras alan bu şehir, Şuayp Antik Şehri'yle, Mısır'da bir Kıpti'yi öldürüp kaçan Hz. Musa'nın sığınma yeri olmuştur.

 

URFA MUTFAK MÜZESİ VE YEMEK KÜLTÜRÜ

Şanlıurfa Belediyesi, 2011 yılında yıkılmaya yüz tutmuş tarihî Hacıbanlar Evi'ni satın alarak restore ettirdikten sonra bu evi ‘Geleneksel Mutfak Müzesi’ne dönüştürmüş. Mutfak Müzesinde geçmişten günümüze oluşan Şanlıurfa'nın eski mutfak malzemeleri sergileniyor. Urfa mutfak kültürünün önemli örnekleri olan objelerin Urfa yöresine özgü kıyafetler giymiş mankenler yardımıyla canlandırılmakta. Geleneksel Mutfak Müzesi; 5 odalı, içerisinde 2 su kuyusu bulunan ve geniş avlusu ile Tarihi Urfa Evleri'nin vazgeçilmez örnekleri arasında dikkat çekiyor. Şanlıurfa Mutfak Müzesinde ev hanımları, Urfa mutfağının bilinen, yöresel yemeklerinin kursunu da verdiklerini kısa bir araştırmada öğrendim. Bu arada hafta içi ve hafta sonu devam eden kurslara 15-50 yaş arası bayanlar da katılıyor.

Urfa’yı ilk ziyaret ettiğimizde Harran’ı da gezmiştim. O güzelim Urfa evleri ve Harran Ovası ile yemek kültürü açısından Urfa’nın o meşhur Sıra Geceleri ile yemekten sonra bir Arap içeceği olan Mırra’nın tadına da bu güzel şehirde bakmıştım.

 

ÇİĞKEFTE - BATLICAN KEBAP-

Urfa’nın yemek kültürüne bakıldığında ilk olarak akla ister istemez “Patlıcanlı Kebap” ve “Çiğköfte” geliyor. Diğer köfte çeşitleri ise; cevizli çiğköfte, aya köftesi, lıklıkı köfte, dolmalı köfte, içli köfte, basma köftesi ve kubbü’l lebeniyye diye sıralanıyor.

Kebap çeşitleri: Balcanlı kebap, haşhaş kebabı, frenkli kebap, ciğer kebabı, tike kebabı, tepsi kebabı, yoğurtlu kebap, elmalı tepsi kebabı. Tepsi kebapları Urfalıların ailecek yedikleri başlıca yiyecek oluyor. Sıra Gecelerinin vazgeçilmez yiyeceği ise çiğköfte oluyor. Bol baharatlı ve acılı. Et yemekleri: Sini taraklığı, Miftahi tas kebabı, Kaburga ve Kaburga dolması, Biryan tavası, But sarması, Kemeli kızartma…

Urfa’ya özgü içecek ve yiyecekler: Biyanbalı, Menengiç kahvesi, Acı kahve (mırra), İsot, İsot reçeli, Frenksuyu, Muska, Çekçek, Bastık ve Şire bulamacı sayılabilir.

Tatlı çeşitleri: Şıllık, Hırtlevik, Küncülü Akıt, Urfa usulü katmer, Zingil, Kuymak, Halbur tatlısı, Palıza, Haytala, Batlıcan Tatlısı ve Haside.

 

YARIN: Tarih kokan kadîm şehir Mardin…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan (Tarih Yazıları) Arşivi
SON YAZILAR