Sadık Büyüksakarya
Özel’e ültimatom!
CHP'de Silivri ile Genel Merkez arasında soğuk rüzgarlar esiyor. Yolsuzluktan tutuklanan Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında "Adaylık" polemiği üzerinden ipler gerildi.
Özel'in mitinglerde İmamoğlu'na daha az yer vereceğini duyurması ve "Resmen reddedilene kadar adayımız İmamoğlu, aday olamazsa en doğru adaya bakılır" demesi parti içinde tartışmalara yol açtı.
"Özgür Özel kendi adaylık zeminini oluşturuyor" yorumları yapıldı.
Gelen tepkiler üzerine Özel, Sözcü TV yayınında "Ben aday değilim" demek zorunda kaldı.
CHP kulislerinden edinilen bilgiye göre; Özel'in 360 derece dönüşünün altında Ekrem İmamoğlu'ndan gelen tepki yatıyor. Özel'in "Seçimi kim alıyorsa onu aday yaparız" açıklaması sonrası küplere binen İmamoğlu, kendi dışında bir ismin gündeme getirilmemesini istedi.
Bu durum partideki "Silivri" vesayetini gözler önüne sererken Özgür Özel o tarihten bu yana cumhurbaşkanı adaylığı konusuna girmemesi dikkat çekti.
Öte yandan Özel, sürekli anketleri masaya getiren Yavaş için "Şu anda kendi görevinde" deyip ön aldı. Dilek İmamoğlu sorusuna ise "Aday içeride eşini aday yapıyoruz" yok. Nokta" yanıtını verdi.
MANSUR YAVAŞ: EKREM ANKETLERDE BİR TIK ALTTA, BEN ADAY OLURUM
Mansur Yavaş, Özgür Özel'in adaylık için zemin yokladığını Ekrem İmamoğlu'nun da bu durumdan rahatsız olduğunun farkında. Yavaş harekete geçmek için en uygun zamanı kolluyor. Anket sonuçlarını gündeme getirmesi boşuna değil.
Ekrem İmamoğlu'nu solladığını beyan eden Mansur Yavaş'ın "Ekrem Bey benden bir tık altta... Beni, seni, osu yok. Ekrem başkan olur. Özgür Bey parlıyor. Artık olur. Ben olurum" sözleri dikkat çekti.
KILIÇDAROĞLU'NDAN GERİ DÖNÜŞ HAZIRLIKLARI... CHP'Lİ İSİMLERLE BULUŞACAK
Gelelim Kemal Kılıçdaroğlu'na... 15 Eylül'e ertelenen kurultaya iptal davasından çıkacak sonuca göre aksiyon alacak. "Ya ben ya kayyum" resti çeken Kılıçdaroğlu, parti yönetimini devralma hazırlıkları içerisinde.
Bu doğrultuda birtakım görüşmeler yapmaktan da geri durmuyor...
Eski Devlet Bakanı ve CHP eski Milletvekili Mehmet Sevigen, "İstanbul'daki eski ilçe başkanları ile 40-50 kişi Kemal Bey'i ziyarete gideceğiz önümüzdeki hafta. Görüşmenin içeriği kurultay olacak" diyerek Kılıçdaroğlu'na gideceklerini duyurdu.
SEVİGEN: "KEMAL BEY İHANETİ İÇİNE SİNDİREMİYOR"
Sevigen, "Kemal Bey çok üzgün Kemal Bey yolsuzlukla ilgili olayı yakından takip ediyor. En yakın arkadaşlarının kendine ihanetini içine sindiremiyor. Sonuç butlan çıkarsa Kemal Bey'e verecekler" ifadelerini kullandı.
CHP VE FONDAŞLARININ İFTİRA MESAİSİ
Türkiye günlerdir "sahtecilik" çetesinin karıştığı skandalları konuşuyor, bu skandallar üzerinden yayılan kirli ve sistematik dezenformasyon kampanyasına maruz kalıyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kamu görevlilerinin e-imzalarını kopyalayarak sahte diploma ve sürücü belgesi üreten 65 sanık hakkında soruşturma başlattı.
Soruşturma kapsamında düzenlenen iddianamede şüpheliler hakkında "Resmî belgede sahtecilik" ve "bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale" suçlarından 5 yıldan 50 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
CHP VE FONDAŞLAR OPERASYON PEŞİNDE
CHP ve güdümündeki medya, sosyal medya figürleri ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) başta olmak üzere devlet kurumlarını hedefe koyarak soruşturma üzerinden karanlık bir algı operasyonu yürüttü.
"ÖSYM'nin sistemine girilerek adayların puanları değiştirildi, 400 akademisyen usulsüz şekilde atandı, yüzlerce sahte diploma üretildi, yazılı ehliyet sınavı sonuçları değiştirilerek ehliyet verildi, devlet kurumları sürece geç ve yetersiz müdahale etti" gibi yalanlar servis edildi.
Fondaş Timur Soykan, bir torbacının sahte imza ile narkotik başkomiseri olduğunu öne sürecek kadar yalanın dozunu artırdı. Toplumu ve kamuoyunu maksatlı bir şekilde yanılttı.
"ÖSYM'NİN SİSTEMİNE GİRİLEREK ADAYLARIN PUANLARI DEĞİŞTİRİLDİ" YALANI
Uyuşturucu ve cinayetten tutuklu Gökalp İçer'in finanse ettiği 4 Ağustos 2025'te Murat Ağırel, "şüphelilerin ÖSYM sistemine girerek üniversite sınavı puanlarını yükselttiğini ve iddianamede bu bilginin yer aldığını" söyledi.
Bahse konu yalanı, T24, CHP'li Muharrem İnce ve Öztürk Yılmaz yaydı.
Gerçek ise çok geçmeden ortaya çıktı.
İddianamede ÖSYM ifadesi yalnızca 2 yerde geçiyor. Birinde mezuniyet sorgulamak için kullanılan teknik bir koddan bahsediliyor. İkincisinde ise bir şüphelinin ÖSYM tarafından yapılan sınavla Yıldız Teknik Üniversitesi'ne yerleştiği ve daha sonra çete tarafından üniversitedeki notlarının yükseltilerek yatay geçiş başvurusu yaptığı belirtiliyor.
Ağırel, üniversitede alınan notların manipüle edilmesini, üniversite giriş puanlarıyla karıştırarak, sanki ÖSYM sistemine müdahale edilmiş gibi lanse ederek kasıtlı bir yalan söylüyor.
ÖSYM sistemleri, dış erişime açık olmayan, kapalı devre bir altyapıyla çalışmakta; tüm kullanıcı işlemleri anlık olarak izlenmekte ve detaylı şekilde kayıt altına alınmaktadır.
Bu nedenle, ÖSYM'ye ait sınav sonuçları, yerleştirme verileri ve aday puanlarına dışarıdan müdahale edilmesi teknik olarak mümkün değildir.
"400 AKADEMİSYEN USULSÜZ ŞEKİLDE ATANDI" YALANI
Yalan: Başta Murat Ağırel ve CHP'li Ali Mahir Başarır olmak üzere çeşitli muhalifler ve sosyal medya hesapları, 400 kişinin sahte diplomalarla akademisyen yapıldığı ve bu kişilerin doçentlik, profesörlük gibi kadrolara usulsüz biçimde atandığını ileri sürdü. (3 Ağustos 2025)
Yalanı yayanlar: Akademisyen Behçet Yalın Özkara, CHP Milletvekili Barış Bektaş, Av. Cemil Çiçek, Sabahat Akkiraz, RusenPress ve Yavuz Oğhan
Gerçek: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla işlem yapılan 220 kişi arasında hiç akademisyen yok.
Aynı şekilde, Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda görev yapan herhangi bir öğretmen de şüpheliler arasında yer almıyor.
"BİR TORBACI, SAHTE İMZA İLE SİSTEME GİREREK NARKOTİK BAŞKOMİSERİ OLDU" YALANI
Yalan: Muhalif gazeteci Timur Soykan, sahte imza ile sisteme girilerek bir uyuşturucu torbacısının narkotik başkomiseri yapıldığını iddia etti. (4 Ağustos 2025)
Yalanı yayanlar: Muharrem İnce, Sözcü, Türkiye Gerçekleri (Mustafa Selanik)
Gerçek: Sahtecilik çetesinin yöneticilerinden Mıhyeddin Yakışır, hedef olarak seçtiği devlet görevlilerinin kimlik ve e-imza dosyalarına kendi fotoğrafını yükledi. Yani sanık, e-imza ile giriş yapılıp komiser ya da daire başkanı yapılmadı, sadece sahte e-imzalarını oluşturdukları kimliklere kendi fotoğrafını koydu.
Timur Soykan'ın söylediği gibi Mıhyeddin Yakışır'ın sahte e-imza ile başkomiser yapılması söz konusu değil.
Bu bağlamda yalan silsilesine dayanarak vereceğim çok fazla örnek var.
Fakat ben tadında bırakacağım!
Selâmetle…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.