Prof. Dr. Fikret Akınerdem
Devlet eliyle kiralık tarım arazileri (üretim mi, verimlilik mi?)
Ülkem tarımında üretimi artırmak için yeni yeni fikirleri ortaya atılıyor, buna uygun yasalar ve yönetmelikler devreye alınıyor. Başlangıçta bu kararlar gayet makul gibi duruyor. Konuya derinlemesine girmeden önce konu ile alakalı bazı konuları da tartışmaya açmamız gerekiyor.
Dikkat edilirse bu yazımın ilk paragrafımda ‘üretimi artırmak için’ dedim. Normalde ‘üretim ve verimi artırmak’ kelimelerini beraber kullanmam gerekirdi. Demek ki bu işte bir yanlışlık var. Yani, arazilerin kiralanması fikri doğru, ancak üretim ve verimlilik ifadelerinin tam karşılığımı dır, sorgulanmalıdır.
Tarım arazilerinin atıl kalması uzun süredir üretimin önündeki en büyük engellerden biridir. Tarım Bakanlığı bu probleme köklü bir çözüm getirmek maksadıyla yeni bir uygulamayı hayata geçiriyor. Bu manada 2 sene üst üste ekilmeyen araziler, arazi sahibi istemese de devlet aracılığıyla sezonluk kiraya verilecek. Bu kiralamalardan elde edilen gelir, doğrudan toprak sahibinin banka hesabına yatırılacak.
Burada yanlış olan, istisnalar hariç kısa süreliğine kiraya kimse arazi tutmaz. Zira kiracının üretim için yatırım yapması, yatırımın da üretimin de maddi bir karşılığı olması gerekir. Bu tür arazileri ancak komşu arazi sahipleri tutar, bu da sosyal olarak komşuluk haklarını veya hatırını zedeleyebilir.
Ülkem genelinde yaklaşık 3 milyon hektar tarım arazisinin atıl durumda olduğu tahmin ediliyor. Bu alanların üretime kazandırılması üretim değerine milyarlarca lira katkı sağlayacağı tahmin ediliyor. Kiralanacak araziler için bedeller, bölgede benzer nitelikteki üç tarlanın rayiç kira bedeli esas alınarak hesaplanacak, böylece hem toprak sahibinin hem de kiracıların memnuniyeti söz konusu olacakmış.
Burada arazilerin kurak ve sulak olması da önemli. Kiralık 3 milyon hektar alan içinde Türkiye genel ortalamasına içinde sulu alana % 20 karadır; bu da yaklaşık 600 bin hektar arazi demektir. Bu durumda arazileri üretime kazandırma ile birlikte üretim de verimliğini esas almamız gerekir.
Projenin esas hedeflerinden biri de köye dönüşü desteklemektir. Son yıllarda genç nüfusun köylerden kente göç etmesi, tarımda iş gücü sorununu hayli derinleştirdi. Ancak ‘köye dönüş’ teşvikleri ve genç çiftçi projeleri ile yeniden üretime dönme arzusu giderek artıyor denilse de konuyla alakalı ciddi bir istatistik yok, ancak akıllı kiralama uygulaması ile bu proje kısmen ‘köye dönüşe vesile olabilir’.
Yeni tarla kiralama düzenlemesi, özellikle arazi bulmakta zorlanan genç üreticiler ve iş adamları için büyük fırsat sunabilir.
Bu iş için gençlerden ziyade büyük yatırımcıları daha teşvik edici olabilir, bu adım kırsalda istihdamı artırabilir ve yerel tarımsal üretimi güçlendirebilir.
Tüm sektörlerde üretim esastır ancak verimlilik daha da esastır. Tarımda verimlilikten maksat zaten parçalı ve küçük arazilere sahip olan tarım işletmelerine bir can suyu demektir. İstisnalar olsa da, esas olan özellikle toplu ve büyük çapta kiralık arazilerin gerçek yatırımcılara tek blok olarak kiralanması, böylece sektöre işletme anlayışlı katkı sağlamasıdır.
Böyle bir durumda yaklaşık 600 bin hektar sulu tarım alanının üretime alınmasıyla, Ülkemizin yağlı tohumlu bitkiler ihtiyacımızın tamamını veya kaba yem ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayabiliriz. Geri kalan 2.4 milyon hektar kuru alanda ise tahıllar, yemeklik dane baklagiller ve diğer çıktısı olanı ile de saman ihtiyacına cevap verebiliriz.
Üretim dışı kalan (atıl) tarım arazilerinin kiralanması ile alakalı alınan bu karar yerinde ve zamanında olmuştur. Küresel ısınmanın etkisini giderek artırdığı ve de bu durumdan daha çok etkilenecek bir ülke olmamız, ziraatımız için bir umut ışığı olabilir.
Burada en önemli konu da sulu tarımı artık yarı sulu tarıma dönüştürerek sulama suyunu da kontrollü tüketmiş olabiliriz. Bu arada tarım arazileri içinde küçük çapta bulunan ve üreticileri ciddi manada zor durumda bırakan mera ve hazine arazilerine de bir çözüm getirilmelidir.
Büyük işletmeleri tercih etmemizin ana sebebi ise kiralanacak büyük arazilerin daha ekonomik işletilmesi yanında, tarım köylerimizi de büyük işletmelere dönüşmesine örnek teşkil edebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.