Pusula Avrupa'nın önemli merkezlerinde -8-

Pusula Avrupa'nın önemli merkezlerinde -8-
Amsterdam'daki Meramlı

GÖÇMENLERDE BİSİKLETLİ YAŞAMDA

Neyse iki saate kalmıyor yağmurda bitiyor o simsiyah bulutlarda. Güneş yeniden ortalığı aydınlatıp ısıtırken bizde kendimizi dışarıya atıyoruz.  Günlerden cumartesi. Şehirde farklı bir hareketlilik var. Ya öyle ya da bize böyle geliyor ama sokaklarda ki insanlar dün geceyi oldukça yorucu geçiren Hollandalılardan çok bu ülkeye gelip yerleşen göçmenler ortalıklarda. Ama işin bizim için garip olan yönü de yaşlısı genci, kadını erkeği, sakallısı, takkelisi hep bize tanıdık gelen yüzler de bisikletli.

AMSTERDAM DEMEK BİSİKLET DEMEKMİŞ

Özetle Amsterdamlılar için bisiklet hayatın bir vazgeçilmesi olmuş. Çoluk çocuk takım elbiselisi de modern giyinen bayanları da bisikletin selelerinde ki çocukları hatta köpekleri ile hep bisikletleri ile.
Gördüklerimizin yaşadıklarımızın detaylarını öğrenmek için kısa bir araştırma yapıyoruz. Yeni, betonarme binalarda yaşayan Amsterdamlıların evlerinin altında özel bisiklet parkları varmış. Hollanda üretimi bisikletler tasarım ve dayanıklılık yönünden birer dünya markası olmuşlar.
Her bisikletin kendi üzerinde bir kilidi ve bisikleti bir yerlere bağlayabilmek içinde özel çok iyi bir zinciri bulunuyor.

img_1710.jpg
Belediye her gün bıkmadan usanmadan yanlış yerlere bırakılan bisikletleri topluyormuş. Düşünsenize bisikleti yanlış yere park etmek !!!
Bize ne kadar komik geliyor değil mi?
İşin bir diğer yönü.
Belediyenin yasak olduğu için bisikletten temizlediği yer bir saat içerisinde yeniden yasak parkla doluyormuş. Belediyenin topladığı bisikletler Amsterdam’ın dışında dev bir bisiklet deposunda saklanıyormuş. Bisikletlerini tekrar gelip almak isteyenler bu uzak depoya ulaşmak için çektikleri çileye ek olarak bir miktar para cezası da ödemek zorunda imişler.

SİZ SİZ OLUN SAKIN HA BİSİKLET YOLUNA ADIM ATMAYIN

İnsanlar bisikleti hayatlarının bir parçası yaptılar ise işin bir de bisiklete binmeyin sadece bizim gibi bakanlarına da bir çift söz edelim.  
Amsterdamlı bisikletlilerin nefret ettiği, kızdığı ve de çok kızdıkları zaman küfrettikleri şey bir dikkatsiz otomobil şoförleri iki kurallara uymayan bisiklete binen turistler ile bisiklet yoluna giren yine turist yayalar.

img_1704.jpg
Trafikte öncelik yayadan sonra bisikletlilerin değil mi?
Yok burada bu iş tersine dönmüş. Farkında olmadan kaldırımda ki bisiklet yoluna adım atar atmaz ensenizde bir ton laf patlıyor.
Amsterdam’a kar düştüğü zaman ise Belediye yollardan önce bu bisiklet yollarını temizliyormuş. Şimdi siz hayal dünyanızda bunu gözünüzün önüne getirin artık.

MERAM RESTORAN MÜSLÜMANLARIN ORTAK ADRESİ

Hollanda’da bir Türk’e rastlamak onunla sohbet etmek artık sıradan bir olay, çünkü bu ülkede yaşayan, çalışan, işveren olan ve öğrenci olan o kadar çok Türk var ki. Ancak Amsterdam’da kaldığımız otelin karşısında ki Meram Restorandı “bizi heyecanlandırmadı” dersek yalan olur. Hepimiz birden bir anda kapıdan içeriye girdik burada çalışan Türklerle ayaküstü selamlaştık. İkinci cümlemiz ise “Burasının adı neden Meram? Kim Meramlı?” deyiverdik.

img_1703.jpg
Evet o anda patron yoktu ama bu güzel ve nezih işletmenin sahibi Meramlı imiş. Oldukça da büyük olan restoranın duvarlarında ki büyük ekranlarda sürekli olarak Türkiye reklamları yapılıyordu.
Heyecanım iştahımızı da artırmıştı. Menüye bakmadan ne kadar Türk yemeği varsa hepsinden istiyorduk.
Bu arada masalarda Hollanda’da yayın yapan Türkçe gazeteler ve dergilerle de merakımızı gideriyorduk.
Bir gün sonra bu kez akşam yemeği için yine Meram Restoranda idik. Ve gördük ki masalarda yer yoktu. Şehirde ki Müslümanlar ve Türkler için burası adeta ortak bir adresmiş.  

img_1711.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.