Samimi gerçek dostlar dün sabahtan itibaren yazımıza teşekkür ediyorlardı. Öğle saatlerine doğru bir şey dikkatimi çekti. Yazımıza teşekkür edenlerden 10 tanesinden 9’u iş dünyasından idi. Yani şu papazdan, Kaşıkçı cinayetine kadar dünyalarında hukuk cinayet değil ama para olan, para ve üretim ile boğuşan işçi çalıştıran dolayısı ile de krizden en çok etkilenen kesimlerdi.

Bu konuya asla girmeyeceğim. Ülkede kriz falan kalmadı. Hele hele şu yüzde 10 işi var ya piyasaları uçurdu çok şükür. 

KONYASPOR BAŞKANI HİLMİ

KULLUK’A ALLAH ECİR SABIR VERSİN…

Yine bazı dost okurlarımız sezon başından bu yana Konyaspor ile ilgili yorum yapmamamın sebebini soruyorlar. Kelimelerin arasına sıkıştırıyorum. İnanın dünyamı küçültüyorum. Deli gibi sevmesem futboldan, basketboldan, spordan dahi uzaklaşmak istiyorum. Bu yüzden de pek çok konuda kendimi boşa aldım, gidiyorum.

Çünkü eğer Konyaspor işine de girersem duramam bazı şeyleri yazarım.

Bugün olduğu gibi.

Şimdi izninizle sizleri dört beş ay öncesine götürelim.

Atiker Konyaspor’un Genel Kurulu yapılır ve Hilmi Kulluk ile ekibi göreve seçilirler. Sayın valimiz Yakup Canbolat Bey bir karşılaşmada Hilmi Başkanı çeker ve “Bak kardeşim ben seni tanımam bilmem. Babanı aileni araştırdım. İyi bir insansın, doğru adamsın, başarılı bir iş adamısın. Ama artık Konyaspor’un başkanısın. Doğru ve güzel dahası başarılı olmak zorundasın. Bunun içinde önce şeffaf ol. Konyaspor’da iyi kötü para pul ne varsa bunu insanlarla paylaş. Gerçekler acı da olsa saklama. Yalan yanlış şeyler söyleme. Kulübün parası yoksa borcu varsa onu da söyle. Paramız yok de. Bak ülkenin başarılı kurumları bile şeffaf bir şekilde yönetiyorlar. Bilançolarına kadar açıklıyorlar. Sen de Konyaspor’u şeffaf yönet. Dedikodulara kavgalara çekişmelere meydanı bırakma” der.

………..

Yani konu bize aktarıldığı ölçüde bu konuşmanın özü üç aşağı beş yukarı bu şekilde cereyan eder.

Sayın Valimiz Yakup Bey’in bu teşhisi bu konuşması ve bir yerde bu nasihati yüzdü yüz doğru bir uyarıdır. Hatta bu konuşmayı duyunca kendi kendime içimden “Sayın Valimiz yıllar sonra Konya ve Konyalıyı müthiş çözmüş. Helal olsun” dedim.

…………..

Hilmi Başkan ve yönetimi de aradan geçen sürede yani kulübü devir aldıktan sonra yapılan bütün çalışmaları harcamaları, gelirleri, bir küçük kitapçık haline getirirler. Ve yanılmıyorsam sayısı 15’i bile bulmayan ve Başkanın önemli bulduğu isimlere bunları gönderirler. Kitaplar başta Sayın Valimiz Yakup Bey olmak üzere, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’a, eski Başkan yeni vekil Tahir Akyürek’e, eski Başkan Ahmet Şan’a, Hilmi Başkan’ın kongredeki rakipleri Zeki Çimen ve Mustafa Oral’a, Genel Müdür Mehmet Baykan’a…. Gibi.

…………..

Bu noktaya kadar Sayın Valimizin dediği ve Konyaspor Kulübü Başkanı ile yönetiminin yaptığı iş yüzde yüz doğru bir iş yapmışlardır.

Şeffaflık ise şeffaflık.

Konya’da spor kardeşliği dayanışması ya da rakipte olsanız “Her şeyden önce Konyalıyız Konyasporluyuz” deyip el uzatmak ise “el uzatmanın hasıdır bu hareket.”

Helal olsun size

………….

Buraya kadar güzel olanlar basına yansıyınca ortalık karışmış. Herkes birbirinden hesap filan sormuş.

Bence bu da normal çünkü biz böyle şeyler görmediğimiz için bunlara alışık değiliz.

En sonunda Hilmi Başkan bile yaptığı güzel bir işten sonra üzülse de su akar yolunu bulur. Sayın Valim teşekkürler yine devlet adamlığınızı ve abiliğinizi yapmışsınız. Tebrikler Konyaspor yönetimi.

BAŞHÜYÜK’Ü BÖYLE GÖRMEK İSTEMEM

Lise yıllarından bu yana çok samimi adam gibi adam Başhüyüklü arkadaşlarım oldu. Başhüyük’ün adam gibi adam insanları dahası benim tanıklarımın içinde hiç yamuğu olmadı. Bana hiç kazık atanı da olmadı. Belki bu yüzdendir Başhüyük’e karşı farklı bir sevgim ve saygım vardır.

Neyse geçen hafta Başhüyüklü bir dostum inanılmaz kötü, korkunç ve üzücü fotoğraf kareleri atmaya başladı.

Bu kardeşim fotoğrafların yanı sıra da özetle şunları yazıyordu;

“Abi Başhüyük’de evlerin son hali maalesef böyle. Sinekten evlere girilmiyor karasinek resimlerini bir incelersen bu konuda bir yazı yazarsan seviniriz. Çevrede bir tavuk çiftliği gübresi 50 dekar alana dökülen gübre halkı canından bezdirmiş durumda.

Burada beni gören herkes yalvarıyor ne olur bu soruna Uğur Özteke abimiz bir çözüm bulsun diyor.

Burada nefes dahi alınmıyor. Tabii kokuyu gönderemiyorum.

Abi geçen sene elektrik kesintisine bağlı olarak 50 bin tavuk ölmüş burada ölen 50 bin tavuğu da en son gönderdiğim resimdeki yere gömmüşler. Abi insanlar gerçekten çok zor durumda.

Abi, Başhüyük’te konuşulan konu sadece bu. Bu konu ayrıca AK Parti'ye defalarca şikayetçi olmamıza rağmen Tarım İl Müdürlüğü'nden birileri gelip çiftlikte ağırlanıp gönderiliyor. Bu pislik yetkililere gönderilmiyor. (Bu noktada yine kötü ama bize iletilen iddialara göre bu işte sorumlu tutulan ailenin bir ferdi de geçen yıl AK Parti’den aday olmuş ve çok güçlü bir STK’nın da başında imiş. Herkes kendi gölgesinden korkuyor ve hiç kimse kimseye dokunamıyor diyorlar. Bu konuda gerçekten yardımınıza ihtiyacımız var. Kokudan ve sinekten bıktık. Başhüyük sinekli köy olmuş durumda. Abi Allah rızası için bu konuyu bir gündeme taşı. İnsanlarımıza yazık oluyor”…

………..

Açık söyleyeyim. “Bu sineklerin sorumlusu kim”, “kim AK Partili” veya “kim partiyi kullanıyor?” bunlar bizi ilgilendirmez. Bunlar belki de bir belli bir aileyi ya da kurumu veya AK Parti’yi yıpratmak için yapılan çalışmalar da olabilir. Biz asla işin orasına giremeyiz ve vebalini de alamayız.

Fotoğraflardan gördüklerimiz ise iğrenç ve korkunç.

Bize aktarılanların özeti şu yorumu yapıyoruz; “Bu sinekler, bu kirlilik insan sağlığını tehdit eder, bunlar bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkartır. Bunlar Başhüyük’e yakışmıyor”…

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kopan bir ipe sımsıkı bir düğüm atarsınız. İpin en sağlam yeri artık bu düğümdür. Ama ipe her dokunuşunuzda canınızı acıtan tek nokta yine o düğümdür.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?  

“Hep ben, hep bana”, “önce can ve canan” gibi insanlık dışı duyguları hayat felsefesi yapmaktan vazgeçtiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.