24 Ağustos 2025 Pazar takvimler, İslam alemi için manevi değeri büyük bir ayın, Rebiülevvel'in başlangıcını gösteriyor. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in yeryüzünü şereflendirdiği bu ay, sadece bir takvim yaprağının değişimi değil, aynı zamanda ruhani bir yenilenmenin de simgesi. İnsanlar için bu ay, duaların, ibadetlerin ve manevi arayışların yoğunlaştığı, kalplerin yumuşadığı özel bir zaman dilimi.

"ÖLMEK İÇİN NE GÜZEL BİR GÜN"

Ancak bu özel güne dair bir başka düşünce, aklıma "Poyraz Karayel" dizisindeki o meşhur repliği getiriyor: "Ölmek için ne güzel bir gün." Bu cümle, ilk duyulduğunda ürkütücü gelse de, aslında derin bir felsefeyi içinde barındırıyor. Ölüm, genellikle korkulan bir son olarak görülürken, bazıları için bir bitiş değil, yepyeni bir başlangıç. Rebiülevvel ayının manevi atmosferiyle birleşince, bu düşünce daha da anlam kazanıyor sanki.

Peygamber Efendimiz'in dünyaya gelişiyle aydınlanan bu ayda, ölümün bir son değil, belki de asıl huzura, asıl hayata geçiş olduğu fikri, insanı ürkütmek yerine teselli edebilir. Hayatın karmaşasından, hüzünlerinden ve sıkıntılarından azade, huzur dolu bir başlangıç. Tıpkı Rebiülevvel ayının getirdiği manevi huzur gibi...

Peki, gerçekten "ölmek için güzel bir gün" var mıdır? Bu, kişiden kişiye değişen bir sorudur. Kimi için sevdikleriyle vedalaştığı, kimi için tüm günahlarından arındığı, kimi için de dünyaya gelişinin yıldönümünde, yeniden doğuşun manevi coşkusuyla göçüp gitmeyi dilediği bir gün olabilir. Belki de önemli olan, takvimdeki tarih değil, hayatın anlamını idrak ederek, dolu dolu yaşanmış bir ömürden sonra huzurla son nefesi verebilmektir.

Bugün, Rebiülevvel'in ilk günü. Belki de "ölmek için güzel bir gün" aramak yerine, "yaşamak için güzel bir gün" aramalıyız. Hayatın her anını, bu mübarek ayın getirdiği huzur ve bereketle doldurmak. Hayatın her anının bir başlangıç olduğunu hatırlamak. Ve ölümün, bir bitiş değil, sonsuzluğa açılan bir kapı olduğunu bilerek, bu kapıdan huzurla geçebilmek gerekir bazen...