Futbol her şeyden önce bir tutkudur. Dünya futboluna genel olarak baktığımız bu süreçte her kulüp kendi imkânları nispetinde gönül verdiği renkler uğruna birçok çalışma yapıyor.

Kulüp yöneticileri takımların menfaatleri doğrultusunda önemli görevler üstleniyor. Tabi her takımın yönetimine göre belirli bir stratejisi oluyor. Tabi bu stratejinin başında ise transfer komitesi geliyor. Türkiye başta olmak üzere Avrupa’da yeni sezon hazırlıklarına birçok takım çoktan başladı.

Her takım kendi imkanları doğrultusunda yeni sezonda daha iddialı olabilmek adına transfer çalışmalarına başladı. Teknik heyetin sunduğu raporlar doğrultusunda eksik veya ihtiyaç duyulan bölgelere oyuncu bakan takımlar, takıma en faydalı olabilecek isimler üzerinde durmaya devam ediyor.

Oyuncu transfer etmek futbolun bir gerekliliği ve parçasıdır. Fakat transfer piyasasındaki rakamla öyle bir hal aldı ki, dünya da adeta devlet bütçesi haline geldi. Avrupa futbolunda büyük takımlar yüksek bonservis bedellerini karşılama potansiyeline sahip.

Hemen örnek verecek olursak, Real Madrid, Manchester City, Liverpool, PSG, Arsenal, Chelsea, İnter, Juventus, Barcelona, Bayern Münih, gibi takımların ödediği bonservis bedelleri o kadar yüksek ki, hiçbir Türk takımı bu seviyelere yükselemez. Tabi bizim amacımız onlar kadar bonservis bedeli ödemek değil…

Fakat son 4-5 sezondur artık Avrupa Futbolu’nu da transfer noktasında solda sıfır bırakan gelişmeler yaşanmaya başladı. Yani Avrupa’da bu rakamlar nasıl ödeniyor diye dert yanarken, körfez ülkeleri transfer politikasını alt üst etmeye başladı.

Yani körfez ülkelerinin oyuncuya ödediği rakamlar artık devlet bütçesi haline geldi. Bu rakamlar artık hayal ötesinde bir hal almaya başladı.

Örnek verecek olursak Al-Nasrr’da yılda Ronaldo 400 milyon Euro kazanacak. Al-Ittihad Club’da Benzema’nın yıllık aldığı rakam 200 milyon Euro. Bugün Mane, Firmino, Mitrovic gibi bir çok önemli oyuncular bu bölgelerde futbol hayatlarına devam ediyor. Al Hilal’in Osimhen için yıllık önerdiği rakam 50 milyon Euro. Avrupa’daki Teknik Direktörlerde buraları tercih etmeye başladı. Yani Suudi Arabistan, Katar gibi yerler tercih haline geldi. Burada kimsenin kazancını sorgulamak bizim haddimize değil elbette…

Fakat bu rakamlar yüzünden dünya genelinde futbol piyasası bozulmaya başladı. Eskiden futbol tutku için vardı, şimdi ise para için. Gerçek şu ki; transfer piyasasını körfez ülkeleri tamamen bozuyor.

Evet her ülke ünlü bir futbolu ile kendi ülkesini tanıtmak amacında. Fakat çözüm bu değil. Bu rakamlar yüzünden futbolun doğasıda bozulmaya başladı. Ben bu rakamları doğru bulmuyorum.

FİFA ve UEFA’nın bu gelişmeleri ciddiye alması lazım. Evet futbol bir bütündür. Futbol sevgisini belki de tüm dünyaya aşılamak gerek. Fakat çığır ötesi olan bu transfer piyasasına artık dur demek lazım. FİFA ve UEFA bu rakamlar hakkında soruşturma başlatması gerek.

Acı gerçek şu ki, körfez ülkeleri transfer piyasasını maalesef bozdu.