Nurullah Çetinkaya

Nurullah Çetinkaya

Türk İşi Boykot

Türk İşi Boykot

Türk Dil Kurumuna göre Fransızca kökenli bir isim olan boykot kelimesi “Bir kimse, bir topluluk veya bir ülkeyle, amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesme” anlamına gelmektedir. Son günlerde sosyal medyada, yazılı ve görsel basında sıkça karşılaştığımız bir kelime boykot. Terörist İsrail’in, her zamanki fütursuzluğu ile Filistinli Müslüman kardeşlerimiz üzerine bomba yağdırmaya başlamasıyla, biz fanilerin, özellikle sosyal medya üzerinden, İsrail malı olduğuna inandığımız ürünleri almama çağrısı yapmaya başlamamızla, son günlerde hayatımızda etkin bir rol oynamaya başladı boykot kelimesi. Ve sosyal medya üzerinden yapılan çağrılar ile başladı “Türk Boykotu”.

Bu boykot davetine kim ne kadar uydu bilinmez ama medyadaki bazı vatandaşların boykot biçimleri uluslararası şirketleri iflasın eşiğine sürükleyecek türdendi gerçekten. Örneğin; bakkaldan “para verip” aldıkları kolayı yere dökerek yapılan boykot çok etkili oldu! Şirket ürettiği kolayı dağıtıcıya vermiş, dağıtıcıda parasını alarak bakkala ürünü satmıştı. Güzel insanımda parasını ödeyerek ürünü satın alıp yere dökmüştü. Yani şirket amacına ulaşmış bir şekilde ürününü bize satmıştı. Gerisi şirketi ilgilendirmez, ister için, ister yere dökün, ister çöpe atın…

Vatandaş dışında resmi olarak daha büyük boykotlarda yapıldı. Mesela bir valimiz kola boykotuna yeni bir boyut kazandırdı. Sayın valimiz, boykot ederek kolayı içmediğini belirtirken elinde kola firmasının sarı renkli başka bir içeceği vardı. Boykot edilen şirketin siyah renkli içeceğine para verilmemişti ama sarı renkli içeceğine “para verilmişti”. Yani şirket yine amacına ulaşmış, ürününü satıp sayın valinin iftar sofrasına kadar sızmıştı.

Bence en ilginç boykot bir belediyemizden geldi. Belediyemiz sosyal tesislerinde İsrail malı olduğu iddia edilen kola ve dondurma markalarının ürünlerini satmayacağını belirtti. Benim ilgimi satılmayan kola markası değil satılmayan dondurma markası çekti. Belediyemizce boykot edilen dondurma markası birkaç yıl önce 95 milyon avroluk bir yatırım yaparak şehrimize 46 futbol sahası büyüklüğünde bir fabrika kuran dünyaca ünlü bir şirkete aitti. Konya Organize Sanayi Bölgesinde inşa edilen bu fabrika Konyalılar tarafından büyük bir heyecan ile karşılanmış ve Konya’da yüzlerce kişiye istihdam oluşturacağı için hem halkımız, hem de Konyalı yöneticiler tarafından takdir edilmişti. Hatta Konya Organize Sanayi Bölgesi yetkilileri Konyalı sanayicilerimizi bu firma yetkilileri ile buluşturmuş ve Konyalı sanayiciler ile ünlü markanın ortak çalışmasını sağlamak için çaba sarf etmişlerdi. Bugüne baktığımız da bu sanayicilerimiz bile iş yaptıkları bu firmanın boykot edilmesini alkışlamakta ve boykota destek olmaktadır belki de, kim bilir…

İsrail’in bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biriyiz, İsrail ile milyarlarca dolarlık ticaret anlaşmalarımız var, Mavi Marmara katliamı öncesine kadar İsrail ile ortak savunma anlaşmalarımız vardı hatta tanklarımızın modernizasyonunu bile İsrail’e yaptırıyorduk. Peki, bunlar yapılırken İsrail, Filistinlileri katletmiyor muydu? Tabi ki katlediyordu! Bizde ara sıra gaza gelip boykot ediyorduk tıpkı bugün olduğu gibi!

Öncelikle uluslararası ticari arenada boykot etmeliyiz İsrail’i. İsrail mallarını ülkeye girdikten sonra boykot etmek yerine ülkeye girmeden, ülke içinde kök salmadan boykot etmeliyiz. İşte o zaman yapılan boykotların bir faydası olur. Ülkeye aracı firmalar tarafından getirilen ürünleri boykot etmemiz sadece kendi bacağımıza sıkmak olur yani etkilenen yine bizim ekonomimiz olur İsrail’in ki değil.

Bakkaldan alınan kolayı yere dökmekle, aynı firmanın siyah içeceği yerine sarısını içmekle ya da birkaç yıl önce övgü ile bahsettiğimiz, arsa tahsis ettiğimiz milyon avroluk yatırım yapan şirketin dondurmasını sosyal tesisinde satmamakla boykot falan olmaz! Olsa da bu İsrail’in umurunda olmaz. İslam âlemi olarak bir olmalıyız, teknoloji ve sanayi alanında İsrail’i ve onu destekleyen diğer terörist devletleri alt edebilecek güce ulaşmalıyız. İşte o zaman Müslümanları yok etmek için çalışan kâfirlerin üstesinden geliriz.

Rabbim Müslümanlara birlik, beraberlik ve güç versin. Dünya’nın neresinde olursa olsun zulüm gören kardeşlerimizi bir an evvel kurtuluşa erdirsin. Kardeşlerimizi kurtarmak için bize, milletimize, devletimize kuvvet versin.

Saygılarımla… Ramazan bayramınız kutlu olsun…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Nurullah Çetinkaya Arşivi
SON YAZILAR