Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

Üç saatlik zaman israfı!

Üç saatlik zaman israfı!

“Hz Muhammed: Allah’ın Elçisi” filmine, İran sinemasıyla pek ilgisi olmayan bir film diyebilirim.

Tamamen menkıbe, hurafelerle dolu olarak ve gerçeklerle ilgisi olmayan bir film seyrettim. Bir iki sahne dışında duygusal bir sahnesi de pek yok.

Sanırsınız ki bu film, Hıristiyan ve Yahudi dünyasına yönelik ve Nasreddin Hoca misali, “parayı veren düdüğü çalar” bir film olmuş. Düdüğü filmin yönetmeni Mecid Mecidi’nin çalmadığı filmin seslendirilmesinden (kilise müziği) ve Hollywood tipi sahnelerinden de anlaşılıyor.

Filmin sonundaki âyet mesajları da olmasa…

Filmin konusu Peygamber Aleyhisselatu Vesselam Efendimiz’in çocukluğu döneminde geçiyor. Filmin efektleri gayet iyi. Bazı sahneler de öyle. Ebrehe’nin orduları, kuşların (sığırcık) havadaki dansı, gagalarında taşıdıkları taşları atmaları sahnesi…

Hurma yerine elma toplayan bir Peygamber sahnesi var ki, yerseniz…

Bir de denizden çıkan sazan balıkları sahnesi var ki, sazan gibi üzerine atlarsanız bizim reklam filmindeki gibi; “denizden çıkan babam olsa yerim” derseniz…

Kimi sahnelerde ölüleri dirilten Hz. İsa’ya benzetilmeye çalışılan Hz. Muhammed (S.A.V.)’in gelişi ve sırtındaki peygamberlik nişanesi olan “Ahmed” mührü etrafından döndürülen dolaplar ve bunun Yahudi bir Haham’a anlattırılması…

 

***

Efendim filmi, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Güçlü, Prof. Dr. Mikail Bayram, Araştırmacı-Yazar Mustafa Sinan Ümit ve Doç. Dr. Abdullah Öksüz ile birlikte seyrettik. Mikail Hoca, filmi seyrettikten sonra filmin İran sinemasıyla bir alâkası olmadığını ve yer yer ŞİA mesajları içerdiğini söyledi. Prof. Dr. Orhan Çeker Hoca, her ne kadar “film seyredilebilir” şeklinde olur verse de; bu filme 10 lira verip de seyretme zahmetinde bulunmak, bana göre zaman israfından başka bir şey değil.

1-132.jpg

***

Bazı sahnelerde çocuk da olsa Peygamber Efendimizin yüzü uzak çekimlerde gösteriliyor. Bu fitne yeter de artar bile. Bu film, Peygamber Efendimizin yüzünü ilerideki yıllarda çekilecek filmlerde göstermek için ve -büyük fitnelere yol açabilmek- sinsice atılmış bir adım(mış) gibi sanki…

Kıyafetler ise bir acayip! Filmin müzikleri berbat!

Peygamberin daha çocukken pek çok mucizesine yer verilen ve gerçekte yaşanmamış sahnelerle dolu film. Bu film İslâm dünyasına değil, Hıristiyan ve Yahudi âlemine dönük mesajlar içeriyor. Filmde son sahnedeki ayetler de olmasa bizden olmayan her şey var denilebilecek kadar başka yönlere çekilebilecek bir film. İslâmî ve Müslümanca bir bakış açısı yok filmde.

Filmde gözünüzü yaşartacak bir sahnesi var ki, duygulanmamak mümkün değil. Âmine annemiz ile Peygamber Efendimiz’in sütannesi Halime arasında geçen diyalog ve süt emzirme sahnesi  

gayet hoş.

2-115.jpg

***

Filmde yer yer Ali Bektaş’ın o tok sesini de işittik. Yazar Abdülhamid Güler, makalesinde film hakkında şu yorumda bulunuyor: Filmden Mecidi imzasını kaldırın ve herhangi bir Hollywood yönetmenini ekleyin, kimse yadırgamaz. Bu manzara teknik manada başarılı olsa da İslam coğrafyasının sineması ve Müslümanların sinemayla ilişkisi adına gelişme olarak addedilemez.”

AZİZİM DİYOR Kİ…

“Hz. Muhammed: Allah’ın Elçisi” filmini seyrettiğim için pişmanım.

Derim ki, bari siz benim düştüğüm hataya düşmeyin ve bu filmi sakın ha sakın hiç izlemeyin!

Bu film, İslâm dünyasını parçalamaya dönük projelerle dolu bir film…

Diyânet bu filme nasıl cevaz vermiş, pek anlayamadım!

Değerli üç saatlik zamanınızı bu filme gidip de harcamayın. Paranıza da yazık etmeyin…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan Arşivi
SON YAZILAR