YENİLMEZLİK SERİSİ DEVAM EDİYOR

Hakem tartışmaları, protesto yürüyüşleri, rakip takımın hakemleri etki altına almaya çalışan açıklamaları ve kulübümüzün buna tepkileriyle gene futboldan uzak geçirdiğimiz hafta sonunda önemli bir deplasmanı atlattık. Tüm bunların ötesinde Fenerbahçe’nin içindeki kutuplaşma ve nefret birikimi nedeniyle Aykut Hoca'nın protesto edilebileceği düşüncesiyle taraftarımız da hassastı ve maça çok ilgi gösterdi.

Aykut Kocaman'ın unutmadığım bir sözlerinden biri de “Oyunun gidişini ihtiyaçlar belirler” cümlesidir. Fenerbahçe de zor günler geçiren ve çıkış yapmak için şiddetle puana ihtiyacı olan bir takım. Bunun etkisiyle, maça seyircisinin önünde istekli başladı. Kanatlardan gelen etkili atakları da oldu. Öte yandan, Konyaspor'umuz da bu durumu öngörebildi ve sevdiğimiz kompakt futbolu ile sahadaydı. Alan daraltmada başarılıydı. Rakip takım geniş alan bulmakta zorlandı. Takımımız ise kontrataklarla pozisyon bulmaya çalıştı. Bu konuda da başarılıydı.

Adis Jahovic'in  gördüğü kırmızı kart elbette maçın  gidişatını etkiledi. Bu dakikadan sonra beklediğimin çok üstünde bir performansla, takımımız adeta on kişi nasıl oynanır dersi verdi. Kırmızı kartın hemen ardından golü bulmamız da moral oldu oyuncularımız için. İlk yarıyı önde kapatabilseydik, belki çok daha iyi bir performans sergileyecektik. Tüm olumsuzluklara rağmen, tüm takım elinden geleni yaptı. Bir saati aşkın eksik oynayan takım 110 km. koşu mesafesi yakaladı. Oyun disiplininden asla taviz verilmedi. Yedek kulübemiz, eksiklerin de etkisiyle, fazla zengin değildi. Aykut Hoca, yorulan oyuncuların yerine olabilecek en makul değişiklikleri yaptı. Sonuç olarak, deplasmanda alınan bir puan değerlidir ancak bu koşullarda alınan bir puan muhteşem bir sonuçtur. Bu arada, Fofana'ya değinmezsek ayıp olur. Ben dahil, hepimizi şaşırttı ve utandırdı. Mükemmel oyununu çok klas bir golle de süsleyerek üstüne düşeni fazlasıyla yerine getirdi.

Önümüzde bizim için daha önemli ama aslında daha rahat olabilecek haftalar var. İki hafta üst üste evimizde oynayacağız. Her ikisinden de üç puan almamak için hiçbir neden yok. Gene her iki maç da pazar günü oynanacak. Ne yapıp edip takıma maksimum desteği vermemiz gerekiyor. Bahane üretmeyip stadta takımımıza destek olursak güzel günler gelecektir.

Son not Türk futbolu üzerine olsun. Türk futbolu ne zaman iyiye doğru gidecek? Doğrusu kestirmek zor ve çok umutlu olduğumu da söyleyemem. Ancak düzelme başlaması için, Kulüplerin sadece aleyhine olduğu konularda değil tüm konularda gerçeği savunmaya başlamaları şart. Olur mu dersiniz? Kim bilir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Meral Arslan Arşivi

TÜRK FUTBOLU NEREYE?

13 Mayıs 2019 Pazartesi 21:00

BOL GOL, 3 PUAN

07 Mayıs 2019 Salı 20:45

TAKIM EH İŞTE, PEKİ TARAFTAR?

30 Nisan 2019 Salı 20:25

BİRAZ TEBESSÜM ETTİK SANKİ

23 Nisan 2019 Salı 00:06

KÖTÜ GİDİŞ DEVAM ETTİ

08 Nisan 2019 Pazartesi 20:00

TAKIM SES VER!

17 Mart 2019 Pazar 21:00

DEPLASMAN YOLLARINDA

12 Mart 2019 Salı 20:00

SABIRLA KORUK HELVA OLUR

05 Mart 2019 Salı 00:01

FUTBOL MU KURGU MU?

12 Şubat 2019 Salı 00:03