Uğur Özteke

Uğur Özteke

HANİ POLİS PUSU ATMAZDI?

HANİ POLİS PUSU ATMAZDI?

Çok şükür bugün yine sizlerle birlikteyiz.

Sağ olmak, sağlıklı olmak ve özgür olabilmek kadar bu dünyada mutlu olmamız gereken, şükür etmemiz gereken başka bir şey var mı?

ÜDün ikindi saatlerine kadar şehri turladım. Herkes mutsuz, herkes karamsar, tamam haklısınız hatta yerden göğe kadar haklısınız. Amma yapılabilecek bir şey yok ki. Elimizden de bir şey gelmediğine göre güzelliklere pozitif şeylere motive olmamız gerekmez mi? Zevk almayı öğrenmeliyiz bence. Değilse adına isterseniz güzel bir hayat deyin, isterseniz kısa bir ömür, isterseniz imtihan dünyası deyin. (Benim için güzeli ile çirkini ile imtihan dünyasıdır)

Gelin mutlu olmayı bilelim ve bol bol şükredelim. Bizlerden yukarıda olanlara değil bizden daha aşağıda olanlara bakalım. Bakın mutluluk anahtarı bence buradan başlayacaktır.

Hadi önce günün güzelliklerinden başlayalım.

ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ YÖNETİCİLERİNE TEŞEKKÜR EDERİZ

Dün bizi arayıp bizimle gelişmeleri ve bilgi paylaşımında bulunan resmi kurum temsilcilerimizden birisi de Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinin yöneticileri idi. Bu değerli duyarlı ve işlerini en iyi hatta hatasız yapmaya çalışan yöneticilerimiz geçtiğimiz haftalarda bizim ayrı ayrı değindiğimiz iki konu için ciddi bir çalışma yapmışlar.

Önce Tıp Fakültesinin yeni hizmet binasındaki engelli vatandaşlarımız için ayrılmış özel park alanlarına normal insanların da park edip etmediklerinin sorumluluğunu özel olarak direk Emniyet Müdürlüğü tarafından kontrol edilebilecek bir sisteme bağlamışlar. Yani bu hastanemizin oto park ve suiistimal işi artık hastane yönetiminden çıkmış ve yanlış ve yamuk işler direk Emniyete bağlanmış.

İki; bir personelin hasta ya da hasta yakınlarına sert davranışı ile ilgili olarak hoca seviyesinden temizlik işçi kadrosunda ki arkadaşlara kadar tüm birimler yeniden sil baştan uyarılmış. Ardından her zamanki periyodik eğitim tekrarlanmış. Hastane yönetimi bununla da kalmayıp gizli bir denetim mekanizması oluşturmuşlar.

Bizde bu hassasiyetlerinden dolayı Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesinin tüm üst düzey yöneticilerine ve en alt birimde görev alan tüm işçi kardeşlerimize kadar hepsine tekrar tekrar teşekkür ediyoruz. Ve eğer bu işte bizim de iğne ucu kadar bir eksikliğimiz var ise hakkınızı helal edin diyoruz.

POLİSİN PUSU ATMAYACAĞINI BİLİYORUM AMMA…

Şehir içinde çevre yollarımızda hatta Türkiye genelinde trafik konusunda inanılmaz ciddi ve sıkı bir kontrol ağı var. Ben şahıs olarak trafikte kazaların önlenmesinden çok önce magandalıktan tutun, uyanık geçinen tiplere kadar bunların en ağır şekilde cezalandırılmasından yanayım. Yani trafik işaret ve kurallarına uyanların kendilerini “enayi” olarak görmelerinden kurtulmaları gerekir.

Gelelim bizim şehir merkezine.

Dün sabah  bu yoldan ve öğleden sonra Konya-İstanbul karayolunun girişi yani Kampüsten tutun Şefik Can’a kadar pek çok yerde hız kontrolü radar uygulaması filan vardı.

Yalnız Pazar gününden dikkatimi çeken bir konu var.

Pazar günü öğleden sonra ikindi saatlerinde Genç Osman caddesinde bir trafik ekibi bizim alıştığımız klasik şekilde kaldırımın üzerinde bence bir radar hız kontrolü yapıyordu. Ben bu yolda hiç radar uygulaması görmemiştim.

Dün sabah bu yoldan bilerek bir kez daha geçtim. Erenköy istikametinde gelirken  Acaba yol üzerinde "radar“ uygulaması” olduğuna dair bir işaret bir levha var mıydı?        

Yoktu.

Hemen aklıma geldi. Türkiye’nin tüm şehirlerarası ve merkezlerinde bu tür uygulamalar sürücülere yazılı levhalarla ya da işaretlerle dikkat çekici şekilde gösteriliyordu.

Eğer Genç Osman’da da böyle bir uygulama yapıldı ya da yapılıyorsa acaba neden levha konmamıştı?

Tabii bunları kendi, kendime soruyordum. Sonra yine kendi kendime konuşmaya devam ettim “Bizim Türk polisi kendi vatandaşına pusu atmaz amma acaba bu sefer atıyor muydu ki?”

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Güzelliği bulmak için tüm dünyayı dolaşsak da, onu içimizde taşımıyorsak asla bulamayız.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bazı plakasız elektrikli motosiklet sürücüleri ana caddelerde arkalarında biri bebek olmak üzere üç kişi taşırken bir elleri ile de telefonla konuşmak adına direnmedikleri ve trafiği tehlikeye sokmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR