Olmadı. Bu şehir için oldukça önemli olan Antalyaspor karşılaşmasını rakip 9 kişi kalmasına rağmen kazanamadık. Oyunun kopacağı anlarda en istikrarlı oyuncumuz olan Vukoviç’in penaltıyı kaçırması hem rakibi tekrar maçın içine soktu hem de bizi moral olarak yıktı. Sonuç olarak da sahadan çok arzu ettiğimiz 3 puanı alamadan ayrılmak zorunda kaldık.

Ligin ilk yarısında Antalya ve Alanya’da olan olaylar nedeniyle oldukça gergin bir hafta geçiren Konyaspor camiası, Antalya’dan gelen 2000’e yakın taraftarın tahrikleriyle hem maç öncesi hem de maç sonrası heyecanlı bir pazar yaşadı. Çevre illerden de ciddi güvenlik desteği alan Konya emniyeti, olayları önlemek için biber gazı ve tazyikli su kullandı. Maç sonu Konyaspor taraftarına küfür eden Antalyaspor’un Fenerbahçe kongre üyesi başkanı!! doğal olarak taraftar tepkisinin hedefi oldu.

Dikkat ettiyseniz ufak notlar halinde geçtiğim ilk 2 paragrafta teknik anlamda herhangi bir futbol analizinde bulunmadım. Maçtan önce “Bazı maçların taktikle bazı maçların da psikoloji ile” kazanılacağını belirtmiştim. Aynen de öyle oldu. Saha içinde özellikle rakibin 9 kişi oynadığı son 30 dakikada o sağlam psikolojisini koruyamayan ve ciddi bir rehavete düşen Konyaspor’lu futbolcular ve taraftarlarımız ne yazık ki alınamayan bu 3 puanda pay sahibi konumundalar. Penaltı ve kırmızı kartın çıktığı pozisyondan sonra çok ama çok gereksiz bir şekilde “Panenka Penaltısı” deneyen Vukovic, atacağını düşündüğü bu eksantrik gol sonrasında hem rakibi daha çok sinirlendirmeyi hem de taraftara bir kıyak yapıp içinin soğumasını hedefledi ancak bu bize pahalıya mal oldu. Saha içinde 1 kişi eksik kalmanın olumsuz motivasyonunu bu pozisyon sonrası olumluya çeviren Antalyaspor cephesi, Charles’in ikinci sarı karttan oyundan atılmasında sonra tamamen kenetlendi. İşin ilginç tarafı 67. dakikada 9 kişi kalan konuk ekibin saha içinde ev sahibi Konyaspor’a göre çok daha diri durması ve tabii ki bizim bahsettiğimiz o rehavet karşılaşmayı bu noktalara sürükledi.

Yapacak bir şey yok, bu karşılaşma geride kaldı ve artık Gençlerbirliği maçına odaklanmamız gerekiyor. Son iki yıldır en iyi oyuncularımızın başında gelen Vukoviç de işin sonunun bu noktalara gelmesini istemezdi. Unutmasın hala o bizim savunma bakanımız. Bu da yaşanarak edindiğimiz başka bir tecrübe oldu bizim adımıza. Belki de taraftarı çok sevdiği ve onların biraz daha eğlenmelerini istediği için bu şekilde kullandı penaltıyı ama sonuç olarak galibiyet gelmeyince kimse bunlara bakmıyor haliyle.

Son bir sözüm de Konyaspor kamuoyundaki bazı işaret fişeklerine olacak. Belli yerlerden aldıkları emirlerle ya da kısıtlı futbol bilgileri neticesinde yaptıkları yorumlarla yıpratmaya çalıştıkları Aykut Kocaman’ın her daim arkasında olduğumuz yineliyoruz. Dünkü maç sonrasında hala “Bir transfer yapamadılar” diye eleştiri yapmak çok net olarak söylüyorum hiç bir şeyden anlamadıklarını gösteriyor. Daha önce de söyledim bu insanlara, bizden ikinci bir emir gelene kadar az ötede bekleyin. Biz işaret verdiğimiz zaman yakın o işaret fişeğinizi, başkaları verdiğinde değil…