Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Kurban ve hayvan kesimleri

Kurban ve hayvan kesimleri

Bayramlar sevinçtir, övünçtür, sevgidir, heyecandır; daha da çok şeydir. Her kurban bayramında içimi bir sevinç kaplar özel arabamız olmamasına rağmen, genç yaşlarda, her bayram ailemi de alır, tren veya otobüsle anamın elini öpmeye gider, kurbanı da büyük aile olarak hep beraber keserdik. Şimdilerde bu heyecanlar kalmadı, ziyarete gidecek ana-baba da kalmadı.

Kurban (büyükbaş-küçükbaş) kesimleri hep tartışılır. Esasen bir ibadet olan kurban kesimi, bazılarına göre gereksiz, bazılarına göre de hayvan katliamıdır. Tüm bu tartışmalar bir yana kurbana kesilecek hayvanların varlığı ile ilgili de yerinde ve ciddi görüşler de vardır. Bence de işin bu kısım daha önemli. Bu görüşlerden biri de çok yakın dostum, tarım sevdalısı eski tarım il müdürlerimizden Doğan Çiftkat geldi. Dertli müdürüm aynen şöyle diyor.

İdrak etmemize çok kısa bir süre kalan Kurban Bayramı zamanı ve diğer tüm zamanlarda, Ülke hayvancılığının kalkınması, hayvansal ürünler üretiminde lider ülke konumuna gelebilmesi temel taşı olan damızlık vasfına haiz büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar acımasızca ve düşüncesizce yok olacaktır. Buna karşı ne tarım bakanlığından bir hareket, ne diyanet kurumundan bir fetva ve ne de Devlet Ricalından bir ses duyamıyoruz.

Hâlbuki damızlık vasıflı dişi hayvanlarımız, iyi düşünülüp değerlendirilirse, işsizimize iş, aşsızımıza aş olup, Ülkemizin hayvancılık üretim üssü olmasının temel taşlarıdır.

Rabbim Cumhurbaşkanımıza bu konuda olumlu bir cümle söylemeyi nasip etsin. Reis’in bir olumlu sözü tüm ilgililerin, a dan z ye bu sözün arkasına takılacağına eminim. Rabbim tüm birim yetkililerini birilerinin arkasına takılmadan kendi fikirlerini üretmeyi de arkasında durmayı nasip etsin.

İlgili ve etkililerinin bu önemli konuyu ülkemizin en yetkilisinden başlamak üzere tüm yetkililere ulaştırılması ümidiyle”, diye bitiriyor Doğan dostumuz.

Haksız da değil. Son yıllarda büyükbaş hayvan ırklarımız hayli yenilendi, geliştirildi. Bu gelişme ne yazık ki ithal edilen hayvanlarla gerçekleştirildi. Kurban bayramlarında 850-900 bin büyükbaş, 2.5 milyon üzerinde de küçükbaş hayvan kesilmekte imiş. Bu değerler oldukça büyük olsa da esas konu kurban için hayvan varlığımızı tartışmak değil, kaliteli dişi hayvanların kurban olarak kullanılması veya kullanılmamasıdır. Doğan müdürümüz de bu konuya dikkat çekmektedir.

Son yıllarda kaba ve kesif yem fiyatlarının yükselmesi özellikle büyükbaş besicilerini zor durumda bırakmış, Pandemi de çeşitli sebeplere bağlı olarak (turist gelmemesi, kişi başı tüketimin azalmasa vs.) ülkemde et tüketimini düşürmüş ve artan tüm girdilere rağmen et fiyatları uzun süre sabit kalmıştır. Tüm bunlar, normalden daha yüksek fiyata satılan küçük ve büyükbaşı, kurban bayramlarına kurban etmemeli, ithalata dayalı kaliteli hayvan ırklarımız bir şekilde korunmalıdır. Yapılacak her erkek-dişi kültür ırkları satışları istenmese de üreticinin ayakta kalması için atak satışlar olacaktır.   

Gelinen noktada ve Pandemi sonrasında da hayvancılığımız açısından zor bir süreç olacak olsa da öte yandan üretici ayakta kalmanın yollarını arayacaktır. Günümüzde kısmen durmuş olan hayvan ithalatının da bundan sonra da yapılmamasına dayalı politikaların devam ettirilmesi esas olmalıdır.

Tüm iyilikleri ve doğruları bir arada tutmak kolay değildir. Doğan Çiftkat kardeşimizin de üzerinde durduğu gibi bu sıkıntılı günlerin üretici üzerinde etkisi iyi takip edilmeli, çeşitli sebeplerle de olsa üretici her türlü üretimden tamamen soğutulmamanın ve uzaklaştırmamanın yolları aranmalıdır. Tarımı desteklemenin de varlığı, devleti ve özgürlüğü desteklemek olduğu unutulmamalıdır. Hak etmediği halde kesilen her kaliteli ırk ülkemin bugününe ve yarınına yüktür.   

Bu vesile ile Kurban Bayramınızı Tebrik eder; sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.

   

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR