Uğur Özteke

Uğur Özteke

SEN İNSAN DEĞİLSİN?

SEN İNSAN DEĞİLSİN?

foto-1-300.jpgfoto-2-259.jpgfoto-3-175.jpg

Bu kareleri bizim samimi, hassas, duyarlı okurlarımızdan Burak Keskin Bey çekip gönderiyordu.

Yer Harmancık Parkı’nın önü.

Büyükşehir’in park ve bahçeler görevlisi ile olaya tanıklık eden iki çocuğun ifadesine göre bu köpeğe vurup kaçan, dahası bir canlıyı ezip ikiye bölen, can çekişmekte olan bu hayvancağızı üstüne üstelik oracıkta bırakıp hiçbir şey olmamış gibi çekip giden vicdansız sürücü, bir resmi kurumun görevlisi imiş.

Hem de karayollarına ait bir aracın sürücü olduğu iddia ediliyor.

Köpeğin bizim buzladığımız karelerin buzlanmamış haline insanın bakıp yüreğinin parçalanmaması mümkün değil.

Bu köpek iki parça halinde can çekiştiği için vatandaşlar alıp yolun kenarına çekemiyorlar.

Vatandaş polise, Büyükşehir Belediyesine, Meram Belediyesine telefon edip ihbarda bulunuyor.

Tam bir saat sonra Büyükşehir’in başıboş sokak köpeklerini toplayan aracı geliyor ve alıp götürüyor.

Fotoğrafa dikkatlice bakıldığı zaman fark edeceksiniz.

Kan kusan ama hala insanların gözünün içine bakarak sessizce yardım feryadı atan bu canlının vebalini kim nasıl ödeyecek?

Cenab-ı Allah’ım yalvarıyorum bizi ıslah et.

HOBİ BAHÇESİ Mİ, HOBİ İŞKENCESİ Mİ?

Tanıdık dost bir bürokrat çok içerlemiş çok kızmış ve döşenmiş.

Derleyelim toplayalım dedik hakkından gelemedik.

O zaman de noktasına virgülüne dokunmadan yayınlayalım yetkililere iletelim istedik.

“Meram Belediyesi hobi bahçesi müracaatları başladı reklamları üzerine ailecek şehrin stresinden biraz olsun uzaklaşırız düşüncesiyle başvurumuzu belediyemize yaptık.

Daha başvuru esnasında aslında her şey belli idi.

Müracaatın yoğun olduğunu biliyordum.

Noter huzurunda çekiliş olacağını da…

Müracaat esnasında muhtardan ilçe sınırlarında oturduğumuz belgeler ikametgah ilmühaberi, nüfus cüzdan fotokopisi, internet üzerinden indirip doldurduğumuz belge.

Sanki bize çıkmış gibi muhtarı meşgul et fotokopi çektir.

Bunlara gerek var mı bilmiyorum.

Noter huzurunda çekiliş yapılsın şanslı kişilerden bunlar istenebilir.

Ancak kurada çıkıp çıkmayacağı belli olmayan kişilerden de aynı belgelerin istenmesi israftan başka bir şey değil.

Neyse bütün belgeleri hazırlarsınız belediyedeki görevli kişi müracaat ettiğinize dair en ufak bir numara veya belge veremez. Kendisine sorarsınız sıram nedir, müracaat ettiğime dair bir belge veremez misiniz? Olmaz der. Bütün bunlar daha müracaatta yaşadıklarınız.

Şanslısınız kurada çıktınız belediyeye gidersiniz, 3 ayrı odaya uğrarsınız.

Birincisinde müracaat ettiğiniz odaya gittiğinizde size diğer odada yatıracağınız miktarı öğrenin vezneye parayı yatırın gelin derler.

Parayı yatırırsınız iki ayrı sözleşme imzalarsınız bahçe giriş kartı için Park Bahçeler Müdürlüğünüze gitmeniz gerektiğini söylerler.

Hasanköy’e kadar gidersiniz oradaki memurda belediyeye bıraktığımız aynı sözleşmenin bir fotokopisini daha alır ve el yazısı ile size bir kart verir ve “tamam” der.

Bütün bu kart için o kadar kilometre yaparsınız…

Yaşlı, vasıta sıkıntısı biri için bütün bunların ne derece zor olduğunu takdirlerinize sunarım. Ben bunların hepsini ülkemizdeki klasik vatandaş yorulsun ki değerini bilsin kısır anlayışına dayalı olduğunu ya da ilgili memurların vatandaşın yerine kendisini koymamasına bağlıyorum.

Derdin büyüğü şimdi başlıyor elinize bir proje veriyorlar.

Bir numunesinin de bahçede olduğunu söylüyorlar.

Projeye bakıyorum mahremiyetten yoksun.

Kullanışsız düşünülmeden çizilmiş her halinden belli bir kamelya örneği…

“Neden?” diye sorduğumuzda fuhuş yapılıyor onu önlemek için böyle yapıldığını söylemeleri daha bir üzücü…

Bahçeye gittiniz çalıştınız üstünüzü değiştireceksiniz yeriniz yok uzanacaksınız naylondan her yeriniz açıkta tuhaf hem de nasıl tuhaf…

Marangoza gidersiniz bir adet dersiniz “neresi ” diye sorar.

Karahüyük Mahallesi dersiniz çok uzak der…

Aklınıza neden Belediye toplu bir şekilde yaptırmadığı gelir, daha ekonomik olmaz mıydı?. Ya da “ben yaptırmak istemiyorum”. Yok sözleşmeye göre mutlaka yaptırmanız gerekir… “Peki daha önce aynı bahçede kulübeler var mıydı?” dersiniz, “evet” derler hepsini odun yaptık.

Neden dersin cevap “fuhuş” olunca tekraren yıkılırsın.

Ha bir de ağaç dikmek yasaktır.

Hobi bahçesi ağaç dikemezsiniz garip değil mi neyse içimi döktüm.

Şimdi Başkan hanımefendiye sesleniyorum lütfen vatandaşın hobi bahçesi hayalini hobi işkencesine çevirmeyiniz. Bu eziyeti reva görmeyiniz bir an evvel yanlış hesaptan dönünüz ya belediye olarak sizler yapınız ya da serbest bırakınız.

İsteyen istediği projeyi yapsın kullansın ve bahçesinde rahatlasın…”

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hiçbir suçlu, kendi öz mahkemesinde beraat edemez

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Ağzı dili olmayan canlılara karşı vicdan sahibi olduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR