Şu ekonomik yorumlar sizi de bizi de artık yıldırsa da ister istemez bunlar da dünyamıza girmiş bulunuyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın çok açık ve net duruşu, bazı Bakanlarımızın (kusura bakmasınlar da) göstermelik demeçlerine ve uygulama işaretlerine rağmen kurdaki o inanılmaz çıkış hepimizin içinde.

Tabii bu arada daha parmağını oynatmadan girdiler girmeden ürettiklerine kuru yansıtanlarımız var mı?

Var.

Hem de çoooook.

Bu kur uçuşunu direkt etiketlere ekleyenler ister büyük kurumlarımız olsun ister merdiven altı çalışan küçükler olsun herkes çapı kadar giydirmeye devam ediyorlar.

Ve ne acıdır ki bunların yurt dışı ile de döviz ile de hiçbir bağlantıları yok.

Bugünlerde kurda yeni yükselmem mi var?

Hayır.

Ama zamlar, fiyatlarda oynamalar her Allah’ın günü tam gaz devam ediyor.

Bunlar resmen yerli ve milli fırsatçılar.

Bunlar PKK’nın, FETÖ’nün mali şubeleri.

Bugün köşe yazı konumuz bu değildi. Ama bir okurumuzun şu aşağıda yazdıkları bizim de gündem konumuzu sil baştan aldı götürdü.

Bakın bir okurumuz dün sabah şunları yazıyordu;

“Uğur abi nasılsın kolay gelsin. Allah yardımcımız olsun inşallah.

Fırsatçılar içimizde cirit atıyor ……… Tıp Fakültesi Hastanesinin yeni yerindeyim. Kantinde fiyatlar uçmuş abi. Yeni burada açılan ve ……………. Tıp Fakültesi Hastanesinin içinde bulunan kantinin maşallahı var. İçine üç maşa döner 5 lira. Üç çeşit yemek 15 lira.  Soda 1.5 lira.

Etrafında dükkânların olmadığını fırsat bilen yiyiciler cebinize belinize sahip çıkın.

Hastanenin ihale işlerine kim bakıyorsa kantini ara sıra denetlesin.

Yemek konulan tabldot ve çorba tası plastik hani plastik maddeler kanserojen madde taşıyordu ya halkın sağlığına zararlıydı. Bu arada atı alan Üsküdar’ı geçer ama ahı alan Sırat'ı geçer mi bilmem?

Bizim görevimiz insanlara karşı yapılan yanlışa “dur” demek olmalı abi.

Göz göre göre bu fırsatçıların insanları kazıklamasına göz yumamam. Yummayalım. İnsanlar bana haklısın ama suçlusun diyorlar yapılan yanlış ve yanlışlara boyun eğmeyeyim de varsın suçlu olayım abi. Uğur abi sen de vebal altındasın bunları yazmalısın.”

…………………

Vallahi samimi duygularla bu durumu bize paylaşan dostumuz belki de haklı.

Ama üzüldüğüm ne biliyor musunuz?

Çalan çalıyor. Kazıklayan kazıklıyor. Kandıran kandırıyor. Görevli görevini yapmıyor. Yetkili yetkisini kullanmıyor. Amaaaa bunları yazmaz isek biz suçlu oluyoruz yaaa. İşte bu garip denklem bir türlü çözülemiyor.

Aslında önce aynaya bakacağız.

Biz o denilen gibi asil bir millet miyiz?

Yoksa yoksa kendimiz söyleyip kendimiz dinleyip sonra da buna inandığımız gibi mübarek bir millet miyiz?

……………

Siz bunlara evet diyorsanız ben bugünlük şunu sorabilir miyim?

Haber Merkezimize dün şöyle bir haber düşmüş.

Konya merkezde her yerde olduğu gibi Akşehir’de de düğünde dernekte tabancası olan tüfeği olan gayet klasik ve sıradan bir şekilde saydırıyormuş.

Bu arada bir doktorumuzda çıkarmış tabancasını saydırmak istemiş.

Tabanca tutukluk yapınca gurcalamaya başlamış.

Eeeee doktor bu tabancadan ne anlar anlasa anlasa steteskoptan anlar, ameliyat bıçağından anlar.

 Ve bu kez tabanca patlamış ve 39 yaşındaki doktorumuzun hayatına mâl olmuş.

……………..

Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Allah geride kalanlarına, ailesine ecir sabır versin. Ama bunu doktor yapıyorsa başka söze gerek var mı?

………………..

Bu arada bu tabanca tüfek meselesinde küçük bir şeyi daha hatırlatmadan yazımızı tamamlamayalım;

“5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nda geçtiğimiz temmuz ayında yapılan son değişiklikle birlikte Mülki Amirler, ilde Cumhurbaşkanının temsilcisi ve idari yürütme vasıtası konumuna gelmişlerdir. Bu yetkinin yanı sıra aynı kanunun 11. Maddesine göre Valilere; il sınırları içinde bulunan genel ve özel bütün kolluk kuvvet ve teşkilatının amiri sıfatıyla, suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumak için gereken tedbirleri alma gibi görevi verilmiş”….

…………..

Yine hayatın gerçek sözünü söyleyeyim.

Biz bilmeyiz büyüklerimiz bilir.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bazı insanlarla yüzleşmek zordur. Mutlaka sen haksız çıkarsın. Çünkü onların galip gelecekleri ikinci bir yüzleri daha vardır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kule kavşağında siren çalarak yol isteyen ve araçların yol vermesi ile karşı şeride hızla geçen ambulansın arkasına sığınıp kırmızı ışıkta geçmeyi marifet sanan meşrubat kamyonlarının sürücüleri gibi olmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.