Bugün için yazmam gereken hem mutlu olduğum hem nefret ettiğim öyle konular vardı ki. Ama ama şehrin yaşayan hafızalarından Ali Kemal Başaran abimiz oturmuş öyle bir döşenmiş ki benim bütün yazı programımı alt üst etti. Olsun Ali Kemal abim yapıyorsa mutlaka bir bildiği vardır bizi dağıtabilir (!). Dahası Ali Kemal Abi zaman zaman yine bu sütunlarda geriye dönük öyle iddialarda bulundu ki Allah şahit ben de bekledim “Biri çıkar gelir şurası yalan” der mi? Diye ama henüz olmadı.  

Ben benden büyük insanlarımıza şahsiyetlerimize çok büyük değer veririm. Kendilerine büyük saygım vardır. Çünkü bu insanların siyasi görüşleri ne olursa olsun meslekleri konumları ne olursa olsun vakti zamanında bugün bizi yönetenler gibi onlar da risk almışlar pek çok şeye imzalarını atmışlar ya da parmak kaldırıp olumlu ya da olumsuz tarihe not düşme adına sorumluluk üstlenmişlerdir.

Ali Kemal Abimin bizi aydınlattı bu b.. kokusundan önce iki satır bir şey yazmak istiyorum.

………………

Hafta sonu son şehidimiz Yunus’umuzu toprağa verdik. Aslanımızın mekanı cennet olsun. Allah geride kalan anasına babasına nişanlısına kardeşlerine ecir sabır versin. Bu işler öyle kapı dışından denildiği gibi kolay işler değildir. Şehit oldu denilip arkamızın dönüleceği kadar kolay değildir. Yürekler yandı ve bu insanlar sağ oldukları sürece gülmeyecekler hep ağlayacaklar.

Allah’tan Konya cumartesi yani şehidimizin defnedileceği gün biraz Türk Bayrakları ile görüntü de olsa karizmayı düzeltti. Şehidimizin törenine katılanlar ise Allah var beni yanılttılar ve beklentilerin üzerinde katılım oldu. Törene katılanlardan Allah razı olsun.

Ancak diğer taraftan 15 yıl önce bu şehre bir şehit geldiği günkü Konya değildik. Hepimiz nasıl değiştik ve hala hızla olumsuz yönde değişmeye devam ediyorsak kaldığımız yerden devam ediyorduk. Birkaç cümlede izninizle mesela Nilüfer konseri için diyeceğim.

Bekledim ki şehidimizi toprağa verdikten sonra beş saat sonra bu konser iptal edilir mi? diye. Boşa beklemişim. Allah’tan Nilüfer Hanım şehidimiz için operasyon için birkaç cümle söylemiş. Buna da şükür.

Mesela hafta sonu bir sürü spor müsabakası vardı. Ben gittiklerimde göremedim. Siz gördünüz mü? Bu karşılaşmalar öncesi hiç şehidimiz için saygı duruşu filan yapıldı mı?

Yapacak bir şey yok. Millet olarak hepimiz aynı durumdayız.         

Ben yine de şehidimiz için evinin balkonuna, sitesine, dükkanına, fabrikasına, aracına Türk Bayrağı asanlara, dua edip göz yaşı dökenlere Allah bin kere sizden razı olsun. Cenab-ı Allah’ım sizlere ve bu millete böyle bir acı daha yaşatmasın diyorum.

……………….

GELELİM BİZİM B.. KOKUSUNA

Bir şeyi daha açık söyleyeyim mi?

Bizler siyasiler birbirimizi rahatça kandırabiliriz. Güçlü olan üste çıkar altta kalanın canı çıksın. Ama ne yazık ki geçtiğimiz hafta Ankara’da bir şeye yine canlı canlı şahit oldum Konya’dan Ankara’ya olumsuz yönde hiçbir şey sorumlusuna iletilmiyor.

İletilen ve istenilen koca koca hepimizin bildiği işler.

Bu bölümdeki çevre ve şehircilik adına Konya altın çağını yaşayabilir. Bakan Murat Kurum Erdoğan çiftinin ve siyasetin güvendiği inandığı ve değer verdiği bir beyin bir yürek. Bakan da ise inanılmaz bir Konya sevdası var.

Gelgelelim bu konuda Sayın Kurum’a bizi yönetenler neyi ne kadar açık söylüyorlar?

Vallahi şuna şahit oldum şehrin derdinin yarısı Ankara’ya iletilse anında yapılacak.

Neyse gelelim biraz yakın tarihte ki Konya’ya bakalım ve dertlerin nasıl katmerlendiğini yaşayan bir siyasetçinin kaleminden okuyalım;

……………………….  

“Uğur kardeşim

9 Nisan 2019 tarihinde Konya’nın Yeni Meram Caddesi lastik durağı civarına kısa süre içerisinde yağan yağmur sonunda kanalizasyondan lağım sularıyla birlikte çıkıp ÖLÜ SIÇANLARIN CADDE ÜZERİNDE YÜZMESİ seni çok etkilemiş, çeşitli açılardan çektiğin fotoğrafları köşenizde paylaşmıştınız.

10 Ekim 2019 tarihli yazınızın başlığı KONYA HİÇBİR ZAMAN PİS KOKMADI VE KOKMAMALI diyorsun sen yılların centilmen kibar gazetecisisin aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık misali seni rahatlatayım

PİS KOKU = BOK KOKUSU

Konya neden pis kokuyor sorusu ve kanalizasyon problemiyle ilgili yazımı mahalli seçimler öncesi  ÖLÜ SIÇANLAR neden yeni Meram caddesi üzerinde yüzüyor sorusuna cevap vermek amacıyla hazırladığım yazımı göndermedim.

Ama son yazınızı okuyunca beni 1980’li yılına tekrar götürüp kabuk bağlayan yarayı kaşıdın o günlere tekrar dönüp paylaşmak istedim.

12 Eylül 1980 yılında yapılan askeri ihtilal sonunda tüm belediye başkanları görevden alındı yerlerine İllerde valiler, ilçelerde kaymakamlar belediye başkanı olarak görevlendirildi.

4 yıla yakın 2. Görevleri olarak belediyeleri yönettiler bu süre içerisinde ülkede yaşanan ekonomik ve siyasi sıkıntılar içerisinde belediyelerin acil ihtiyacı olan alt yapı yatırımları yapılamadı. Çalışan personelin ücretleri ödenmedi kasasında nakit parası yok belediyeler borç batağı içindeydi.

1983 tarihinde yapılan genel seçimlerinde Anavatan Partisi tek başına iktidar oldu Genel Başkan Turgut ÖZAL da Başbakan oldu.

Bir yıl sonra 1984 yılında yapılan mahalli idareler seçimlerinde 66 ilin İstanbul, Ankara, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlıkları ile beraber 57 il belediye başkanlığını kazanan ANAP büyük bir başarı kazanmıştı.

Konya’da ise ANAP adayı Ahmet ÖKSÜZ belediye başkanı oldu ve Konya Valisi Lütfi TUNCEL’in 4 yıl yönettiği belediyeyi borçlu bir şekilde devir aldı.

4 yıllık askeri yönetim döneminde yapılmayan belediye hizmetleri üst üste birikmişti belediyenin borçlarının ödenmesi, alt yapı yatırımları başta kanalizasyon, temiz içme suyu projelerinin yapılması, trafiği rahatlatacak yeni yolların açılması elzem yapılacak işlerin başında geliyordu.

Uğur kardeşim bunları neden anlatma ihtiyacını hissettim eski günlerde mübarek bayram günlerinde o günleri görmüş yaşı ilerlemiş kişilerle televizyon ve gazetelerde o günleri anlatmasını isterlerdi.

Aradan yaklaşık 40 yıl geçmiş olsa da 1980 ihtilali sonunda demokrasiye dönmek için yapılan seçimleri özet olarak anlatarak o günleri yaşamayan kişilere senin yazıların ateşleyerek hatırlatmak istedim.

…………..

1980 yılında doğan çocuklar bu gün 40 yaşına, ortaokula giden çocuklar 50 yaşına, üniversiteye giden geçler de 60 yaşına girdiler. O yıllarda doğmamış veya yaşı küçük olduğu için tam hatırlamayan gençlere hatırlayan kişilere de tekrar hatırlatmak istedim.

…………………

Senin de bahsettiğin gibi 1984 yılında göreve başlayan Konya Belediye başkanı Ahmet ÖKSÜZ döneminde İller Bankası tarafından hazırlanan projeye göre Konya’nın büyük kanalizasyon şebekesi yapımını İller Bankası kanalıyla yaptırıldı. Nalçacı gibi büyük cadde ve sokaklarının tamamı kazılarak 2-3 metre çapında borular döşenerek yapılan kanalizasyon şebekesi 1985 başladı 1989 yılında yüzde 90 tamamlandı.

Konya’nın imar yapılanması ve genişlemesi göz önüne alınarak yapılan kanalizasyon şebekesi Konya’nın 40 yıl sonrasının ihtiyacını sorunsuz karşılayacak şekildeydi.

Kanalizasyon şebekesi o yıllarda yapılmasaydı aynı caddeler üzerinde veya başka yerlerde kedi büyüklüğünde lağım farelerinin ölü veya dirisinin su içinde yüzdüğünü görecek cadde ve sokakların fotoğrafları paylaşacaktın.

Yerleşim merkezlerinde alt yapı yatırımlarının ilk sırasında kanalizasyon şebekesinin, yağmur suyu şebekesi, temiz su şebekesi yapılması gerekir.

Bu yatırımları yapmak için yollar kazılacak büzler borular döşenecek üzeri kapatılıp asfalt veya taş döşenip görülmediği için belediye başkanları bu yatırımları pek istemezler.

Bunun yerine park, bahçe,  günümüzde ön plana çıkan millet bahçeleri yapıp ağaç, çiçek, lale dikip Osmanlı’nın lale devrini andıran çalışmaları yer üstünde görsel güzellikleri yapmayı ön plana alıyorlar.

Bir şehirde veya yerleşim merkezinde kanalizasyon şebekesi çok çok önemlidir. İnsanlar yediklerini bir müddet sonra tuvalette çıkartacak, temizliğini yapacak, atık sularını güvenli bir şekilde kanalizasyon şebekesi kanalıyla toplanma yerine gidecek şebekeyi belediye yapmaz ise o yerleşim merkezine kuvvetli bir yağmur yağarsa cadde ve sokaklarda ölü sıçanlarla birlikte bokların yüzdüğünü daha çok görürüz. Veya her rögarın yanından geçtiğin zaman sen pis koku diyorsun ama bok kokusu burnunun direğini kıracak şekilde ciğerlerine kadar çekmek mecburiyetinde kalıyorsun.

O yıllar içerisinde Konya’nın 40 yıllık ihtiyacını karşılayacak temiz içme suyu şebekesi DSİ tarafından yapıldı. Bu gün mavi tünelden gelen suyu şehir içini kazmadan yeni boru döşemeden sorunsuz olarak şebekeye bağlanması sağlandı. Konya’ya 30 yıl hizmet eden 18 km RAYLI SİSTEM teçhizatları 40 adet vagonu günümüzde alınan iki yeni vagon fiyatına yaklaşık 4 milyon EURO idi. İnşaatın yüzde 85 tamamlanmıştı.

Tüm bu alt yapı yatırımlarını yapmak için ana caddeler ve sokaklar kazıldı vatandaşlar yaklaşık 2 yıl çamur çiğnedi, memnun olmadılar, REFAH partisinin yanlış bilgiler vererek yaptığı propaganda sonunda yapılan hizmetler yatırımlar çabuk unutuldu. 1989 yılında yapılan mahalli idareler seçimlerinde ANAP 57 belediye başkanlığından sadece Bitlis, Siirt, Yozgat illeri hariç hepsinde seçimleri kaybetti.

Konya Büyükşehir belediye başkan adayı Ahmet ÖKSÜZ yaptığı hizmetler hala unutulmadı ama o furyada seçimi kaybetti.

……………….

REFAH partisi adayı Halil ÜRÜN büyükşehir belediye başkanlığını kazandı göreve başladı.

Ben o seçimde ANAP’tan Selçuklu belediye meclis üyeliğine seçildim mecliste 5 yıl görev yaptım.

1994 yılında yapılan mahalli idareler seçimlerinde yine REFAH partisi adayı Halil ÜRÜN büyükşehir belediye başkanlığını kazandı. Ben o seçimlerde ANAP Selçuklu ve Büyükşehir belediye meclis üyesi seçildim her iki mecliste 5 yıl görev yaptım.

Belediye meclislerinde vatandaşın yararına olacak kararları destekledim vatandaşın zararına olacak başta imar tadilatlarına hep karşı çaktım ama sayımız az olduğu için kararlar üzerinde etkili olamadım. Birçok meclis üyesinin de hangi imar değişikliği görüşüldüğünü bilmeden silah çeker gibi parmak kaldırdıklarını gördüm.

KONYA KANALİZYON ŞEBEKESİ ŞEBEKESİNDEKİ  

RÖGARLARDAN NEDEN PİS KOKULAR GELMEYE BAŞLADI

1985 yılında kanalizasyon projesini hazırlayan mühendisler Konya’nın imar ve yapılaşması 1989 yalından sonra tahmin edilemeyecek şekilde değişmeye başladı. Yeşil alanlara imar tadilatı yapılmaya başlandı, et ve balık tesisleri, yem sanayi tesisleri gibi yerler belediyelere tahsis edildi yerine yüksek katlı yoğun inşaatlar yapıldı.

Kentsel dönüşüm yapılan mahallelerde Şeker, Tekke, Kovanağzı, Aydoğdu gibi mahallerin yanında Selçuklu, Meram, Karatay belediyelerinin yeni imara açtığı alanlarında yüksek katlı pek çok bina yapıldı.

Kanalizasyon, temiz su, otopark, yol gibi alt yapıyı çözüme kavuşturmadan imara açtılar.

Bu yerlerde yapılan tüm inşaatların kanalizasyonlarını 1989 yılında yüzde 90 tamamlanan kanalizasyon şebekesine bağladılar.

BELEDİYELERCE 1989 YILINDAN SONRA

YEŞİL ALANLARDA İMAR TADİLATI YAPILARAK

ŞİRKET VE ŞAHISLARA SATILDI

 BU YERLERE YERİN DAYANDIĞI,

GÖĞÜN ALDIĞI YÜKSEKLİKTE VE

YOĞUNLUKTA İNŞAAT RUHSATI VERİLDİ.

Bu inşaatlara ruhsat veren belediyeler artan yoğunluk karşısında altyapı yatırımları yol, su, kanalizasyon, elektrik, otopark, yeşil alan, çocuk parkları düşünülmedi.

Belediye karşısında yeşil alan yapılmak için önceki belediyece istimlak edilen yerlerde imar tadilatı yapıldı önce 10 kat daha sonra 27 katlı ticari inşaat alanları ihaleyle KOMBASSAN HOLDİĞ’e satıldı. İmar kanununa göre 27 kat yüksekliğinde yapılan binanın en yakın binaya uzaklığı 80 metre olması gerekirken bitişik imar verdiler.

Yılmaz KULLUK Belediye başkanlığı döneminde yapılan KONESTAŞ ekmek fabrikasını İTTİFAK Holdinge alışveriş merkezi yapmaları için satıldı.  Daha sonra bu yere Manolya siteleri ticaret merkezi yapıldı.

Eski otogar ve çevresi Büyükşehir belediye başkanı Mustafa ÖZKAFA zamanında İTTİFAK HOLDİNG’E satıldı. 42 katlı gökdelen ve AVM Kule site konutları yapıldı.

Bunları neden anlatıyorum 30 yıl içerisinde yapılan inşaatların kanalizasyonları hiç ilave yapılmadan ana arterlere bağlandı.

Günümüzde kanalizasyon rögarının üstüne arabasını park yapan kişi arabasının içi senin kibarca dediğin PİS KOKUYLA dolmakta.

………………………..

Aradan 30 yıl geçti akıllı binalar korumalı siteler yapıyoruz ama Konya’nın en önemli caddeleri Nalçacı, Vatan, Millet, Yeni Meram caddeleri ve sokakları neden BOK kokuyor anlatmaya çalıştım.

Konya’ya çevre dağlardan sel suları gelmiyor ama şehir içine biraz kuvvetli yağmur yağdığı zaman ağzına kadar dolu olan kanalizasyon boruları yağmur sularıyla birlikte rögarlardan ölü sıçanları, parçalanmış kanalizasyon artıklarını dışarı atıyor caddeleri birer ırmak haline getiriyor.

1995- 2000 yılları arasında ANAP Büyükşehir ve Selçuklu belediye meclislerinde görev yaparken “imar tadilatları veya yeni imar sahaları açıyorsunuz ama başta kanalizasyon ve yağmur suyu şebekelerine hiç ilaveler yapmıyorsunuz” dedim.

REFAH partili meclis üyesi arkadaşlar gerek yok kanalizasyon şebekesi Konya’nın ihtiyacından fazla yapılmış imara açılmayan yerlerde yapılan kanalizasyon şebekesini depo olarak kullanıyoruz demişlerdi.

Büyükşehir Belediye başkanı Tahir AKYÜREK 30 yıl önce yapılan kanalizasyon şebekesinin yerleşime açılmayan toplama merkezine götürülmemiş eksik ana borularını yaptıklarını söyledi.

Konya’mızı pis (BOK) kokulardan kurtarmak için mevcut kanalizasyon hattı kadar yeni hat döşenmesi gerekir.

35 sene önce bu cesareti göstererek o günkü ekonomik şartlar içerisinde yapılan Konya’nın büyük kanalizasyon projesine ilave yapacak babayiğitler var mı?

Vidanjörlere tazyikli suyu rögarlara boşaltmakla veya gül suyu dökmekle PİS (BOK) KOKUSUNU gideremezsiniz.

KONYA’NIN SOLOGANI SİZCE HALA

YEŞİL İÇİNDE KONYA MI SORUYORUM !!!”

………..

Ali Kemal abicim duyarlılığınız, bizi bilmediklerimizle bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ediyoruz.

Saygılarımızla.

……….

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kelimeler güzeldir ama en güzeli kelimelerin açıklamaya yetmediğidir

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Tatköy hattını kullanan bazı şoför arkadaşlar Sille yolunda durakta yolcu olduğu halde fren yerine gaza basıp geçmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.