Erol Sunat

Erol Sunat

Bu Şehri Üzmeye, Hangimizin Hakkı Var Ki?

Bu Şehri Üzmeye, Hangimizin Hakkı Var Ki?

Selçuk Üniversitesi, Türkiye Selçuklu Devletinin adından bir nişane taşıyan Üniversite. Kendi içinden, kendi bünyesinden birçok Üniversitenin doğmasına vesile olan, Konya’nın gururu ve iftiharı!

Bir Medeniyetin adı olduğu kadar, Selçuklunun Başkentinde yer alan Türkiye’nin gözde ve sayılı Üniversitelerinden biri olarak, şehrimizin kalbinde.

Vefa şehri olan Konya’nın en vefakar Üniversitesi Selçuk Üniversitesi.

Bugüne kadar öyle bilip, öyle tanımıştık! En azından öyle düşünmüş ve kendimizi inandırmıştık!

Konya vefa şehridir, vefalı bir şehirdir. Bu şehirde yapılan vefasızlık gösterileri, şehrin ruhunu incitir, şehri derinden yaralar.

Bu şehre vefa gösterenleri, bu şehre destek olanları, destek verenleri, Üniversite kuranları unutacaksak, vefasızlık yapacaksak, onların adlarının yaşatıldığı kültür merkezi ve anaokulunun isimlerini değiştirdiğimizde, ne derler bize?

İsabet ettiniz, çok da güzel olmuş mu?

Ne yazık ki öyle değil!

Bundan böyle bize ne diyecekler biliyor musunuz?

Vefasız!

Vefasız Üniversite!

Kuruluşundan itibaren, kendine en çok destek veren isimleri, bir kalemde silip atan Üniversite diyecekler!

Bundan sonra Selçuk Üniversitesin de vefayı mumla mı arayacağız?

Sizce, bugün bu vefasızlığı yapanlara, yarın vefa gösteren olur mu?

Vefasızın vefası da, sefası da üç günlük olur derler!

Ne vefa unutulur, nede vefasızlık yapanlar!

Çünkü, yapanının yaptığının yanına kâr kaldığının bir örneği yok!

Gören yok, bilen yok, ancak vefasızların hikayeleri aramadığınız kadar!

 

*****

Bu Üniversitenin kurulmasına vesile olmuş, rahmetli 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in adını taşıyan kültür merkezinin adını değiştirmek kimseye bir şey kazandırmaz.

İlk YÖK Başkanı rahmetli Prof. Dr. İhsan Doğramacı’nın adını taşıyan Anaokulunun adını değiştirmek de!

Selçuk Üniversitesi bu değişiklikle yücelmedi!

Bilakis manevi kayba uğradı! Zarar etti. Şok yaşadı!

Yarın kimin ismini Üniversitede bir yerlere koysanız, değiştirilir endişesiyle kimse razı olmayacak, razı gelmeyecek!

Vefasız davranışların yol açtığı tahribatlardan bir tanesi de budur!

Güveni zedeler!

Ömürlerini Türkiye için harcayan bütün dünyanın takdirini ve sevgisini kazanan bu iki insanın isimlerinin değiştirilmesi ne kazandırdı Selçuk Üniversitesine?

Ne kadar farkındasınız bilmem amma!

Vefa şehrinde, vefayı sorgulatıyorsunuz!

Yana yakıla vefayı aratıyorsunuz!

Nerede kaldı sizin vefanız diye soran, sorana…

Konya’ya Tıp Fakültesi hediye eden bir YÖK Başkanıydı rahmetli Doğramacı!

Anaokulunda isminin yaşaması ve yaşatılmaya devam edilmesi bu kadar zor muydu?

Kampüs alanında kurulan ikinci Tıp Fakültesinin mimarı ise rahmetli Süleyman Demirel değil mi?

Ne istediniz onun adını taşıyan Kültür Merkezinden?

Layık mı değildi, hak mı etmemişti?

 

*****

Yarın, vefanın hançerlendiği,

Vefanın katledildiği bir Üniversite olarak anılmasın Selçuk Üniversitesi!

Vefa şehrinde, vefa ile şaka abesle iştigal gibi bir şeydir!

Bu insanların isimlerinin yaşatılması bu Üniversiteye bugüne kadar çok şey kattı.

Gelin bu yanlıştan dönün sayın Rektör!

Yarın, gün olur devran döner, keşke böyle bir şey yapmasaydım diyebilirsiniz.

Keşke, geri dönülmesi imkansız hallerin başlangıç kelimesidir.

Pişman olmanın geri dönememe halidir.

Ne Selçuk Üniversitesi, ne rahmetli Süleyman Demirel ve ne rahmetli İhsan Doğramacı bunu hak etmiyorlar!

Selçuk Üniversitesi, Üniversite olarak hükmi şahsiyet olarak asla vefasız değil. Konya gibi şehirlerde ben yaptım oldu benzeri yaklaşımlar ve atılan adımlar, şık düşmez, hoş olmaz!

Şehrin canını acıtır!

Şehri üzer!

Şehri incitir!

Bu şehri üzmeye, incitmeye hangimizin hakkı var ki?

 

*****

Siz bu isimleri değiştirmekle Süleyman Demirel’i ve İhsan Doğramacıyı seven milyonlarca insanın da kalbini kırdınız.

Kalbini yıktınız.

Paramparça ettiniz!

Yunus Emre, “ Bir kez gönül yıktın ise / Bu kıldığın namaz değil/ Yetmiş iki millet dahi/ Elin yüzün yumaz değil” diyor.

Bir kez kalp kıran için böyle demiş mübarek!

Ya milyonlarca kalp için ne diyeceksiniz?

İnsanları yaraladınız!

İncittiniz!

Bu işin sadece vefa boyutu yok!

İşin içinde kalp kırma boyutu da var!

Milyonlarca insanın tepkisini bakalım nasıl göğüsleyeceksiniz?

Sessiz tepki, bilinen hiçbir tepkiye benzemez!

Hatta mukayese dahi kabul etmez!

Ahlar ve beddualar nedir bilir misiniz?

O ahlar ulaşınca anlaşılır da, iş işten geçer denmiş!

Dilerim ah almazsınız!

Ah alanlardan olmazsınız!

 

*****

Yine Yunus diyor ki, “ Yunus Emre der Hoca / Gerekse var bin hacca/ Hepisinden iyice/ Bir gönüle girmektir.”

Anlaşılan gönüllere girmek gibi bir niyetiniz yok.

Gönüllere girmişseniz de, sizi sevenler, sizden böyle bir şey beklemeyenler sanıyorum hayal kırıklığına uğradılar!

Böyle bir teşebbüsü önleyenlerden olsaydınız, hem gönüllere girecek, hem de gönülleri fethedecektiniz.

Gelin almış olduğunuz bu kararı bir daha gözden geçirin. Yazık etmeyin Selçuk Üniversitesine, yazık etmeyin Konya’ya!

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR