Cezayir-2

Cezayir-2
 Muhabir
Bir ülkenin kendisini ve başkentinin adının aynı olduğu Cezayir seyahatimizi geçen hafta anlatmaya başlamış, Osmanlı yönetiminden sonra ülkenin acıların ülkesi olduğundan bahsetmiştim.

Ülke Cezayir 42 milyon, Başkent Cezayir ise 1.5 milyon kadar. Cezayir de önemli konulardan biri de hemen her mahallede spor alanları, özellikle futbol sahalarının çokluğudur. Gençlerinin futbol tutkusu dünyaya çok başarılı futbolcu vermeleri ile sonuçlanmakta demek yanlış olmaz. Şehrin muhtelif yerlerinde modern binalar yanında oldukça düşük kalitede dar sokaklarda var. Şehrin denize bakan cadde ve sokakların ön tarafında oldukça ihtişamlı yüksek katlı binalar, arkalarda yani tepeye doğru olan bölümlerde ise daha düşük katlı, villa tipi yanında daha düşük standartta, ancak yeşillikler içinde yer alan şirin evler dikkat çekiyor. Yani ihtişam ile bir nevi orta halli hayat içi içe.

20191220-124810.jpg

20191220-142350.jpg

20191220-142848.jpg

İkinci gün şehrin tarihi bölgesine ulaşmak için kestirmeden yeşil bir vadiden geçiyoruz. Güzergâh üzerinde bulunan çok sayıda çiçek dükkânları var. Bir süre yol aldık, birden tepeden Arapça çıkışa karşı Arkadaşım “biz Türk’üz şehre iniyoruz” dedi. Karşıdan “burası yasak bölge, Türk olduğunuz için sorgu yok” diyerek, kısa bir sohbetle başka güzergâha yönlendirdi. Yolumuzu uzatarak devam ettik.

Şehrin Akdeniz kıyısında yer alması aynı zamanda iklimin bizim Antalya Bölgesi gibi olması anlamına geliyor. Böylece yeşil alanlar ve parklar yanında kıvrımlı dar sokaklar, yeşil bahçeler kayda değerdir.

Bu arada daha önce bilimsel toplantılarda tanıdığım Cezayirli bir akademisyen arkadaşım ve eşi 400 km mesafedeki Konstantin şehrinden bize eşlik etmek için geldiler. Böylece daha hızlı hareket etme şansı yakalıyoruz. Bizi Şehitler Anıtına götürürken, alt kısmında nefis ve bakımlı bir parkı geziyoruz. Anıt 1982 de Cezayir bağımsızlığının 20. yılında Cezayir Bağımsızlık Savaşı'nda ölenler adına yapılmış. Altında "Ebedi Alevi" barındıran üçayakta duran palmiye yaprağı şeklinde şekil verilmiş, her palmiye yaprağı kenarında, bağımsızlık mücadelesinin bir bölümünü temsil eden bir asker heykeli bulunmakta.

20191220-150003.jpg

20191220-151545.jpg

20191220-153423.jpg

Anıtın müzesi Bağımsızlık Savaşında yapılan zulmü sergiliyor. Burada Fransa ve diğer sömürge ülkeleri insanlığından utanmalı ve de bugün hala zulümle ezilenler görmek, insanı canını acıtıyor. 2. Dünya Savaşı'nın sona ermesi üzerine Cezayir bayrakları ile kutlama yapan tüm Müslüman Cezayirlilerin üzerine, Fransız ordusu ve polisi tarafından makinalı tüfeklerle ateş açılmış ve silahsız 45 000 sivil Cezayirli görüldükleri ve yakalandıkları yerde katledilmiştir. Batılılar zulümde birbirinin aynıdır.

Cezayirli dostlarla şehrin dışında, güzel bir koyda yemeğe gidiyoruz. Şehrin yeni yerleşim alanını ve gelişmeleri görüyor, buraların inşası çoğu Türk şirketleri tarafından gerçekleştiriyormuş. Yüksek katlı, modern, lüks iskân ve işyerleri, geniş ve modern yollar. Yeni gelişen Cezayir potansiyeli dâhilinde çok işler yapacak, tam bağımsızlığını kazanacak gibi duruyor. Ülke petrol ve gaz rezervlerini kullanırsa kısa sürede dünyanın önemli ekonomileri arsında yer alabilir durumda. Türkiye ile ilişkileri iyi ve oldukça dost olan bu ülke, beraber hareket etmeleri durumunda yakın gelecekte, Akdeniz ve Kuzey Afrika’da ekonomi ve yatırımlarında önemli bir güç olacak gibi görülüyor.

20191220-154816.jpg

20191220-155952.jpg

Cezayir coğrafik konumu itibariyle de önemli bir yerde Kuzey Afrika’nın merkezinde yer alıyor. Bu hali ona yıllardır sömürülme şanssızlığını vermiş olma da, devir değişiyor ve kalkınma hamleleri kendini gösteriyor. Bu dost ve gelişmekte olan Ülke bizim için de iyi bir yatırım ülkesi olabilir durumda.

Cezayir şehri de güzel, ucuz ve eskimiş ve bakımsız otelleri ile turizm için de büyük umutlar vadediyor. Yeter ki bu güzel Akdeniz şehrinin otelleri profesyonelce yönetilsin, temizlensin ve turizme açılsın. Bu haliyle bizim Antalya’dan farkı olmayacak gibi. Arapça ana dilleri olmasına rağmen Fransızcayı da ana dili gibi konuşan ve İngilizce de bilen insanı potansiyel turizm için de bir kaynak sayılır.

20191221-161706.jpg

Başka bir haliyle Cezayirliler Kuzey Afrikalıdan ziyade Fransız kültürünün bir parçası gibi duruyor. Eğitim de bunu da başarmışlar, önemli olan da iyi yönetimlerle insan kalitesini kullanmalarıdır.

Cezayir, benim Libya hariç gördüğüm diğer Kuzey Afrika ülkeleri arasında en gelişmişi ve daha da gelişecek olanlardan biri durumunda. Bu ülkeyi görmeye ve insanını tanımaya değer. Bu arada bize eşlik eden sevgili kardeşim Dr. Nabila ve eşi Mourad’a da bir kere daha teşekkür ederim. Cezayir hem iş ve hem de turizm anlamında görülmeye değer bir şehir konumunda.

20191220-163000.jpg

20191220-163140.jpg

20191221-111636.jpg

20191221-160941.jpg

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.